21 Ocak 2009'da görevi devralacak olan, ABD'nin yeni Başkanı Obama; kabinesinin en önemli isimlerini, önceki gün Şikago'da açıkladı. Birleşik Devletler'de Başkan ve yardımcısından sonra gelen üç önemli isim, Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Güvenlik Başdanışmanıdır. Savunma Bakanlığını özellikle öne almak gerekiyor. Çünkü halen iki ayrı ülkede (Irak ve Afganistan) savaş halinde olan ABD için en önemli üçüncü koltuk orası... 9 Kasım 2008 tarihli yazımda, Obama'nın ABD'nin ilk siyah derili başkanı olmasının çok büyük bir değişim olduğunu ancak; onun da Amerikan Kurulu Düzeni "Establishment" ve bu düzenin kırmızı çizgileri çerçevesinde hareket edeceğini, zira bu çizgilerin dışına çıkmak isteyenlerin başına pek iyi şeyler gelmediğini yazmıştım. Savunma Bakanı olarak Obama döneminde de görevine devam edecek olan Dr. Robert Michael Gates, herhalde "Amerikan Derin Devleti"ni en iyi temsil eden isim olsa gerek!.. Zaten bundan iki yıl önce (18 Aralık 2006) Baba Bush ve ABD Establishment'ın delaletiyle Oğul Bush tarafından Rumsfeld'in yerine getirilmişti. İndiana Üniversitesinde tarih mastırı ve Georgetown Üniversitesinde de Rusya ve Sovyetler Birliği Tarihi alanında doktora yapan 65 yaşındaki Gates, CIA'da 27 sene profesyonel istihbaratçılık yaptı. En alt seviyeden teşkilata girip en tepeye tırmanan Gates, 1989-1991 yıllarında Baba Bush'un Güvenlik Danışman Yardımcısı idi. 1991-1993 yıllarında da CIA Başkanlığı yaptı. CIA'nın en yüksek nişanını üç defa alan Gates, "Milli Güvenlik Madalyası"nın yanı sıra pek çok başka taltifler de aldı. CIA'daki döneminde dokuz yıl Beyaz Saray'da çalışan Gates, bütün bu tecrübeleri ile ve tabii "Cumhuriyetçi" kimliği ile Obama'nın en önemli bakanı olacak. Bu seçim, Obama'nın tek başına yaptığı tercih midir acaba? ABD'nin önemli olduğu kadar en popüler olan bakanlığına da, Obama kendi partisinden karşısına rakip olarak çıkmış olan Hillary Clinton'ı getirdi. Bayan Clinton ise, kişisel popülaritesinin büyük kısmını kocası Bill Clinton'a borçlu. Adaylık döneminde pek fazla göz dolduramayan Hillary, bu görevde de kesinlikle Condoleezza Rice kadar birikimli değil. Rice, öncelikle bir Rus ve Sovyet uzmanı olarak tırmandığı Güvenlik Danışmanlığı gibi önemli bir koltuktan Dışişleri Bakanlığına gelmişti. Hillary elbette başarılı bir avukat ve başkan adaylığına soyunan iddialı bir senatör ancak, dış politikada ne kadar başarılı olacağını zaman gösterecek. Bir diğer dikkat çekici husus da şu: Hillary en fazla dış politika konularında Obama'yı eleştiriyordu... (Ayrıca Hillary'nin Irak işgaline destek veren Demokrat Partililerden biri olduğunu da hatırlayalım.) Öyle görünüyor ki, Obama iktidarında; Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığından Beyaz Saray'a taşınan Başkan Yardımcısı Joe Biden, Amerikan dış politikası üzerinde fazlasıyla etkili olacak... Barack Obama'nın Güvenlik Danışmanlığına getirdiği emekli orgeneral James Jones, 2003'te ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanlığına atanmıştı. Türk-ABD ilişkilerinde gerginlikler yaşandığı dönemde Jones, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve İkinci Başkan Yaşar Büyükanıt ile önemli görüşmelerde bulunmuştu.