Spor, eğitim, sağlık vd...

Bu köşede, spor yazısı nadiren yazılır... Ama Olimpiyatlar çerçevesinde peş peşe ikincisini de kaleme alma ihtiyacı doğdu. 'Spor'un yalnızca spor olmadığını, Pekin'deki derste de öğrenmiş olmalıyız... Dolayısıyla her şeyden önce, doğru dürüst bir spor kültürüne ihtiyacımız var! Spor denilince neyi anlıyoruz acaba? Spor ve eğitim, spor ve sağlık, spor ve ekonomi, spor ve siyaset, spor ve tanıtım ve iletişim ve turizm ve rekabet... Adamakıllı bir spor eğitimini hayata geçirmeden, uluslararası yarışlarda yüksek başarıları yakalaması mümkün değildir. Spor yapan kişi, öncelikle sağlıklı bir insandır. Spor yapmayan bireyler ve toplumlar sağlıklı kalabilir mi? Sağlıklı olmayan bir kişi, grup, ekip, takım, ordu, toplum vs. zor işleri başarabilir mi? Pekin'de bir kere daha anladık ki, işe sıfırdan başlamamız lazım!.. Bu işin temeli eğitimdir. Başka da yolu yoktur. Lakin okullardaki beden eğitimi ve spor derslerini, artık öğrenciler için dersi kaynatma; öğretmen için de, "yağ satarım bal satarım..." monotonluğundan çıkarmak gerekir. Spor çağındaki çocuk ve gençlere, sporun insana kazandırdığı fiziki ve moral gücün önemini anlatmak ve onları bu konuda ikna etmek lazım.Toplumda spor bilinci yükselmedikçe, sağlık standardında da düzelme olamaz. İşin püf noktası burası... Her okulun kendi çapında bir kulüp haline gelmesi gerekiyor. Zira kulüp şartları olmadan ciddi biçimde ve sürekli olarak spor yapma imkânı olmaz. Türkiye'de spor kulübü sayısı çok yetersiz. Şu halde en sağlıklı yol; bu işi okul-kulüp oluşumu ile geliştirmektir. Türkiye'de epeyce beden eğitimi yüksek okulu ve spor akademisi var. Acaba buradan mezun olan gençlerin ne kadarı, sporda istihdam ediliyor? Bu alanda diploma sahibi binlerce kişinin işsiz dolaştığı gerçeğini unutmayalım... Hükümet yeni bir spor politikası geliştirmek zorunda. Burada kamunun ve özel sektörün sorumlulukları şekillendirilip, ciddi bir denetimle uygulama sürdürülmelidir. Birinci hedef 2012 Londra Olimpiyatlarına yüz civarında sporcu göndermek olmalı. Burada hedef kitle 12-18 yaş grubudur. İkinci adım 2016 olimpiyatlarına en az yüz elli sporcu göndermek olmalı. Burada da hedef kitle 08-15 yaş grubudur... Ağırlıklı olarak atletizm, güreş, halter, judo, tekvando, jimnastik ve yüzme branşlarına önem verilmelidir. Nihai büyük hedef, 2020 Olimpiyatlarının İstanbul'a alınması olmalıdır. Bunun için gerekli altyapı, 2012'ye kadar tamamlanmalıdır. Türkiye ev sahipliğini kazandığı takdirde, bu olimpiyatlara, en az 250 sporcu ile katılabilmelidir. Başarı mı istiyorsunuz? İşte size meydan!..