İktidar ve muhalefet partileri arasındaki tartışma ve atışmalardan kimse bir şey anladı mı? Anlayabiliyor mu? Ramazan Bayramından önce başlayan ve hâlâ da bitmemiş olan, AK Parti'li Dengir Mir Fırat ile CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu'nun atışmaları; bugüne kadar, sürdürdükleri belge savaşı, kamuoyu nezdinde hangi iddia ve olayları, ne kadar aydınlatabilmiştir acaba? Bir sağırlar diyaloğudur, gidiyor!.. Herkes kendi doğrularını seslendiriyor. Kimse karşı taraftakini dinlemiyor. Dinlemediği için de ne dediğini, galiba doğru biçimde anlayamıyor. Dün yine parti liderleri, kendi gruplarında esti savurdu... MHP lideri, Hükümeti, Barzani ve PKK ile aynı çizgide olmakla itham etti. Siyasi söylemde zaman zaman abartmalar, aşırılıklar olabilir ama; bir parti liderinin, hele de Meclis çatısı altında söylediklerini dikkat süzgecinden geçirmesi gerekmez mi? Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten bir Hükümet, Barzani veya PKK ile nasıl aynı çizgide olabilir? Sayın Bahçeli, büyük öfke ile bir haritayı sallayarak; "Sayın vekilin (AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün), Sivas ile Gavurdağı (Osmaniye) arasında çizmeye çalıştığı hattın, PKK belgelerinde, Barzani haritalarında, Amerikan raporlarında ve uluslararası ihanet toplantılarında yer aldığını" söyleyerek, "Böylesi kirli bir zihniyet, en az PKK kadar bölücü, alçak ve ahlâksızdır..." ifadesini kullandı. Bu gerçekten çok ağır bir suçlama... Hani derler ya, bu laflar kavgada söylenmez. Peki Nihat Ergün ne demiş? Tezkere müzakereleri sırasında, partisi adına konuşan Ergün şöyle demiş: ".... Bütün bunları anlayabilmek için, Gavurdağı'ndan ve Sivas'tan öteye gitmek, oralarda da siyaset yapmak lazım. Oraların da Türkiye olduğunu idrak etmek lazım..." Şimdi acaba bu sözleri nasıl anlamak lazım? "Gavurdağı'ndan ve Sivas'tan öteye gidip oralarda da siyaset yapmak ve oraların da Türkiye olduğunu idrak etmek lazım..." demek acaba ülkeyi bölme isteği midir? Nihat Ergün, Bahçeli'ye verdiği cevapta, onun Gavurdağlı olmakla öğündüğünü hatırlatarak, "Ülkenin birçok şehrinde siyaseten var olmayan, o şehirlere gitmeyen bir partinin ve o parti liderliğinin sözleri ne kadar muteber olabilir?" diye soruyor. Bu şekilde sürüp giden bir karşılıklı laf yetiştirmenin, bu memlekete bir faydası var mıdır? Ya da olabilir mi? Ülkenin en önemli meselesiyle ilgili olarak, birbirlerine bu kadar zıt bakan siyasiler, ülke menfaatleri üzerinde ne kadar hemfikir olabilir ki?..