Saadet Partisinin çiçeği burnunda genel başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, önceki akşam Gazetemizi ziyarete geldi. Kendisi liseden sınıf arkadaşım olur!.. Uzun zamandan beri görüşememiştik. Hem hasret giderdik hem de diğer arkadaşlarla birlikte biraz siyaset konuştuk. Numan Kurtulmuş, seçim sürecinde en hızlı tempo ile çalışan liderlerden birisi. Aynı günde üç hatta bazen dört miting yaptıkları oluyormuş. İstanbul Çağlayan'daki mitinglerinin CHP'den daha kalabalık ve heyecanlı geçmiş olmasından çok memnundu... Kurtulmuş'un genel başkan oluşu ile birlikte, Saadet Partisi'ne yeni bir dinamizm ve heyecan geldiğini herkes kabul ediyor. Kendisi çok iddialı söylemde bulunmak istemiyor ancak, bu yerel seçimlerde oylarını mutlaka arttıracaklarını da ifade ediyor. "Fakat asıl hedefimiz kısa vadeli değil, uzun vadeli başarıdır. Dolayısıyla bu seçimlerle birlikte hemen büyük sıçrama olacak beklentisinde değiliz. Bu seçimler bir başlangıç ve test olacak. Seçimlerden hemen sonra, partiyi 2009 yılı sonlarına kadar genel seçimlere hazır hale getirmek için kolları sıvayacağız. Bu sebeple yaz aylarında uzmanlığına güven duyduğumuz akademisyenleri çalıştırıp, ülke meselelerine dair çeşitli raporlar hazırlattıracağız..." diyor. Seçim propagandasında kullandıkları, "Saadet var, fark var" "Farkı seçiniz" gibi sloganların çok tuttuğunu da belirten Prof. Kurtulmuş, Saadet Partisi olarak, kendilerinin gerçekten farklı bir siyasi tarzı benimsediklerini, bugün Türk siyasetine hakim olan üslubu benimsemediklerinin de altını çiziyor. "Biz parti liderlerinin ve sözcülerinin birbirlerini karalayan, hakaret eden agresif yaklaşımlarını hiç uygun ve şık bulmuyoruz. Siyasetin bu seviyeden yukarılara çıkması lazım... Biz bunun için çalışacağız." diye partisinin takip edeceği yolu anlatıyor. Ben de hazır yeri gelmişken kendisine, Türk siyasetinin içine düştüğü espri fakirliği ve zarafet yoksunluğundan dert yandım!.. Geçmişte sayısı çok fazla olmasa da, parti liderlerinin espri kabiliyetlerini konuşturarak, siyasi atmosferi renklendirdiğini bazı misallerle hatırlattım. Mesela Osman Bölükbaşı... Mesela Süleyman Demirel... Özellikle Numan Kurtulmuş'un selefi olan Necmettin Erbakan... Bu konuda kendisine büyük görev düştüğünü, bilhassa hatırlattım. Bakalım gerçekten üslup yönünden, Kurtulmuş bir "FARK" getirecek mi ve biz, bu farkı fark edecek miyiz!.. Bekleyip göreceğiz. Saadet Partisi olarak, bu seçimlerde özellikle 21 vilayette iddialı olduklarını; pek çok ilçe ve beldelerde de kendilerine büyük rağbet olduğunu belirten Genel Başkan Kurtulmuş, kendileri için esas sevindirici olan şeyin, her kesimden vatandaşların, hatta sağ -muhafazakar kesimin dışındaki vatandaşların da, partiye ilgi göstermesi olduğunu söyledi. Ülkedeki yerleşik yüzde 80 sağ -muhafazakar; yüzde 20 sol kanat yapısının da değişime uğraması, yani mevcut kalıpların kırılmasının, siyasette yenilenme için önemli olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu yönde bir hareketlilik gördüklerini izah etti. Arkadaşıma başarılar diliyorum.