Liderliğin en bariz vasfı, hakikaten geniş bir vizyona sahip olmak ve bu vizyona uygun misyonları da cesur ve kararlı biçimde üstlenip yerine getirmektir. Önceki gün Başbakan Erdoğan'ın Somali'de yaptığı açıklamaları dinlerken, yukarıdaki şablon aklıma geldi. Vizyondan mahrum, siyasi ve stratejik basireti sıfır olan kimi kalemşorların, saçma sapan fikirlerine çok kısa ve öz bir cevap verdi: "Gelsinler Somali'deki durumu bir görsünler!.." Afrika kıtasını yüzyıllarca iliklerine kadar sömüren "Batı Medeniyeti"nin temsilcileri, buradaki insanlık dramına karşı kılını dahi kıpırdatmıyor. Onlar için kendi bölgelerindeki bir fok balığının veya bir başka yabani hayvanın hayatının korunması daha önemli. Yani onlar açısından, Somali'de ortalama her altı dakikada bir çocuğun, açlık ve susuzluktan ölmesi hiç mühim değildir. Bunu biliyoruz da, bizdeki kozmopolit zevzeklere ne oluyor acaba? İlle de muhalif oldukları Başbakan'a yüklenebilmek için, bu insanlık dramını da görmezlikten geliyorlar. "Somali'de ne işimiz var"mış! Şimdilerde darbecilikten yargılanan bir emekli orgeneral de, daha önce "Yemen'de ne işimiz vardı..." türünden absürd şeyler söylemişti. Emekli paşa, Yemen'in o zamanlar vatan toprağı olduğundan habersiz olamayacağına göre, acaba hangi dürtü onu böyle konuşmaya sevk ediyordu?!. Kuzey Afrika'nın tamamı başta olmak üzere, kara kıtanın neredeyse yarısının bir dönem vatan toprağı veya Müslüman halkların ülkeleri olmak hasebiyle, Osmanlı İmparatorluğuna bağlılık ve yakınlığını ne çabuk unuttuk!.. Somali'nin jeopolitik konumu itibariyle, sahip olduğu önemi anlatmaya bu yazı yetmez. Hemen yanı başındaki Cibuti'de Amerika'nın en büyük Afrika üssünün yer aldığına dikkat isterim. Somali ise, en uzun sahile sahip ülkedir. Zengin madenleri bir tarafa, Kızıldeniz ve Hint Okyanusundaki deniz trafiği için, taşıdığı stratejik önem yönünden eşsiz konumdadır. Unutmayalım, Osmanlı İmparatorluğu, denizlerdeki hakimiyeti rakip güçlere kaptırdıktan sonra, dramatik biçimde gerilemeye başlamıştır... Somali'de bir Türk deniz üssü kurulduğunu düşünün... Sayın Erdoğan'ın Mogadişu'da söylediklerini iyi okumak ve iyi anlamak lazım. On milyon nüfuslu ve son yirmi yıldan beri devletin fiilen işlevsiz kaldığı bu ülkede, Türkiye'nin yapacağı kapsamlı insani yardımlar ve beraberinde geliştireceği siyasi ve ekonomik ilişkiler, ülkemizi Afrika'da başat güç noktasına taşıyacaktır. Bugünkü siyasi ve ekonomik kapasitesi ile Türkiye bunu rahatlıkla başarabilir. Yeter ki kararlılık olsun. Bu kararlılığı Başbakanın sözlerinden ve gözlerinden okuyabiliyoruz... Somali'de öncelikle insani görevimizi yapmalı, ama diğer Afrika ülkelerinde de benzer görevleri yapabilecek etkili konuma gelmek için, bu ülkenin sunduğu fırsatları çok iyi değerlendirmeliyiz. Türkiye Somali hamlesiyle, küresel güç olma yolunda dev bir adım atabilir. Ha gayret!