Mevkuf Paşalara ziyaret

A -
A +

Türkiye'de, normal ve sıradan olan hadiseleri dahi, mutlaka mecrasından saptırmaya hazır bir kısım medya var... Kandıra F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un, Kocaeli Garnizon Komutanı tarafından TSK adına ziyaret edilmiş olması da, derhal bu türden bir saptırmaya uğradı. Ziyaretle ilgili olarak, hemen öyle abuk sabuk yorumlar yapıldı ki... Asker ve ordu ile ilgili haberlerin, siviller tarafından böylesine istismar edildiği, kasıtlı biçimde yalan-yanlış sunulduğu; provokasyonlara malzeme yapıldığı, başka bir medeni ülke var mıdır acaba? Tamamen insani çerçevede gerçekleşen bir hapishane ziyaretini, Org. Başbuğ'un sivil yönetime karşı takınacağı tavrın bir göstergesi olarak değerlendirmek hangi mantığın eseri olabilir? Hilmi Özkök'ten sonra göreve gelen, Büyükanıt'ın hükümete karşı mutlaka farklı olacağı iddialarını seslendirenler, bekledikleri çıkmayınca büyük bir inkisara uğramıştı. Şimdi de aynı çevreler, öyle bir beklenti oluşturmak için hareketlenmiş durumda. Yeni Genelkurmay Başkanına bir "misyon" yükleme çabası içindeler. Ama TSK'nın kurumsal kimliği ve pozisyonunun; şahıslara göre değişeceği gibi, bir yanlış içinde olduklarını unutuyorlar. Yok efendim, "4 Mayıs 2007'de AKP ile asker arasında sağlanan sulh dönemi sona ermiş" de, "yeni bir dönem başlamış" da... "TSK artık bu davanın arkasındayız..." mesajını vermiş de... Ne oluyoruz beyler? Burası kabile devleti mi?!. Hukuk Devletinde, davaların nasıl seyredeceği, suç isnat edilen vatandaşların (sıfatları ne olursa olsun...) nasıl yargılanacağı belli değil mi? Her kişi ve kurumun da, hukukun işlemesine, bağımsız yargının hiçbir kayıt ve etki altında kalmadan görevini yapmasına; yani adaletin tecelli etmesine yardımcı olma görevi yok mu? Ne yani, TSK adına, tutuklu emekli paşalara bu ziyaret yapıldı diye; davanın seyri mi değişecek? Bu ziyaretle paşalar aklandı mı? İnsanların suçlu veya suçsuz olduğuna kim karar veriyor? Ergenekon olayının başından beri karın ağrısı çekenlerin, derdi belli. Birileri kendilerine kadar uzanacak tahkikatın, bir biçimde kesilmesi için çırpınıyor. Ama nafile çabalıyorlar! Düne kadar "Ortada bir iddianame bile yok..." diye gürültü yapanlar, birden telaşa kapıldılar. Daha da her şey ortaya dökülmüş değil. Her gün dudak uçuklatan yeni belgeler, konuşmalar, görüntüler günışığına çıkıyor. Yani Ergenekon öyle bir noktaya geldi ki, artık geri dönüşü yok. Görevi, sıfatı, rütbesi, konumu ne olursa olsun, suç işleyen veya suça karışan herkes, bağımsız yargı mercilerinde hesap verecektir. Buna kimse de mani olamaz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.