ABD Başkanının merakla beklendiği söylenen, İslam coğrafyasına dönük konuşması Türk medyasında da geniş yorumlara konu oldu. Ancak hemen belirtelim ki, bir iki istisna dışında, bu konuşmanın etkili bir sonuç vereceğini düşünen çıkmadı... Doğrudur. Obama'nın son konuşması da, tıpkı Nisan 2009 tarihinde Ankara'da TBMM'de ve ondan üç ay sonra da Kahire'de yaptığı konuşmalar gibi, havada kalacak. Yani hemen hiçbir şey değişmeyecek! Obama'nın söyledikleri içinde en dişe dokunur nokta, İsrail-Filistin meselesinin 1967 sınırları çerçevesinde ele alınması idi. Zira son yıllarda hiçbir Amerikan Başkanı, böyle net bir ifadede bulunmamıştı. Ne var ki, bu konuşmanın en önemli muhataplarından olan İsrail Başbakanı Netanyahu, sadece bir gün sonra Beyaz Saray'da; âdeta Obama'ya meydan okurcasına, 1967 sınırlarının barış için temel olamayacağını kibirli bir eda ile basına anlattı. Obama ise, bu diklenmeyi ancak çaresizce seyretmekle yetindi... Nitekim bir gün sonra da, ABD'deki önemli Yahudi düşünce kuruluşlarından AIPAC'ta (Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi) yaptığı konuşmada; hemen çark etti ve 1967 sınırlarından kastının, "Altı Gün Savaşı"ndan önceki durum olmadığını söylemek zorunda kaldı. Bu da gösteriyor ki, ABD'nin İsrail üzerindeki ağırlığından daha ziyade, İsrail'in ABD Yönetimi üzerinde ağırlığı söz konusu! Böyle olduğu içindir ki, yıllardan beri ABD yönetimi, işgal topraklarında yeni yerleşim alanları kurmamasını istediği ve zaman zaman da sesini yükselttiği halde, İsrail hiç tınmadan uygulamalarına devam ediyor. Bu da Washington'un karizmasını boydan boya çiziyor zaten. Şunu açıkça belirtelim. Amerika'nın dünyadaki hegemonik gücü hızla azalıyor. Bu bağlamda Orta Doğu'daki ağırlığı da gittikçe kayboluyor.?O?yüzden?gelişmeleri?kontrol etmekte ve yönlendirmekte çok zorlanıyor, daha doğrusu aciz kalıyor... Bakınız Obama, Beşar?Esad'a,?"Ya?yeni düzene geçişi sağla,?ya?da?çekil..."?diye?ihtarda bulundu. Ama ertesi gün cuma namazı sonrasında, Suriye askerleri yine göstericilere ateş açtı ve kırk küsur kişi hayatını kaybetti. ABD'nin İsrail yanlısı politikasından en büyük sıkıntıyı yaşayan Filistinliler ise, Washington'a zerre kadar güvenmiyor. Nitekim Hamas yetkilileri, Obama'nın sözlerini seçim propagandası çerçevesinde, bir "sempati mesajı" olarak değerlendirdi ve pek kale almadı. W. Bush zamanında Neo-Con'ların kılavuzluğunda, her şeyi sopa zoruyla düzeltmeye kalkışan Amerika; bunun sonuç vermediğini görünce, şimdi tarz değişikliğine gidiyor. Obama malum konuşmasını Beyaz Saray veya Pentagon'da değil, Dışişleri Bakanlığı'nda?yaptı.?Ve,?sadece?menfaat açısından?yaklaşmakla?ABD?politikalarının İslam Dünyasında güvensizliğe yol açtığını itiraf etti. Ancak itiraf yetmiyor... Özetlersek, Obama belki biraz hoş konuştu ama, boş konuştu!..