Papa 16. Benediktus'un Almanya'daki bir konuşmasında İslamiyete ve Peygamber Efendimize dil uzatan konuşması, sadece İslam dünyasında değil; Hıristiyan aleminde de büyük tepki topladı... Bir taraftan "Medeniyetler Savaşı"na mani olmak için dinler ve kültürler arasında diyalog çalışmaları sürerken, diğer yandan Papa'nın yangına körükle gitmesi nasıl izah edilebilirdi!.. Bunun en iyi tesbitlerinden birini New York Times Gazetesi yapmış. Amerikan Gazetesi, bu Papanın Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında fitne tohumları eken ilk konuşması değil diyerek; 16. Benediktus'un daha Kardinal iken de; "Bu Müslüman ülkenin Avrupa ile daimi bir muhalefet içinde olduğunu" ifade eden konuşmasını hatırlatıyor ve Papa'nın derhal Müslümanlardan özür dilemesini istiyor. Yükselen tepkiler karşısında panikleyen Vatikan; dünden itibaren Papa'nın kuyuya attığı bu taşı çıkarmaya çalışıyor... Papa'nın Müslümanları üzen konuşmasından dolayı çok üzgün olduğu şeklinde; dolaylı özür anlamına gelebilecek açıklamalarla işi savuşturmaya çalışıyor ancak, bu manevralar yetmeyecek. Papa'nın bizzat çıkıp açıkça özür dilemesi gerekir. Aksi halde bütün dünyada süren tepkilerin sürmesi ve daha tırmanması söz konusu!.. Durup dururken "Katolik dünyasının ruhani lideri" olan Papa böyle bir konuşmayı niye yaptı? Bununla ilgili yorumlar çok ve çeşitli. Her şeyden evvel Papa'nın bizzat kendi kişiliğinden kaynaklanan sebepler var. Bunlara girmeyeceğiz. İslamiyete dil uzatan Papa'nın savunduğu görüşlerin teolojik açıdan tartışmasına da girmeyeceğiz. İşin o tarafını ilgili alanın uzmanlarına bırakmak en doğrusu. Ama Papa'nın konuşması, Başbakan Erdoğan'ın da belirttiği gibi; daha çok siyasi mahiyettedir. Bu açıdan konuya baktığımızda hemen şunu söylemek gerekiyor: Güya İslam Dinini şiddetle özdeşleştirmeye kalkışan Papa'nın her şeyden önce kendi geçmişine bakması gerekir. Bu konuda Papa'nın bugün dahi yüzünü kızartacak binlerce örnek var! Bundan dokuz yüz küsur sene önce (1095) din adına; (Kutsal toprakların Müslümanlardan kurtarılması için...) Haçlı seferlerini başlatan da Papa II. Urbanus değil miydi? Ve yine Papa'ya bağlı ordular mesela Endülüs'te bir tek Müslüman ve Yahudiyi sağ bırakmamak üzere yüz binlerce kişiyi kılıçtan geçirmedi mi? Bunlar artık ilk mektep öğrencilerinin bile bildiği tarihi gerçekler... Aynı şekilde Kardinal Ximenes Endülüs'te bir milyondan fazla kitabı, "Şeytani" diye yaktırmadı mı? Katolik aleminin geçmişindeki ilim ve akıl düşmanlığı, Engizisyon mahkemelerinin tüyler ürperten katliamlarında biricik gerekçedir!.. İşte bu yüzden Papa'nın İslam dini hakkında; Bizans imparatoru II. Manuel'in bilmem kimle olan diyalogunu kullanıp ileri geri konuşmadan evvel dönüp bu korkunç mazisine bakması gerekir. Papa'nın mahut konuşmasına şu ana kadar siyaseten Alman Başbakanı Merkel sahip çıktı. Neden acaba? Papa Alman asıllı olduğu için mi? Yoksa bu konuşmayı Almanya'da yaptığı için mi? Yoksa Merkel'in kafasındaki daha başka gerekçelerle mi? Bayan Şansölye demiş ki; "Papayı eleştirenler, konuşmasının amacını anlamamış demektir. Konuşması dinlere yönelik bir diyalog çağrısı idi..." Matematik Profesörü olan Şansölye, iddiasına göre kendisi de bu diyaloga çok önem veriyormuş!.. Matematik biliminin temeli mantıktır. Ama matematikçi Merkel'in bu mantığını anlamak doğrusu mümkün değil. Herhalde siyasetçiliği bilimsel kimliğinin çok önüne geçti... Merkel gibi, Papa'nın konuşmasını olumlu anlayan bir başkası da; ülkemizdeki bir gazete yazarı. Din-imanla pek fazla alakası olmayan ama, her fırsatta İslam dini hakkında ahkam kesen bu köşe yazarına göre, Papa'ya sert cevap veren Diyanet İşleri Başkanı yanlış bir iş yapmış! Aslında Papa'nın konuşması, onun İmparator Manuel'in diyaloğuna mesafeli durduğunu gösteriyormuş... Demek ki, dünyadaki herkes Papa'yı anlamamış, bir tek bu sayın yazar ile Angela Merkel doğru anlamış. Buyurun burdan yakın!..