O Balyoz kafanıza inseydi!..

A -
A +

Balyoz darbe planıyla ilgili yeni bilgi ve belgeler deşifre oldukça, 2003 yılı Mart ayında; Türkiye'nin nasıl bir felaketin eşiğinde bulunduğu çok daha net bir biçimde anlaşılıyor... Bayazıt ve Fatih camilerine (Eyüp ve İsmailağa camileri de düşünülmüş ama, yer müsait olmadığı için eylem yapılmaması kararına varılmış...) Cuma namazı esnasında bomba koyma (Sakal ve Çarşaf planları), kendi jet uçağımızı düşürme... gibi, dudak uçuklatıcı hainane eylem safhalarıyla toplumun daha önce kısmen bilgi sahibi olduğu bu meş'um planın detayları; Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Dairesi'nin parke zeminine gömülü olarak bulunan dokuz çuval belge ile, artık tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmış bulunmaktadır. "Balyoz Davası"nın bir numaralı sanığı olan emekli Org. Çetin Doğan'ın kızı Pınar ve Yahudi kökenli damadı Dany Rodrik, bir süreden beri kanal kanal dolaşarak (bu konuda kitap da yazmışlar), âdeta tek taraflı propaganda yapıyorlardı. Neymiş efendim, dava ile ilgili iddianamede çelişkiler varmış, belgeler arasındaki 11 no.'lu CD sahte imiş. Yani sonradan üretilmişmiş. Çünkü o tarihte var olmayan bazı hastane ve şirketlerin ve o dönemde görevli olmayan personelin isimleri geçiyormuş... falan filan. Rodriklerin bu iddialarına, medyada bazı kalemler de doğrudan ve dolaylı olarak destek verdi. Oysa Rodrikler ve onlarla birlikte hüküm veren kimi kalemlerin hiçbiri hukukçu değildi. Dahası dava dosyasının (yüz kırk üç klasör ekli...) tamamına vakıf olmaları mümkün değildi. Ama buna rağmen, iki yıldan beri bu dava üzerinde çalışan savcıların, emniyet görevlilerinin ve yargıçların yaptığı çalışmaları, verilen kararları kendilerince cerh etmeye çalışıyorlardı! Peki mesele bu kadar basit mi? Bir önceki genelkurmay başkanı İlker Başbuğ, Balyoz için, "En ciddi olayla karşı karşıyayız..." demişti. Kendisi 2003 yılında KKK Kurmay Başkanı idi ve şüphesiz Balyoz'un gelişiminden haberdardı... Özden Örnek'in meşhur anılarında, dönemin KK Komutanı Aytaç Yalman'ın Balyoz planı ile ilgili söyledikleri de orada duruyor... Daha da önemlisi yeni faş olan Gölcük belgelerinde, ıslak imzalarıyla bütün emir ve talimatlar arzı endam ediyor... Devrin Donanma Komutanı Özden Örnek'in emriyle, darbeye karşı olduğu için enterne edilmesi planlanan ve DK Komutanı Bülent Alpkaya'nın da yer aldığı tam on altı tane amiralin isimleri, her birini gözaltına alacak ikişer tane subay, bunlara verilen özel silahlar vs. vs. hepsi en ince detayları ile zapt-u rapt altında!.. Bu teferruat köşemize sığmaz. Gazete sayfalarında okuyabilirsiniz. Aynı senaryo Hava Kuvvetleri için de geçerli... Devrin HK Komutanı Cumhur Asparuk'un Balyoz planından haberdar olmaması için her türlü tedbir alınmış... Darbe ile birlikte gözaltına alınıp Yassıada veya İmralı'ya sürülecekti. Hava Kuvvetlerindeki faaliyetler için o dönem Harp Akademileri Komutanı olan İbrahim Fırtına başrollerde. Deniz'de Yunanistan ile gerginliği derinleştirecek Suga planına karşılık, Havada sıkıyönetim uygulamasını sağlamak için Meclis'e baskı yapılacak Oraj Planı devreye sokulacaktı. Bir de darbeye karşı çıkan sivillerin bertaraf edilmesi için geliştirilen planlar var. Orak, Kürek, Yumruk, Testere, Döküm planlarında Rum ve Ermeni patriklerinden gazeteci Hırant Dink'e, Mehmet Altan'a Ali Bayramoğlu'na ve başka önemli gazetecilere kadar hedef isimler yer alıyor... Hâlâ inanmayanların kafasına o balyoz inseydi ne olurdu acaba?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.