Kaç gündür bu mevzuya gireyim mi, girmeyeyim mi diye tereddüt içindeydim. Ama saçma sapan tartışmalar, ipe-sapa gelmez yorumlar, akıllara ziyan "sosyal tehlike" senaryoları bir türlü dinmeyince, yazma gereği duydum. Hani şu belediye otobüsünde tartaklandığı öne sürülen şortlu bayan hikâyesi... Anlaşılan bu sene, "Laik ramazan haberleri" sıkıntısı had safhada. Geçmiş yıllarda genellikle Orta ve Doğu Anadolu Bölgelerindeki şehirlerde, 'oruç tutmadığı için' dayak yiyen kişi haberleri, medyada hayli yer kaplardı. Bu sene, izleyebildiğim kadarıyla fazla çıkmadı. Ama durun hemen sevinmeyin, Almanya'dan gelen bir haber mevcut boşluğu doldurdu!.. Rivayete göre, hem de bir milletvekili oruç dayağı yemişti! Batı Berlin Eyalet Meclisi üyesi Özcan Mutlu'ya, domuz etinden yapılan (Currywurst) denilen sosisi sipariş verdiği büfenin Türk çalışanları tarafından, "Sen nasıl Müslümansın?.." diye dayak atılmıştı!.. Tabii ki yalan. Olay azıcık deşilince, işin aslı ortaya çıkıyor. Bahsi geçen milletvekili, fiyatı pahalı bulduğu için bağırıp çağırarak çevreyi rahatsız ediyor. Büfe çalışanı müdahale edince de, bu defa onu darp ediyor. Yani meşhur Yahudi hikâyesinde olduğu gibi, hem adamı dövüp hem de 'ah sırtım...' diye feryadı koparıyor. Böylece (milletvekiline dayak) haberi de patlıyor. Her sene Akdeniz kıyılarındaki tatil beldelerinde, tecavüz haberleri yayılır. Bazı Batılı bayanlar, tur şirketlerinden veya sigorta acentelerinden para sızdırmak için, rahatlıkla bir tecavüz hikâyesi uyduruverirler... Fakat ufak bir soruşturma ile foyaları meydana çıkar. Ne var ki, haber bir kere patlamış ve yayılmıştır. Üstelik ülkenin turistik repütasyonuna da gerekli katkıyı yapmıştır! (Şort giydiği için) belediye otobüsünde dayak yediği öne sürülen bayanın karıştığı olay, gerçekte çok farklı. Ama gelin görün ki, hadiseye seküler boyut kazandırmak için günlerdir goygoycu takım çiziktirip duruyor. "O hayvanı bulun..." gibisinden twitter kampanyaları dahi başlatıldı. Bir yalan üstüne kurgulanan tartışma çığırından çıktı. Bazıları hızını alamayıp ultra asparagasları da dolaşıma soktu. Belediye otobüs şoförü ve yolcularının niçin müdahale etmediğine dair acayip yorumlar var. Bu konudaki gayretleriyle bilinen Bekir Coşkun'a göre, iftar vakti gelince İETT Şoförü otobüsü durdurmuş ve herkesin şaşkın bakışları arasında, elini kulağına atıp ezan okumuş, daha sonra da yola devam etmiş... Coşkun'a göre şoför zaten aslında müezzinmiş, ama bu iktidar döneminde tayin edilmiş... Yaa, demek bilmediğimiz neler var neler!.. Ülkedeki popüler tartışmaların seviyesi işte bu durumda. Daha önce de, Türk insanının kıllı bacaklarına takmış çok entelektüel bir bayan; Fransa'da mini etek giydiği için diri diri yakılan, bir genç kız haberi uydurmuştu. O yalan için bugüne dek ne özür diledi, ne utandı... Aksine o ve benzerleri hala "özgün" fikirler satıyor!