Partiler seçimlere hazır mı?!.

A -
A +

Genel seçimlere bir yıl kala, sandıktan çıkması muhtemel sonuçlarla ilgili epeyce tahmin yapıldı, yapılıyor... Bu tahminler için vaktin henüz erken olduğunu, dolayısıyla ne partilere üleştirilen oy oranlarının; ne de yüzde 30'larda olduğu açıklanan kararsız seçmenlerin durumunun "sandık zamanı"ndaki atmosferi yansıtamayacağını pazar günkü yazıda anlatmaya çalıştık. Ama bir de partilerin durumu var. Seçmenden oy isteyecek ve almaya çalışacak olan partiler değil mi! Seçimlere bir yıl kala, tahmin furyasını başlatmak, pek sağlıklı bir yaklaşım değil. Buna karşılık, siyasi partilerin durumunu incelemek; seçim sandıklarının kurulacağı güne kadar, ne gibi istihaleler (değişimler) geçirebileceklerini irdelemek daha doğru olur... Böylelikle mevcut partilerden iddialı olanların; seçimlere ne kadar hazırlıklı olduğunu veya kalan sürede ne kadar hazırlanabileceğini değerlendirme imkânı doğar. Bir yıl sonra yapılacak seçimler için, oy yüzdelerini rakamlara vurmadan; sadece mevcut tabloya göre, hemen bütün projeksiyonlarda ortaya çıkan sıralamayı dikkate almak yanlış olmayacaktır: AK Parti, CHP, MHP ve DYP... 2002 seçimlerinde yüzde onluk barajın altında kalan MHP ve DYP'nin gelecek seçimlerde barajı aşarak TBMM'ye girmeleri bekleniyor. 3 Kasım seçimlerinde şayet Doğru Yol Partisi 146 bin rey daha almış olsaydı, asgari yetmiş milletvekili ile parlamentoya girebilecekti. Dolayısıyla, gelecek seçimde, üç veya dört partili bir Meclisin oluşması, partilerin milletvekili sayılarında önemli değişikliklere yol açabilecektir. Bu noktada partilerin göstereceği performans; en önemli faktörlerden biri olacaktır... Bu performans, partilerin lider kadrosu ve genel yönetim yapısı ile seçmene sunacağı seçim bildirgesine dayanacaktır. Meclis'e girmesi beklenen dört partinin bugünkü görünümü genel hatlarıyla şöyle: AK Parti; iktidarda olmanın getirdiği tabii yıpranmaya rağmen; hâlâ daha açık ara birinci konumda görünüyor. 3 Kasım seçimlerine henüz partileşme sürecini bile tamamlayamadan girmişti. 11 Kasım 2006 tarihinde ikinci olağan büyük kongresini yapacak olan AK Parti'de, yapılan il kongrelerinde; 55 ilde eski il başkanları tekrar seçildi. 28 ilde de il başkanları değişti. İl Kongrelerinin yaklaşık üçte biri tek liste gerçekleştirildi. Ankara'daki bazı gazetecilerin kulislerden devşirdiği birtakım senaryolara rağmen; İktidar Partisinin Büyük Kongresi için de herhangi bir zorluk görünmüyor. Partide herhangi bir liderlik çekişmesi söz konusu değil. Kısacası AK Parti, hem bünye itibariyle, hem de iktidarda olmanın morali ve avantajı ile müstakbel seçim yarışına rakiplerinden çok daha geniş imkânlarla hazırlanıyor. 3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara geldiğinde; Kıbrıs, Avrupa Birliği ve Irak için tezkere meselesi gibi ateş toplarını kucağında bulan AK Parti, her şeye rağmen krizleri başarıyla yönetmesini bildi ve özellikle ekonomik alanda önemli başarılar elde etti. Kalan süre içinde yakaladığı trendi devam ettirmesi halinde; bir kere daha tek başına iktidara gelmesi zor olmayacaktır!.. Ancak önünde iyi değerlendirmesi gereken, daha uzun bir zaman bulunuyor. Ana Muhalefet Partisi CHP'de ise, işlerin pek de yolunda gittiği söylenemez. Genel Başkan Deniz Baykal'ın aksi yöndeki beyanlarına rağmen, CHP bugünkü yapısı ve görüntüsü ile iktidara alternatif parti konumundan hayli uzak duruyor. Burada, parti yönetimi ile ilgili olarak yaşanan sıkıntılar ve sık sık tekrarlanan kurultaylardan çıkan sonuçların parti tabanında yol açtığı hoşnutsuzluklar önemli bir etken. CHP'nin muhalefet performansı da, şimdiye kadar taraftarlarını pek memnun etmiş değil. Parti içinde Baykal'a rakip çıkarma teşebbüsleri bugüne kadar başarıya ulaşamadı. Ancak bu arayışların bitmediği de bilinen bir gerçektir. Zaman zaman alevlenen liderlik problemi; CHP'nin siyasi performansını olumsuz yönde etkilemektedir. Partideki hiziplerin mücadelesi, seçimler yaklaştıkça liste tanzimleri sebebiyle daha da şiddetlenebilir... Şayet CHP gelecek seçimlerde kitlelere heyecan verecek bir seçim beyannamesi ortaya koyamazsa; bu beyannameyi halka anlatmak için de sıkı bir çalışma temposuna giremezse, sandıktan iyi bir netice çıkarması zordur. Halihazırda, Baykal'ın "Sağ oylar bize kayıyor..." tarzındaki beyanları; çok iyimser bir tahminden öteye henüz bir anlam ifade etmemektedir! Diğer partilerin durumunu yarınki yazıda ele almaya çalışacağız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.