Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimi için oy verme işlemi tamamlandı, ama netice henüz resmen ilan edilmedi. İkinci tur oylamada da, birinci turdaki gibi ilgi azdı. Halkın sandığa gitme oranı yaklaşık yüzde 47. Bu ilgisizliğin sebepleri çeşitli... Parlamento seçimlerinde, Müslüman Kardeşler ile Selefilerin çoğunluğu kazanması, laik ve solcu kesimlerle Hıristiyanları ürküttü ve küstürdü. Bu biraz da Batı dünyasından pompalanan hava ile sağlandı... Ne oluyordu, Mısır radikal bir İslami yönetime mi geçecekti? Bu endişeyi dağıtmak için Müslüman Kardeşler-(Hürriyet ve Adalet Partisi), ortamı hayli yumuşatıcı mesajlar verdi. Hatta bir ara, Cumhurbaşkanlığı için aday göstermemeyi bile düşündü ve bunu deklare de etti. Ancak daha sonra durum değişti... Cumhurbaşkanlığı için solcuların aday gösterdiği Hamdin Sabbahi ve Reformistlerin adayı Abdülmün'im Ebul Futuh, birinci turda elenince, meydan İhvan'ın adayı Muhammed Mursi (İlk tur oyu %26) ve eski rejimin adamı olarak bilinen (Mübarek döneminin son başbakanı, eski hava kuvvetleri komutanı) Ahmet Şefik'e (İlk tur oyu %23) kaldı. Cumartesi ve Pazar günü yapılan ikinci tur oylamada Mursi % 52, Şefik ise %48 oy aldı. Böylece Muhammed Mursi, Mısır'ın demokratik yolla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu. Olmasına oldu, ama Mısır'a sükûnet gelip gelmeyeceği hiç de belli değil! Dün, gün boyu El Cezire Televizyonunun ekranlarına yansıyan tepkiler ve öfkeli yorumlar, Mısır'ın daha epeyce çalkalanacağını gösteriyor. Şöyle ki, seçimlerden sadece bir gün önce, Mısır Anayasa Mahkemesi, tabir yerinde ise; bizde 2007 Nisan'ında gerçekleşen 367 olayına benzer, 'anayasal bir darbe' yaptı!.. Mahkeme, Mısır Meclisi'ne bağımsız olarak seçilmiş olan bütün parlamenterlerin üyeliklerini iptal etti. Yani Türkçesiyle, Parlamentoyu bir anda işlevsiz hale getirdi... Dahası var, ondan bir gün önce de Askerî Konsey, asayiş bahanesiyle Mübarek Döneminde kaldırıldığı ilan edilen Sıkıyönetim Kanununu tekrar yürürlüğe koyarak, alenen sertlik dönemine kapı açtı. Yeni Anayasayı yapma sürecini de kontrolüne aldı. E-muhtıranın ötesinde bir durum yani!.. Ancak ülkedeki siyasi parti ve vatandaşların bu siyasi-askerî darbeye tepkisi çok sert oldu. Sivil kesim, Askerî Konseye karşı vatandaşları tekrar sokağa ve meydanlara dökme tehdidinde bulunuyor. Buna karşılık dün Askerî Konsey peş peşe açıklamalarla tansiyonu düşürmeye çalıştı. Yeni Cumhurbaşkanının hükümeti kurma salahiyetini elde ettiğini ve savunma da dahil, bütün bakanları atayabileceğini açıklayan Konsey, bu ay sonunda da, ülke yönetiminin bir merasimle seçilen yeni Cumhurbaşkanına devredileceğini ilan etti. Ancak Halk Meclisi'nin iptal edilen üyelikleri için ne zaman seçim yapılacağı, yeni anayasayı yapma sürecinin nasıl işleyeceği, daha doğrusu yeni anayasanın yapılıp yapılamayacağı ve askerin ülke yönetiminde sahip olduğu salahiyet ve kontrolü ne ölçüde sivil idareye devredeceği bilinmiyor. Bu arada Mısır'da askerî cenahın, ekonominin yüzde yirmi gibi önemli bir bölümünü, kontrol ettiğini de vurgulayalım... Bu gücü ve zenginliği terk etmek kolay mı? Mısır'daki meydanlar, kavurucu sıcaklarda çok fazla ısınabilir!