Prigojin… Bir sıçrarsın, iki sıçrarsın, üçüncüde!..

 

Putin’in aşçısı olmakla rakibi olmak arasında çok fark var tabii… Acaba Wagner’in patronu bu hususu tefrik edemedi mi? Yoksa birdenbire güç zehirlenmesine mi kapıldı? Rusların işlerine akıl erdirmek o kadar kolay değil. Zira matruşka misali, iç içe geçmiş, her birinin içinden bambaşka yeni işler çıkar!.. Gerçekten, Wagner isimli ‘paralı asker’ teşkilatının tam olarak mahiyeti nedir ve Rusya devletiyle bağlantısı nasıl bir ilişkidir? Bu konuda net bir bilgi yok. Ama rivayetler pek çok ve çelişkili. Herkesin kolayca tahmin edebileceği husus, bu teşkilatın Rusya devletinin kontrol ve izni olmadan bir adım atamayacağı…

 

Dünyanın başka devletleri de paralı askerî şirketler (teşkilat) kurmuştur ve kurar. ABD’nin “Akademi” diye de nitelendirilen Blackwater özel güvenlik şirketi gibi. Eski bir deniz subayı olan Erik Prince tarafından kurulmuş ve dünyanın değişik yerlerinde faaliyetleri olan, hakkında çok fazla iddia ve suçlama (Irak’ta insanlara işkence yapılması, ABD menşeli silahların PKK terör örgütü elemanlarına aktarılması vs.) da bulunan bir kuruluş…

 

Öyle ki, kuruluş bu iddia ve suçlamalar karşısında, Blackwater (Çürüyen bitkiler sebebiyle koyu kahverengi hâle gelen nehir veya bataklık suyu) ismini değiştirip, "Akademi" yapmak ihtiyacı duymuştur. Wagner ismi de, üç gün önce Prigojin’le birlikte aynı uçakta ölen ve bahse konu teşkilatın esas beyni kabul edilen Dmiriy Utkin’in, Rus ordusunda görev yaparken kullandığı kod adı imiş. Kendisi acımasız, Nazi sempatizanı ve savaş suçlusu radikal bir kişilik olarak biliniyor…

 

Evet, şüpheli ölümü (infazı mı desek?) daha çok konuşulacak olan Yevgeni Prigojin, yani Rusya Lideri Putin’in eski aşçısı ve Wagner’in patronu son iki ayda tam olarak ne yapmak istedi? Rusya devletine karşı isyana giriştiği 23 Haziran’dan evvel, Wagner güçleriyle birlikte Ukrayna topraklarında savaşırken ses vermişti. Savaştaki rolü ve başarısı da tam net olmamakla birlikte, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov’u hedef alan açıklamalarda bulundu. Onları ihanetle suçlayacak kadar ileri gitti. Hatta onları sallandırmaktan bahsetti. Bu laflar yenilir yutulur cinsten değildi. Derken, Prigojin ve paralı askerleri Putin Yönetimine karşı resmen isyan başlattı. Bu, iplerin koptuğu anlamına geliyordu…

 

Tuhaf bir şekilde pek fazla bir engele takılmadan Moskova’ya ilerlerken, Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko’nun ara buluculuğuyla, başkente 200 kilometre kala durdular ve isyanı sona erdirdiler…

 

Wagner kuvvetlerinin az bir kısmı Belarus topraklarına geçti. Bundan sonra neler olup bittiği tam olarak belli değil. Ama şurası kesin olarak belliydi: Putin, eski aşçısı Prigojin’i hain ilan etmişti artık…

 

Putin’in aşçısı olmakla hasmı olmak arasındaki farkı fark edemeyen veya öyle görünen Prigojin, hatasının bedelini canıyla ödedi. Prigojin'le birlikte ölen diğer altı kişi hakkında da savaş suçlamaları var. Acaba uçak patlatılmasıyla infaz edilmeleri, aynı zamanda muhtemel yeni suçlamalara karşı köklü bir temizlik miydi?

 

Rusya Devletinin ve özellikle Putin Yönetiminin, geçmişten bugüne dek icraatına bakıldığı vakit, bu türden uygulamaların çok yaygın olduğu malum. Çeşitli metotlarla ortadan kaldırılan (zehirleme, suikast, araba veya uçak kazası vb.) eski ajan, asker ve diğer görevlilerin akıbeti çok trajik oldu. Aralarında eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun ve siyasi muhalefet liderlerinden Aleksey Navalni’nin olduğu bazıları, uzun tedavilerle son anda hayata tutunabildi. Putin İdaresine karşı isyan başlatan ve Moskova’ya 200 kilometre kadar yaklaşan Prigojin, garip bir şekilde yine Moskova’nın 200 kilometre yakınına bu defa yanık cesediyle düşerek macerasını sonlandırdı. Ama hakikaten bu kişinin tam olarak neyin peşinde olduğu ciddi merak konusu. Zira isyandan sonra, hain damgasını yediği hâlde memleketi St. Petersburg’da görüntü veren; son olarak, tam yeri belli olmamakla birlikte, Afrika kıtasında devam eden faaliyetlerine işaret eden bir görüntüyü paylaşan ve nihayet cevapsız sorularla yüklü son uçak yolculuğunu, yine Moskova’dan başlatan Yoldaş Yevgeni’nin kafası hayli karışık görünüyor!..

 

Prigojin ve şürekâsının geride bıraktığı mal-mülk, servet yeni kavga ve mücadelelere sebep olacak şüphesiz. Ama asıl önemlisi o ve ortaklarının, hayatta iken insanlığa karşı işledikleri suçların öbür dünyadaki karşılığı. Yeterince ibretlik değil mi? Yanmış cesetler içinde, Prigojin’in bedeni, eksik parmağı sayesinde teşhis edilebilmiş… Bu daha dünyadaki ateş!