Bu köşenin okuyucuları bilir; şimdiye kadar doğrudan bir isme hitaben yazılan yazı sayısı azdır. Bu da onlardan biridir... Sayın Başkan; Temmuz ayında da burada size seslenmeye çalıştım. (Sefaköy, pardon Cefaköy Kavşağı) başlığı ile bir yazı yazdım. Havaalanı hizasındaki yaklaşık 700-800 metrelik yol inşaatının aylarca uzamasından İstanbul halkının çektiği sıkıntıları dile getirdim o yazıda. Biliyorum, belki bu köşeyi okumaya vakit ayıramayacak kadar çok meşgul olabilirsiniz. Ama sizin basın ve halkla ilişkilerden sorumlu danışmanlarınız mutlaka takip ediyordur. Nitekim söz konusu yazımla ilgili olarak bana açıklama gönderildi. Bahsedilen inşaatın 30 Temmuz'da bitirileceği ve trafiğin rahatlayacağı kaydedildi. Gerçi inşaat ağustosun yarısına kadar sürdü ama sonuçta bitti ve E-5 yolunun o kısmında hakikaten bir büyük rahatlama oldu. Ancak aradan iki ay geçti geçmedi, bu defa yolun devamında inşaat başladı ve bitti zannettiğimiz çile; katlanarak devam ediyor!.. Sayın Topbaş; E-5'in 15 milyonluk İstanbul şehri için ana atardamar olduğunu burada tekrarlamaya gerek var mı acaba?! Size sormak isterim; Küçükçekmece Belediyesi binasının hizasından Florya sapağına kadar olan mesafe ne kadardır? 500 bilemediniz 600 metre... Şimdi ikinci soru: Bu kadar mesafelik yolun inşaatına ne zaman başlandı ve daha ne kadar sürecek acaba? Bazen Küçükçekmece düzlüğünden başlayan araç kuyruklarında, bilmem kaç bin aracın harcadığı benzinin, on binlerce insanın boşa giden zamanının hesabını yapmak mümkün mü? Zaman zaman medya organlarında açıklamalarınızı izliyorum; müteahhitlerin geceleyin de çalışmaları için talimat verdiğinizi söylüyorsunuz... Acaba bu talimatlarınıza ne kadar uyulduğunu denetliyor musunuz? Sayın Başkan, hem bu sıfatınızla; hem de mimarlık birikiminizle lütfen şu Sefaköy-cefaköy meselesine şahsen bir el atınız. Lütfen bir kereliğine de olsa, bizzat orayı denetleyiniz ve yüz metrelik kısmı neredeyse bir buçuk şeride düşürülmüş, İstanbul'un bu en önemli, en hayati yolunun ne halde olduğunu görünüz. Eğer siz de bu tarzda yürütülen inşaat biçimi doğrudur diyebilirseniz, benim artık söyleyecek bir lafım kalmaz. Herhalde karayolu mühendisliğinin kuralları değişmiştir diye kendimi avutmaya çalışacağım! Bendeniz otuz altı seneden beri İstanbul'da ikamet ederim. Şimdiye kadar az veya çok, her sene ve her mevsim inşaat-asfaltlama faaliyetleri hep vardı. Ama bu dönem kadar trafiği tıkayan bir yönteme şahit olmadım doğrusu... Diyeceksiniz ki, diyebilirsiniz ki; biz çok fazla inşaat ve asfaltlama yapıyoruz da ondan! Bu doğru olabilir. Astığınız afişlerden okuyorum; "İstanbul trafiği için 116 çözüm" diyorsunuz. Verdiğiniz hizmetleri inkar etmek gibi bir düşüncemiz olamaz. Ama lütfen şu noktayı bir irdeleyiniz; inşaat ve asfaltlama yöntemleri doğru mu? Trafiği bu kadar tıkayarak yol inşaatını sürdürmek nelere mal oluyor? Üstelik kısa mesafeli inşaatlar, çok az sayıdaki ekiplerle, bazen iş tatil edilmiş gibi bir görüntüye bürünen şantiye hali ile, hizmeti ne kadar verimli yürütebilirsiniz? Belki de bu yüzden ilk defa tüketiciler, sizi trafiği tıkamaktan dolayı mahkemeye verdiler! Ben burada, benim gibi her gün o yolu kullanan on binlerce sürücü adına size sesleniyorum; lütfen bu işe el koyunuz!.. Bakınız dün cumartesi günü olmasına rağmen, Küçükçekmece rampasından havaalanı kavşağına kadar elli dakikada gidebildik. Hasta taşıyan ambulans dakikalarca yol alamadan beklemek zorunda kaldı... Şimdi son bir teklifim var size; havalar da artık elverişli olmadığına göre, eğer bu yolun yapılması bitirilemeyecekse, bari dolgu malzemesi ve mıcırla tesviyesini yaparak, yolun kapatılan şeritlerini de geçici olarak trafiğe açınız. Bu karda kışta insanların vaktini ve parasını heder etmeyiniz lütfen. Sefaköy'ün sefasından vazgeçtik, bari cefası azalsın!.. Saygılarımla.