Sultanahmet Şenlikleri...

A -
A +

Ramazan ayı boyunca İstanbul Sultanahmet Meydanında, Eminönü Belediyesinin yönetiminde; çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği şenlikler, her yıl on binlerce kişinin katıldığı ve izlediği, nostaljik tarafı öne çıkan; bu sebeple medyanın da zaman zaman yoğun şekilde ele aldığı, artık geleneksel diyebileceğimiz bir organizasyondur... Geleneksel ifadesini kullanmamızın sebebi, bu ramazan ayı ile birlikte şenliklerin tam on yıldır düzenleniyor olmasıdır. Tarihî meydanda, geliş-gidiş caddelerinin birer tarafına dizilen ve yüzde doksanı gıda maddeleri satışı için kullanılan standlar ile; meydanın park kısımlarına kurulan çadırlarda gölge oyunları ve çeşitli eğlencelerin sahneye konduğu bu şenlikler, özellikle dar ve sınırlı gelire sahip vatandaşların rağbet ettiği ortam. İstanbul'un bu en gözde tarihî ve turistik mekanında, insanlarımız hem civardaki tarihî ve kültürel eserleri ziyaret ediyorlar, hem de bu hareketli ortamda farklı bir vakit geçirebiliyorlar. İlk birkaç senede bu şenlikler, hem organizasyondaki aksamalar ve hem de katılan insan sayısının kalabalık olması sebebiyle, çeşitli açılardan eleştiriler almıştı. Ancak sonraki yıllarda bu aksaklık ve eksiklikler önemli oranda giderilerek; başlangıç yıllarına nazaran, daha düzenli ve kaliteli şenlikler gerçekleştirildi. Bu sene Sultanahmet Meydanındaki şenliklerin çok daha tertipli ve düzenli olduğunu söylemeliyiz. Gerek kurulan standların görünümü ve düzeni, gerekse bilhassa gündüz saatlerinde temizlik konusuna çok itina gösterilmesi, sınırlı bir yere yığılan büyük kalabalıkların yol açabileceği dağınıklık ve kargaşayı önlüyor. Gecenin geç saatlerine kadar, tahminlerin çok üzerinde kalabalıklar bu tarihî mekana akın ediyor ve orada mütevazı bir bütçe ile hoş vakit geçirebiliyor. Mesela dört kişilik bir aile, ortalama 20 YTL gibi bir para ile pekala karnını doyurabiliyor. Halbuki bu aile bir lokantaya gidecek olsa, ortaya çıkacak maliyet en az dört mislidir!.. İşte bu yüzden, halkın en geniş kesimi Sultanahmet Şenliklerine büyük rağbet gösteriyor. Ancak halkın içinde bulunduğu maddi şartlarla pek ilgili olmayan, daha ziyade TV ekranlarından izlediği görüntülere veya kulağına üflenen bilgilere dayanarak yorum yapan bazı yazarlar; nedense bu şenlikleri hazmedemiyorlar... Öyle ki, bunların içinde Sultanahmet Şenliklerini hiç yerinde izlememiş olanlar, hatta İstanbul'a bile yıllarca hiç gelmemiş olanlar dahi var! Yani tamamen kulaktan dolma bilgilerle, birilerinin yönlendirmesiyle çalakalem yazıyorlar. Böyleleri genelde lüks salonların müdavimi olduğu için, halk tabakasının yaşantısını yakından bilmezler. Onlar adeta sırça köşkten halka nasihat vermeyi yeğler hep... Dolayısıyla her yeri, sınırlı sayıda zengin insanın gidebildiği lüks ve ihtişamlı mekanlar gibi dört-dörtlük görmek isterler... Bu açıdan değerlendirildiğinde, elbette Sultanahmet Şenlikleri kusursuz ve dört dörtlük değildir ve olamaz da!.. Çünkü her gece on binlerce insanın akın ettiği bir yerde her şey kalemle çizilmiş gibi tertipli ve düzenli olamaz. Gerçekçi olmak lazım. Şüphesiz daha iyisi yapılabilir. Bu da hem halkımızın eğitim seviyesi, hem de gelir seviyesi ile alakalıdır. Geçmiş yıllarla kıyasladığımızda, her geçen gün ilerleme kaydedildiğini de görebiliyoruz. Bu demektir ki, gelecekte daha iyi bir seviye yakalayabileceğiz. Onun için her şeyi kökünden reddetmek yerine, aksayan tarafları düzeltmek için herkes kendi açısından gayret göstermelidir. Dikkat ettiyseniz, Sultanahmet Şenliklerine veryansın edenler, neyin nasıl yapılması gerektiğine dair bir fikir belirtmiyorlar. Sadece kötülüyorlar!.. Böyle toptan retçilerin maksatları da farklı olabiliyor. Kimisi siyasi açıdan kendi dünya görüşünde olmayanların her yaptığını yanlış görüyor. Kimisi dine şaşı baktığı için, muhafazakar-dindar kitlelerin yaşam biçimini hedef alıyor. Kimisi son derece snop takıldığı için, halkın yaşantısını ve tercihlerini topyekun "banal", yani basit ve sıradan, dolayısıyla kalitesiz görüyor. Kimisi de, hayranı olduğu Bizans kültürüne takılı kaldığı için, Sultanahmet Meydanında bize ait olan şeylerin yaşanmasını kabullenemiyor vs. vs... Acaba bu meslektaşlarımız, bir de Sultanahmet Meydanına gelen turistlerle konuşup onların intibaını dinleseler... "Turistlere rezil oluyoruz..." diye dövünenler, acaba turistlerin gördükleri manzarayı "otantik" olarak değerlendirmelerini nasıl karşılayacaklar.?! Batıya özenen kompleksli kalemler, milli ve yerli olanı değil, her yerde halka yabancı ve ters olanı görmek istiyor!.. Kim ne derse desin; bütün İslam ülkelerinde ramazanda farklı bir hayat düzeni vardır ve bu ayda geceler çok canlı ve neşelidir. Türkiye'de bu canlılığın en fazla yaşandığı yerlerden biri de, şüphesiz İstanbul Sultanahmet Meydanıdır. Bazıları beğenmeyebilir. Ama bilelim ki, şimdi bunun örnekleri artık Avrupa'da da uç vermeye başladı. Mesela Almanya'nın Köln şehrinde Sultanahmet benzeri Ramazan Şenlikleri yapılıyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.