Nüfus sayımı, seçmen kütükleri vs...

A -
A +

Uzun yıllar süren bir bekleyişten sonra, nihayet eve hapsolunmadan nüfus sayımı yapılmaya başlandı. Yetkililerin beyanına göre, bir müddet önce sessiz sedasız başlatılan nüfus sayımı işleminde epeyce mesafe alınmış ve bugüne kadar yaklaşık 17 milyon kişinin nüfus bilgileri güncelleştirilmiş... Yetmiş küsur milyonluk nüfusumuz göz önüne alınırsa; demek ki her dört kişiden birinin sayım işlemi tamamlanmış. Yani bu alanda ciddi bir mesafe katedilmiş. 21. yüzyılın bilgi toplama ve tasnif etme imkânlarının geldiği seviyeye bakıldığında; çağdaş bir ülkenin bu kabil uygulamalarda aslında sıkıntı çekmemesi lazım. Geçmişteki nüfus sayımlarında, alınan bütün polisiye tedbirlere rağmen, her seferinde sayılmayan sokaklar, bazen mahalleler haber konusu olurdu. Bazen de sayım memurları hızını alamaz, nüfusumuzu sanal olarak artırırdı! Nihai çözüm olarak da, sonradan tenzilat yapılma yoluna gidilirdi!.. Bu konuda, resmi kurumların kayıtlarında epeyce eğlenceli anekdot da vardır sanırım. Nüfus sayım işi her dönemde değişik ve pratik şekilde halledilmeye çalışılmıştır. 1960'lı yıllarda, ben ilkokul öğrencisi iken; köyümüze bir sayım memuru gelmişti. Havanın güneşli olduğu bir günde; köyün içindeki bir dut ağacının altına oturarak, birlikte köyün bütün fertlerini kayda geçirmiştik. Tabii yediden yetmişe herkes hakkında, benim verdiğim bilgilere dayanarak!.. Böylece memur bey sayım işlemini, bendeniz de çocuk yaşta üstüme vazife olmayan muhtarlık görevini(!) yerine getirmiştim... Bütün bunları hatırlayınca, sayım işinin bu defa daha sıkı tutulduğunu söyleyebiliriz. Türkiye İstatistik Kurumu, nüfus sayımı yapacak görevlilerle ilgili bilgi ve talimatı bütün muhtarlıklara astırmış. Söz konusu talimatta, görevlilerin sayım için nasıl hareket edecekleri, evlere ne zaman gidecekleri ve kimlik gösterme (Dolandırıcılık ve hırsızlık ihtimaline karşı bu noktada çok dikkatli olmak gerekiyor...) ile alakalı ayrıntılar verilmiş. Ancak şu sıralarda sayım memurlarının uygulaması ile ilgili muhtarlıkların yaşadığı bir sıkıntı var. Sayım memurları, evde bulamadıkları hane sahiplerine; "Bağlı olduğunuz muhtarlığa gidiniz..." diye bir kâğıt bırakıyor. Mahallemizin muhtarı Sayın Vezir Ocak, devlet umuru görmüş, titiz bir kişi. Gelen mahalle sakinlerine tek tek cevap yetiştirmeye çalışıyor. Aslında bu nüfus sayımı için muhtarlığın yapacağı bir işlem yok. Sayım memurları böyle bir kâğıdı neden evlerin kapısına yapıştırıyor? Muhtarlıkta mevcut olan kayıtlar ile nüfus sayım işleminin doğrudan bir bağlantısı da yok... O halde vatandaşlar hangi sebeple muhtarlıklara yönlendiriliyor?!. Geçmişte, bazı belde belediyelerinin nüfus barajını tutturmak için yaptığı operasyonlar (Benzer operasyonlar bindirilmiş kıtalarla seçim zamanlarında da yapılırdı!..) sebebiyle çifte yazılmalar veya esasen ikamet edilmeyen bir yerde kayıt yaptırmalar söz konusu idi. T.C. kimlik numarasının devreye girmesiyle bu tür uygulamalar artık çok zorlaştı. Belki de tamamen imkânsız hale gelecek. Bu sebeple yeni nüfus sayımının daha sağlıklı olacağı bekleniyor. Ama sayım memurlarının da gereksiz işlemlerle (yukarıda belirttiğimiz örnekte olduğu gibi) vatandaşı meşgul etmemesi gerekir. Seçmen kütükleri Seçmen kütüklerinin askı süresi de bitmek üzere. Yaklaşan seçimlerde vatandaşlık görevini yerine getirmek ve demokrasiye katkıda bulunabilmek için, 18 ve yukarı yaştaki herkesin, bu ay sonuna kadar; T.C. kimlik numarası ile birlikte, muhtarlıklarda askıya çıkarılmış olan seçmen bilgilerini kontrol etmesi gerekiyor. Muhtarlıklardaki seçmen listelerinde, T.C. kimlik numarası bulunmayan vatandaşlar, gelecek seçimlerde oy kullanamayacağından; kayıtlardaki eksikliklerin giderilmesi büyük önem taşıyor. Bu arada, yine muhtarımız Vezir Ocak Beyin (ve muhtemelen diğer muhtarların da) bir sıkıntısı var. Seçmen listelerinde kaydı olmayan mahalle sakinlerinden kayıt için T.C. kimlik belgelerinin fotokopisi isteniyor. Bazı vatandaşlar kimlik fotokopisinin istenmesine itiraz ediyor ve tepki gösteriyor. Yani muhtarlar burada da dert anlatmakta zorlanıyor. Oysa bu formalite, muhtarların isteği değil; doğrudan doğruya Yüksek Seçim Kurulu'nun direktifidir. Önümüzdeki genel seçimler; demokrasinin kökleşmesi ve ülke kalkınması için gerekli olan siyasi istikrarın devamı açısından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu seçimde oy oranı ne kadar yükselirse; demokrasiye katkısı o denli büyük olur. Bunun da birinci merhalesi, seçmen kütüklerinin kusursuz olarak yenilenip güncelleşmesidir. Bunun için ayrılmış olan süre de dolmak üzeredir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.