Herkesin gönlünde bir aslan yatar... Belli ki, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, gönlünde yatan aslan da CHP liderliği. Epey zamandan beri kapalı devre yaşattığı duygularını artık açığa vurmuş bulunuyor. Bir süre önce, biraz şifreli bir mesaj vermişti. "Ankara'ya bir şartla giderim, şayet Esenboğa Havaalanında elli bin kişi toplanırsa..." Ankara Esenboğa'da bu kadar kişinin toplanıp toplanmayacağı henüz belli değil. Ancak Sarıgül, Ankara'dan önce Sivas'a gitti. Vermek istediği mesaj açık. Seksenbeş sene önceki Sivas Kongresine gönderme yapıyor. Gönderme yapmasına yapıyor da, bu maya ne kadar tutar? Mustafa Sarıgül'ün arkasında CHP'nin ağır toplarından kim veya kimler var? Sarıgül'ün koştuğu kulvarda daha önce de başkaları koşmuştu. Mesela İzmir eski Belediye Başkanı Yüksel Çakmur... Genel Başkanlığa aday olmuştu ama, yanlış hatırlamıyorsam sadece sekiz oy almıştı! Çakmur'a göre daha pırıltılı bir isim olan Murat Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan SHP Genel Başkanlığına sıçrayarak, bir süre Dışişleri Bakanlığı da yaptı. Ama devamında CHP liderliği için o şansı yakalayamadı ve oradan kopmak zorunda kaldı. Şimdi yine SHP'nin genel Başkanı ama; son yerel seçimlerde 'geniş ittifak'a rağmen, aldığı oy miktarı pek hatırı sayılır cinsten değil. Neyse, biz yine Sarıgül'e dönelim... Aslında 28 Mart'ta, en yüksek oyla seçilen CHP'li belediye başkanı olarak büyük sükse yaptı. CHP'nin yüzde 20'nin altında kaldığı bir ortamda, Şişli'de yüzde yetmiş civarında rey alabilmesi gerçekten büyük başarı. Bu oy oranında, CHP'den ziyade Sarıgül'ün renkli kişiliği büyük rol oynadı. Sarıgül, hem renkli bir kişi, hem de halkla bütünleşmesini bilen, farklı siyasi görüşteki vatandaşlarla da çok iyi ilişkiler tesis edebilen bir politikacı. Klasik CHP'li politikacı tipinden çok farklı bir çizgisi var. CHP'nin gençlik kollarından geliyor. Çok genç yaşta bir dönem milletvekilliği de yaptı. Her zaman birtakım etkinliklerle medyada yer almasını biliyor. Mesela NATO zirvesi sırasında İlham Aliyev'e babası Haydar Aliyev'in heykelini açtırarak, Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili'ye "Demokrasi Ödülü (!)" vererek, adeta Ahmet Necdet Sezer'den bile daha fazla gündeme geldi!.. Son günlerde Deniz Baykal da dahil, bütün CHP'lilerden daha fazla medyada boy gösteriyor. Ancak bütün bunlar, Sarıgül'ün CHP liderliğine gelebilmesi için asla yeterli değil. Baykal'ın olağanüstü Kurultay'da güven tazelemesinin üzerinden daha bir hafta bile geçmeden; liderlik iddiasını dışa vurması da gösteriyor ki, bu iş için henüz çok acemi. Büyük zamanlama hatası var. Sarıgül bundan sonra memleketi Erzincan'a gidecekmiş. Bir hemşehri olarak orada iyi karşılanabilir. Ama dikkat; Mustafa Sarıgül, CHP'deki yerini tehlikeye atıyor. Nitekim Parti Genel Merkezinden uyarılar gelmeye başladı... Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var!.. Mustafa Sarıgül'ün unutmaması gereken bir darbı mesel var; "Erken öten horozun boynunu keserler." Şişli belediye başkanlığında iyi bir siyasi kariyer yapan Sarıgül, birilerinin dolduruşuna gelerek vaktinden önce genel başkanlık iddiasına soyunmakla; CHP'nin meşhur adam öğütme çarkına paçayı kaptırma riskine de girmiş bulunuyor. Belki bazıları Sarıgül'ün kafasına, Tayyip Erdoğan örneğini sokmuş olabilir ama; Erdoğan'ı başbakanlığa taşıyan dinamikleri iyi analiz etmek gerekir. Sarıgül'ün dostları ona bu dönemde daha dikkatli olmasını salık vermelidir.