Siyaset ve liderler...

A -
A +

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, son zamanlarda meydana gelen terör olayları hakkında milletvekillerine bilgi verdi. Konunun mahiyeti gereği, Aksu'nun verdiği bilgi; bir kısmı parça-bölük şekilde vatandaşlar tarafından da medya vasıtasıyla, daha önceden öğrenilmiş olan malumattı. Bakan terör olaylarına karışan kişiler hakkında yapılan işlemleri; işyerleri hasar gören vatandaşların zararının tazmini, güvenlik kuvvetlerinin terör olaylarını önlemek için yaptığı çalışmaları vs. anlattı. Bu arada hukuk devletinin işleyişi hakkındaki dikkat ve özeni filan dile getirdi. Esasen sıkıntılı bir konu olduğu için, Bakan Aksu'nun renkli bir konuşma yapması elbette beklenemezdi. Nitekim öyle oldu. Devletin meşru zeminde alması gereken tedbirler ne ise, onların yerine getirilmesi noktasında yaşanan süreci özetledi. Bu arada teröre ve teröristlere, onlara destek veren çevrelere karşı duygu ve düşüncelerini de izhar etti... Bu, bir yerde Meclis İçtüzük hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen formel bir bilgilendirme idi. Aksu'nun açıklamalarından sonra söz alan siyasi parti liderleri için ise durum epeyce farklı idi. Çünkü onlar, terör meselesi etrafında, hem siyasi yaklaşımı hem de hükümet etme anlayışını irdeleme durumunda idi. Anamuhalefet Lideri Baykal'ın; daha önce bu sütunda eleştirdiğimiz görüşlerini revize edeceği şeklinde, bir beklenti vardı bende. Ama yanılmışım. Sayın Baykal yine hükümetin terör meselesini kavrayamadığını, bu konuda gerekli duruşu gösterme iradesine sahip olmadığını vs. söyledi. Baykal'a göre bunun delili de, Başbakan'ın Sudan'da yerli halk dansları ile karşılanması, Milli Eğitim Bakanının 12 günlük Avustralya gezisine çıkmış olması ve İçişleri Bakanının "sürte gerisine çekilmiş olması" idi!.. Yani anlayacağınız bildik siyasi üslupta bir değişiklik olmamıştı. Oysa konuşulan mesele siyaset üstü bir mahiyet arz ediyordu. Baykal, tüzük çerçevesinde kullandığı konuşma süresi, yarı yarıya uzatıldığı halde bunu da bir polemik konusu yaptı... Oysa terör ve teröre destek verenler hakkında yaptığı doğru tesbitleri, sadece muhalefet lideri olarak değil, tecrübeli bir siyasi lider olarak aynı düzeyde sürdürmeliydi. Ne yazık Sayın Baykal bunu yapmadı, yapamadı!.. Ondan sonra söz alan Anavatan Partisi genel Başkanı Erkan Mumcu da söze iyi başladı ama, sonunu çok kötü bitirdi. Kendisini dinlerken, tam da (Baykal'dan daha geniş bir vizyonla konuları ele alıyor...) diye düşünmeye başlamıştım ki, hemen o anda bunu ters yüz eden bir tavır sergiledi. Aslında pek de şaşırmadım. Çünkü Mumcu'nun bildik tavrı böyle idi. O da kendisini tekrar ediyordu. Hele sık sık yaptığı üzere; herkese akıl vermek gibi bir role soyunması, birilerini akılsızlar diye itham etmesi; hem kendisi hem partisi adına bir tuhaflık örneği idi. Mumcu genç bir siyasetçi ve şimdilerde parti lideri pozisyonunda. Görünüşe göre kimsenin akıl vermesine pek ihtiyacı yok ama; biz yine de sade vatandaş olarak ve bu ülke namı hesabına bir küçük tavsiyede bulunalım: Her şeyi ben bilirim... Bütün çözüm reçeteleri bende... gibi, her şeyden önce, fazlasıyla iddialı ve dolayısıyla sevimsiz bir görüntü ve intiba veren davranış biçimi, kendisine puan kazandırmaz. Ama sadece, (işin şovu da yeterlidir) şeklinde bir anlayış söz konusu ise o başka!.. Lider konumundaki kişi elbette gerektiğinde iddialı olacaktır. Ancak her şeyin de bir ölçüsü, kararı vardır. Sadece kendi aklını beğenmek de akıl kârı olmasa gerek. Mumcu hem ortak akıl öneriyor, hem de daha baştan karşı tarafı akılsızlar diye rencide ediyor! Kısacası, çok önemli bir konuda Mumcu, beklenen tavrı sergileyemedi. Teröre karşı, devlet memuru ve siyasetçi olarak verdiği mücadele ile her fırsatta öğünen Mehmet Ağar da; dün tüzük gereği milletvekili sıfatıyla, ama el bir siyasi parti lideri olarak konuşmasına rağmen, o da benzer bir hataya düştü. Kendisinin de her vesile ile dile getirmeye çalıştığı; terör meselesi ve ülke güvenliğinin siyaset üstü tutulması gerektiği prensibine uymadı. O da basit siyasi polemiklere iltifat etti. Oysa buna gerek yoktu. Ağar'ın buna ihtiyacı da yoktu. Özetlersek, dün siyasi liderler Millet Meclisi'nde iyi bir performans sergileyemedi. Vatandaşlarımızın bu duruma üzüldüğünü tahmin ediyorum. Umarım bu liderler, tabandan gelecek uyarılara kulak verirler!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.