Sınav belgesi rezaleti!..

A -
A +

Bugün aslında malum "YARGI DARBESİ"ni yazacaktım. Fakat dün LYS'ye giren binlerce öğrencinin mağdur olduğu bir konuyu öne almak durumundayım. O konu sınav giriş belgesi skandalı!.. Hem "Yargı Darbesi" hamuru daha çoook su kaldırır. Dolayısıyla bir iki gün beklemesinde mahzur yok... Üniversitelere giriş sınavı, bu ülkede oldum olası nedense hep pürüzlerle, problemlerle; kısacası öğrenciler için sınav dışı çilelerle yüklü oldu. Bu sınavlar uygulamaya gireli bilmem kaç yıl oldu ama, bir türlü problemsiz bir dönem geçirmedi. Her yıl mutlaka bir tuhaflık yaşanır oldu. Hafta boyunca, İstanbul'da (Başka illerdeki durum ne idi bilmiyorum!) binlerce öğrenci ve velisi, sınava giriş belgesini alabilmek için birbiriyle itişip durdu... Kimi gün, "belge için kâğıt kalmadı" diye yüzlerce insan yüz geri edildi. Kimi gün aşırı izdihamdan, o belgeyi basacak makine hararetten çalışmaz oldu. Oysa bu belgenin günler öncesinden adreslere teslim edilmiş olması gerekirdi. Daha önce de benzer durumlar yaşanmıştı ama, hiç bu kadarı olmamıştı. Şimdi cevap bekleyen soru şu: Binlerce insana o çileyi, zulmü, kepazeliği yaşatan sorumlular acaba kim? Bu belgenin öğrencilere ulaşmamasının sebebi nedir? Burada kimlerin hatası ve ihmali var? ÖSYM'nin mi? Harcı zamanında almayan-alamayan bankaların mı? Posta dağıtım merkezinin mi? Dağıtıcıların mı? Kısacası kim sorumlu kardeşim, kim?!. Daha açıkçası o beceriksizliğin, sorumsuzluğun, laubaliliğin hesabını kim nasıl verecek? Yoksa her zamanki gibi hiç kimseye hesap sorulmayacak mı? Hiçbir şey olmamış gibi, hatta her şey yolunda gitmiş gibi üstü örtülecek mi? Ülkenin genç beyinlerini eğitime yönlendirmekle görevli kurum veya kurumlar, bu derece lakayt olabilir mi? Eğer olursa, hemen söyleyelim daha sittin sene bu sınavlar adam gibi yapılamaz. Bu kadar açık ve net! Ama çağdaş bir ülkede, devlet veya kurumları, vatandaşlarına karşı bu kadar sorumsuz ve laubali hareket edemez. Etmemelidir. Altı ay önce başlayan bir süreçte, kayıt kuyudatı defalarca tespit edilmiş öğrencilerin adresine bir belge nasıl olur da ulaştırılamaz?!. Kimse bu konuda bahane uydurmaya kalkışmasın. İletişim teknolojisinin bu kadar geliştiği bir dünyada, şayet siz altı ay içinde; adres kayıtları zaten elinizde olan insanların evine bir belge yollayamıyorsanız, kusura bakmayın ama, bu işi kıvıramamışsınız demektir. Perşembe günü, İstanbul Üniversitesinin Avcılar'daki kampüsünün bahçesinde yaşanan izdihamı, ÖSYM bürosu önüne yığılmış binlerce kişinin ortalama her üç dakikada bir kavga-patırtı yapmasını keşke devlet ricalimiz de görseydi!.. Bakalım o manzarayı 21. yüzyıl Türkiye'si ile ne derece bağdaştıracaktı. O tablo hakikaten içler acısı idi. Tam bir keşmekeş ve perişanlık hâli idi. Ve galiba Türk Milleti kuyrukta beklemeyi öğrenemediği için, bir türlü kuyruklardan da kurtulamıyordu! Neticeten şurası kesin. Şayet siz basit bir belge için, vatandaşınızın iki-üç gün vaktini gasbediyorsanız, çağdaşlık adına ortaya koyduğunuz bütün iddialarınız havada kalır. Mesele bu kadar net ve acıklı! Öğrencilerimize geçmiş olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.