DÜNDEN BUGÜNE SURİYE -3- İsmail KAPAN / ismail.kapan@tg.com.tr
Petrol zengini bir ülke olmayan Suriye, ötedenberi bölgedeki siyasi durumu ve stratejik konumu itibariyle Orta Doğu'da önemli bir barış gücü görevini üstleniyor
Arap ülkeleri içinde, her bakımdan Türkiye'ye en fazla benzerlik arz eden bir memlekettir Suriye... Şam'a gidince, insan kendisini 1980'lerin İstanbul'unda hissediyor. Yemek kültüründen giyim kuşama, sosyal yaşantıya dek müthiş bir yakınlık ve benzerlik söz konusu. Halep şehri, sınırımıza sadece 50 kilometre mesafede. İstanbul'dan Şam'a ve Halep'e uçakla 1.5 saatte gidilebiliyor. Yıllarca siyasi meselelerden dolayı, bu önemli komşumuzla ekonomik ve kültürel alanlarda da çok uzak kaldık. Ama o sıkıntılı günler artık geride kaldı. Bunun daha da gelişmesi lazım. Bu açıdan, kalabalık sayıdaki gazetecilerin Suriye'yi gezip görmeleri, ülkeyi tanımaları çok yararlı oldu. Davetli gazeteci grubu, Suriye'nin muhteşem yemeklerini hem tatmaya hem de isimleriyle tanımaya çalıştılar. Türkiye'de Humus olarak bilinen Musabbaha başta olmak üzere, Tebbule, Fettuş, Mutebbele, Ayvalı Kubbe, Cevani (tavuk kanadı), Çilekli Köfte vs. Tabii bir de Şam tatlıları. Diyet yapmaya çalışanlar da bunu bir süreliğine ertelemek zorunda kaldı!.. Türkiye -Suriye münasebetlerinin gelişmesinden, bizim gibi Suriyeliler de ziyadesiyle memnun. Lakin Türkiye'nin son zamanlarda Arap ülkelerine yaptığı açılımların reel sebeplerini de merak etmiyor değiller. Suriye'nin ilk özel üniversitesi olan Kalamun Üniversitesi (2003 yılında öğretime başladı. Beş bin öğrencisi var. İki bin beş yüzü kampüs içindeki yurtlarda kalıyor. Ücretler bölümüne göre 4-8 bin dolar arasında) Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi fakültesinde okuyan öğrenciler, bu konuda bir hayli soru sordular. Acaba Türkiye bölgede yeniden bir hakim güç mü olmak istiyordu? Yoksa Avrupa Birliği'nde istediği ortamı bulamadığı için mi tekrar Orta Doğuya dönmüştü?
DİYETE ARA Tatlısı ile meşhur Şam'ın bütün yemekleri, mükemmel bir damak tadına sahip...
Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından yapılmış olan Süleymaniye Külliyesi, TİKA'nın katkılarıyla restore ediliyor.
Kasyun Dağı panoramik manzarası ile Şamlıların en önemli mesire yerlerindendir. Genç meslektaşım Recep Mert ile Kasyun'dan Şam'ın gece manzarasını seyrettik. ARAP İSRAİL İHTİLAFI VE SURİYE
Enformasyon Bakanı Muhsin Bilal, Türkiye'nin İsrail ile yapılan dolaylı görüşmelerde arabuluculuk rolü oynamasının önemine dikkat çekiyor. Gerçekten her iki tarafın (Suriye ve İsrail'in) güvendiği ortak ülke olarak, Türkiye'nin oynadığı rolün stratejik önemini iyi anlamak ve değerlendirmek gerekiyor. Dolaylı da olsa, diyalog sürecinin işlemesi, orta veya uzak istikbalde bir barış iklimine ulaşılması açısından hayati önem taşıyor. Suriye mümkün olduğu kadar çok taraflı politikalar üreterek, öncelikle uluslararası arenada itilmek istendiği yalnızlıktan kurtulmaya ve bu arada Amerika-İsrail ekseninden gelen baskı ve tehditleri nötralize etmeye çalışıyor. Suriye Arap- İsrail Barışında kilit ülke rolüne sahip olduğu için, bu yönüyle ağır baskılara maruz kalıyor. Fakat Suriye, İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan Tepelerinden çekilmemesi halinde, hiçbir şekilde barışın gerçekleşmeyeceğini daimi ve kararlı bir şekilde seslendiriyor. Suriye diğer yandan, başta Refik Hariri'nin öldürülmesi olmak üzere, Lübnan'daki suikastlar dizisi sebebiyle de, dışarıdan yoğun eleştiri ve baskılara maruz kaldı. Ancak sızan haberlere göre, çok yakında Hariri suikastıyla ilgili olarak; Suriye'nin elini güçlendirecek yeni bilgilerin ortaya çıkması bekleniyor.
Golan Tepeleri'ndeki İsrail işgali, Orta Doğu barışını kilitlemiş vaziyette... 'GOLAN' DÜĞÜMÜ İsrail, zengin su kaynakları ve askerî durumu sebebiyle Golan tepelerinden çekilmek istemiyor. Suriye ise Golan'ın iadesini barış için vazgeçilmez şart olarak ileri sürüyor.
Suriye, bilinen sebeplerden ötürü bir yandan dışardan gelen siyasi ve askeri tazyiklere direnirken, diğer taraftan da içeride otoriter rejimden daha demokratik bir düzene doğru ilerlemeye çalışıyor. Beşşar Esad'ın babasının ardından, 2000 yılı ortalarından itibaren iktidarı devralmasıyla birlikte bu süreç başladı ve ülke içinde halkı rahatlatacak bir dizi yenilikler uygulamaya konuldu. Başlangıçta genç ve tecrübesiz Başkan'ın duruma hakim olup olamayacağı tereddüt konusu olduysa da, zaman içinde, Baba Esad döneminden kalan yöneticilerin yerine, daha genç ve yenilikçi isimler önemli makamlara geldi. Beşşar Esad'ın kendi kadrosunu kurmasıyla birlikte, ülkede kontrolü büyük ölçüde ele aldığı yolunda ciddi değerlendirmeler yapılıyor.
Ülkenin bugünkü siyasi görünümüne ve ekonomik ve sosyal hayattaki gelişmelere bakıldığında, bu değerlendirmelerin isabetli olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Suriye petrol zengini bir ülke olmamakla birlikte, öteden beri bölgedeki siyasi konumu ve stratejik önemi itibariyle, Arap Ülkeleri içinde her zaman etkili bir yere sahip olmuştur. 1970'lerin başına kadar, ülkede çok sık vukua gelen askeri darbeler sebebiyle, siyasi bakımdan istikrar sağlanamıyordu. Ancak Hafız Esad'ın iktidara gelişi ile birlikte, içeride zaman zaman meydana gelen gerginliklere ve dışarıdan özellikle İsrail ve ABD cenahından gelen gizli-açık operasyonlara rağmen; Şam Yönetimi, iktidar gücünü her zaman koruyabildi. Suriye'nin bugün için en önemli meselesi, İsrail işgali altında bulunan Stratejik Golan Tepelerin'in tekrar ülke topraklarına katılmasıdır.
TÜRKİYE VE ARABULUCULUK
İsrail, bölge şartlarında zengin su kaynaklarına sahip olan ve askeri olarak Şam kentine karşı etkili bir tarassut yapma imkanını sağlama özelliği dolayısıyla Golan Tepelerinden çekilmek istemiyor. Suriye ise, Golan'ın iadesini barış için vazgeçilmez şart olarak ileri sürüyor. Özellikle Bill Clinton döneminde, Suriye-İsrail barışını sağlamaya dönük olarak izlenen yoğun mekik diplomasisi (ABD Özel temsilcisi Dennis Ross yüzlerece defa Şam'a gelip gitti.) bir sonuca ulaşamadan sona erdi. Uzun bir aradan sonra nihayet, Türkiye'nin ara buluculuğunda dolaylı görüşmeler başladı. Ancak İsrail'deki iç siyasi gelişmeler (Olmert'in istifası, erken seçim vs.) sebebiyle süreç yavaşlamış bulunuyor.
- BİTTİ-