Bazı okuyucularımız hatırlayacaktır; on gün kadar önce; Bill Clinton yönetiminde, iki dönem ABD Başkan Yardımcılığı yapan ve daha sonra da Bush'un karşısına Demokratların başkan adayı olarak çıkan ve de seçimi bazı "hokus pokus işler" sebebiyle kıl payı kaybeden Al Gore, gırtlağını patlatırcasına şöyle haykırıyordu: "Hepinizi, Amerika'yı dünya kamuoyu önünde küçük düşüren Bush ve ekibinin istifasını istemeye davet ediyorum... En önce de Amerika'yı Saddam'ın hapishanelerindeki işkence çamuruna bulaştıran Savunma Bakanı Rumsfeld istifa etmelidir!.." Gerçekten bir süreden beri Donald Rumsfeld ve yardımcısı Wolfowitz'in istifa etmesi konusunda ısrarlı çağrılar var. Ancak onların yerine, ismi Amerika kadar meşhur olan Merkezî Haberalma Teşkilatı, CIA'nın Başkanı George Tenet ve yardımcısı Pavitt koltuklarını boşaltmak zorunda kaldı... Tenet'in istifasıyla adeta şok olan ABD kamuoyu şimdi şunu merak ediyor; acaba sıra kime geldi?! Çok önceden planlandığı artık aşikar olan bir politikanın gereği olarak, asılsız iddialar üzerine kurulu istihbarat raporlarına dayanılarak başlatılan Irak işgalinde, evdeki hesap çarşıya uymayınca, Bush'un ekibinde de yaprak dökümü başladı. En önce, Irak savaşının mimarı sayılan; Pentagon'un başdanışmanı, "Karanlıklar Prensi" Richard Perle istifa etti. İstifa edenler bir şey daha yapıyor; Irak'ta yürütülen politikaları ve genelde de ABD'nin dış politikasını yerden yere vuruyorlar... Mesela Perle, Saddam'ın devrilmesinden sonra, yönetim yetkisinin derhal Iraklılara devredilmemesini korkunç bir hata olarak değerlendiriyor ve bu yüzden belki de ABD'nin Irak'ta savaşı kaybedeceğini dillendiriyor. Perle'den daha ileri şeyler söyleyen de var... 1980'li yıllardan beri, yani ta Reagan döneminden bu yana, terörle mücadele mekanizmalarının tepesinde olan ve 11 Eylülden sonra da, güvenlik koordinasyonunu üstlenen; Condolesa Rice'ın yardımcısı Richard Clarke, 2002 yılının ortalarında istifa etti. Yakın zamanda, "Bütün Düşmanlara Karşı" isimli bir kitap çıkaran Clarke, mevcut yönetimi ter ter tepindiren şeyler yazıyor. 11 Eylülün aslında önlenebilir olduğundan tutun da, Bush Yönetimi'nin El Kaide ve Afganistan yerine, başından beri Irak'la uğraştığı detaylarına kadar pek çok üstü örtülü olayı gün yüzüne çıkarıyor. Buna benzer bir beyanı Senato Soruşturma Komisyonundaki ifadesinde belirtmişti. Clarke, ayrıca Rumsfeld-Wolfowitz ikilisinin 11 Eylül olayını kendi planlarına alet ettiğini de söylüyor... Bu beyanlar Bush'un yardımcısı Cheney'i çileden çıkarmıştı. Şimdi bakalım, CIA Başkanı ve operasyonlardan sorumlu yardımcısının istifasının ardından ortaya neler dökülecek... Uzun zamandır, CIA ile Federal Soruşturma Bürosu (FBI) arasında alttan alta devam eden sürtüşme nasıl bir seyir kazanacak? Clarke'ın da yazdıklarına bakılırsa, 2001 Temmuz'undan beri istihbarat raporları büyük bir terör saldırısına işaret ediyormuş, hatta CIA Başkanı Tenet; hükümeti harekete geçirmek için "masaları yumrukluyormuş" ama, bir türlü başarılı olamamış. Ve eylemi adeta itiraf eden El Kaide militanı da, görmemezlikten gelinmiş! FBI da, her seferinde "olanları unutun..." diye dosyaları kapattırmış!... Acaba şimdi bu dosyaların bir kısmı açılacak mı? Ve eğer açılacak olursa, bu dosyalar kimlerin istifasını gündeme getirecek?..