Süper Güç, süper teknoloji, trajik neticeler!..

Yakın tarihte kısa bir gezintiye var mısınız?!. 51 yıl önce, Mayıs 1960'ta SSCB, sınırları içinde keşif uçuşu yapan; ABD'ye ait bir casus uçağını (U-2) füze ile düşürdü. Dönemin SSCB Lideri Kruşçev olayı bizzat dünyaya duyurdu... ABD telaşla bunun casusluk değil, bir meteoroloji uçağı olduğunu iddia etti. Ancak büyük devletlerin yapmaması gereken bir ihtiyatsızlık yapmıştı. Daha sonra SSCB uçağın pilotunun sağ olarak yakalandığını (Pilot gizli servise bağlı olduğunu ve casusluk göreviyle uçtuğunu itiraf etmişti tabii...) da açıklayınca, Amerika, durumu kabullenmek zorunda kaldı ve artık bu tür gizli uçuşları yaptırmayacağını resmen ilan etti. Lakin bu bir beyaz yalandı! Zira 1962 Füze Krizi sırasında, Kennedy; selefi Eisonhower gibi bir kere daha, bu uçuşların yapılmayacağını ilan etmek zorunda kalacaktı!.. Hikâye çok uzun ve Türkiye'yi de ilgilendiren tarafları var ama, burada kesmek durumundayım. (Malum yer yokluğu!) 1981 yılında, ABD hesabına başka bir fiyasko meydana geldi. İran'ın 400 küsur gündür rehin tuttuğu elçilik mensuplarını kurtarmak için, gizli bir kurtarma operasyonu yaptıran Jimmy Carter Yönetimi, dönemini büyük bir başarısızlık ve skandalla kapatarak görevi Reagan'a devretmişti... Zira operasyona katılan iki helikopter çarpışarak İran çöllerine düşmüştü. ABD askerleri çaresiz, enkazı yerinde bırakarak apar topar kaçmışlardı... Humeyni Rejimi için bulunmaz bir propaganda fırsatı doğmuştu! Enkazı alây-ı vâla ile bombalatarak İran halkına moral aşılamaya çalışmıştı... Birkaç günden beri İran cenahında benzer bir durum yaşanıyor. İran, ABD'ye ait bir 'İnsansız Hava Aracını-(İHA)' düşürdüğünü ilan ettiğinde, "Süper Güç" bir kere daha boşa bastı... İran'ın süper teknoloji ürünü olan RQ-170 Drona uçağını vuracak alet ve edevata sahip olmadığını belirten Pentagon sözcüleri, Afganistan semalarında kontrolden çıkmış olan bir İHA'nın, bu ülke topraklarına kendiliğinden düşmüş olabileceğini ileri sürdü. Ama İran, tıpkı SSCB'nin yaptığı gibi, bahse konu uçağın görüntülerini de yayınlayınca durum değişti. General Serdar Hacızade, RQ-170'in yanında, "Ba inayet-i ilahî... Allah'ın inayetiyle...) diye başlayan uzun bir nutuk veriyor. Uçağın özelliklerini detaylı şekilde sayıyor: Kanat açıklığı 26 metre, uzunluğu 4.5 metre, yerden yüksekliği 1.84 cm... vs. Amerika'nın asla görmek istemediği bir tablo... Youtube'da haberle ilgili çok detay var! On yıl önce, Çin de; ABD'nin bir U-2 uçağını kendi hava sahasında yakalayıp, zorla indirmişti. ABD'nin baskısına rağmen, personelini çok esaslı şekilde sorguladıktan sonra bırakmış, uçağın tekrar havalanmasına izin vermemişti. ABD çaresiz, Rusya'nın en büyük nakliye uçaklarından bir Topolev 134 kiralayıp, bütün teknolojik sırları faş olan U-2'yi yükleyerek götürmüş, büyük mahcubiyetini de sineye çekmek zorunda kalmıştı... Demek ki, süper güç ve süper teknoloji, her zaman başarılı sonuç vermeyebilir!