Operasyon ve...

A -
A +

Yaklaşık sekiz aydan beri; yapıldı-yapılmadı, niçin yapılmıyor, yapılacak mı yoksa yapılmayacak mı türünden tartışmalara konu oluyordu... Elbette hükümet ve askeri erkan, gazetelerdeki tartışma ve atışmalara göre değil; uluslararası hukuk ve siyasi ilişkilerin şartları çerçevesinde hareket edecekti. Çünkü burada söz konusu olan tek başına operasyon değildi. Operasyonla birlikte, Türkiye'nin komşu ülkeler, küresel aktörler ve beynelmilel teşkilatlarla olan siyasi ve askeri münasebetlerinin hangi yönde etkilenebileceğinin de hesaplanması gerekiyordu. İşte aylardan beri, medyada pompalanmak istenen aksi yöndeki havaya rağmen, devletin birimleri gerekli plan ve programı en iyi şekilde tamamlayarak, işi icraat safhasına getirdi. Üç gün önce, Kandil Dağı'ndaki PKK kamplarına yapılan kapsamlı hava operasyonu; her açıdan başarılı ve etkili olmuştur. Masa başında ahkam kesmeyi iş edinen bazı kalemler, farklı şeyleri seslendirebilir. Kimileri hasar tespitçiliğine soyunmuş; ille de bu operasyonla kaç teröristin öldürüldüğünün resmen açıklanmasını istiyor. Kimileri de, daha önemsiz teferruatları esas meselenin önüne geçirmeye çalışıyor. Bana göre, bunların hepsi de faydasız tartışmalar. Önemli olan operasyonun başarılı bir şekilde yapılmış olmasıdır ki, burada hemen herkes fikir birliği içinde... İkincisi de, operasyondan sonra, başta ABD olmak üzere, ilgili devletler ve beynelmilel teşkilatlardan gelen tepkinin niteliğidir. Dikkat edilirse, Türkiye'yi rahatsız edecek herhangi bir tepki söz konusu değildir. Amerikalı yetkililer, "PKK'nın bitirilmesine dönük eylemler görmek istediklerini açıklayarak", 'eş zamanlı istihbarat'la birlikte; bu konuda çok önemli bir siyasi destek de vermiş oluyor. Bu husus, en az operasyonun kendisi kadar önemlidir. Irak Dışişleri Bakanı Zebari ile Mesut Barzani'nin açıklamaları da, bu atmosfer içinde son derece tabiidir. Operasyonda, sivillerin hedef alınmadığı ve dolayısıyla zarar görmediği apaçık ortadadır. Eğer tersi olsaydı, zaten şimdiye kadar yer yerinden oynamıştı... Propaganda makineleri, daha operasyon bitmeden bile devreye girerdi. Dikkat edilirse, Genelkurmay Başkanlığının bu konudaki açıklaması son derece iddialı ve kesin. "Kaza dahi söz konusu değil..." ifadesi burada özgüveni ortaya koyuyor. Kaldı ki, Barzani'nin sırf durumu kayıtlara geçirmek için; "Bir sivil öldü, bazı siviller de yaralandı..." yolunda yaptığı açıklama, şu ana kadar bağımsız kaynaklarca doğrulanmamıştır. Yayınlanan fotoğraflarda da açıkça görüldüğü üzere; dağın başındaki geleneksel evler herhangi bir hasar görmemişken, yanı başında örgütün inşa ettiği betonarme binalar tamamen tahrip edilmiş. Bu kadar hassas ve milimetrik isabet kaydettiren pilotlarımızı ve onları yetiştiren komutanları hakikaten tebrik ediyoruz. Bu operasyonda ve her zaman yurdun savunmasında emeği geçen herkese de teşekkür ediyoruz. Dosta ve düşmana, Türkiye'nin gücü, kararlılığı ve caydırıcılığını gösterdiler. Şimdi Başta PKK'lı teröristler olmak üzere, herkes hesabını daha dikkatli bir şekilde yapmak zorunda! Bölücü örgütün sonu olmayan macerasına ortak olmuş militanlar; bir an evvel silahı bırakıp ana-baba ocağına dönerlerse, kendileri kazanır. Aksi halde, bu tür operasyonların hedefi olmaktan kurtulamazlar. Görüldüğü üzere, operasyon için kar-kış; gece-gündüz fark etmiyor. Nitekim gelen haberlere göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kara birlikleri de; hava operasyonundan sonra, sınırı geçerek teröristlerle sıcak çatışmaya girmeye başlamıştır... Türkiye, en karmaşık ve zor operasyonları böylesine başarılı şekilde icra edecek imkan ve kabiliyetini, bir kere daha bütün dünyaya göstermiştir. Bu safhada yapılması gereken şey, bölücü terör örgütü ve her türlü fitneye karşı yekvücut halinde ülke menfaatlerinden yana tavır koymaktır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.