Suyumuzun durumu...

A -
A +

Beşinci Dünya Su Forumu 16-22 Mart 2009 tarihlerinde, İstanbul'da yapılacak. Sütlüce Kültür Merkezi ve Feshane'de gerçekleştirilecek olan Foruma, yaklaşık 150 ülkeden konu ile ilgili 20 bin uzmanın katılması bekleniyor. Forum süresi boyunca, çeşitli konularda yapılacak oturumlarda yedi yüzden fazla bildirinin sunulması bekleniyor. İlki 1997 yılında Fas'ın Merakeş şehrinde yapılan Dünya Su Forumu, üç yılda bir yapılıyor. İkincisi Lahey'de (2000), Üçüncüsü Kyoto (Japonya -2003), Dördüncüsü Meksika'da (Meksiko City-2006) yapıldı. Bu yılki Forumun ana teması şöyle: "Su için farklılıkların birleştirilmesi=Bridging divides for water." Forumun genel başlığı da "Sürdürülebilir bir 21. yüzyıl için su." Su ve sürdürülebilir kalkınma için, ayrı yazı(lar) yazmak gerekiyor. Bugün Dünya Su Forumunun dışında, kendi sularımızdan biraz bahsetmek istiyorum. Türkiye'de su meselesi, ne yazık ki, genellikle İstanbul-Ankara gibi büyük şehirlerimizde, sıkıntılar belirdiğinde medyanın gündemine girebiliyor. Oysa, canlıların yegane hayat kaynağı olan ve alternatifi de bulunmayan (Bundan dolayı da bütün ülkelerin aynı zamanda en önemli ulusal güvenlik meselesi olan) su için, o kadar çok yazıp okumamız gerekiyor ki... 2007 ve 2008 yıllarındaki yağış azlığı sonucu, İstanbul'da İSKİ barajlarındaki doluluk oranı, yüzde 7 (yazı ile yedi)ler mertebesine inmişti. Şayet Büyük Melen projesi yetişmeseydi, İstanbul halkı geçen sene büyük susuzluk çekecekti. Şükürler olsun, sonbahardan bu tarafa yağan bol miktardaki yağmur ve biraz da karın getirdiği taze su ile, bu oran şimdilerde yüzde yetmişlerin üzerinde!.. Şayet Mart ve Nisan aylarında da, bu şekilde bol yağış alınırsa bu oran yüzde doksanlara, yani 2006'daki seviyelere çıkabilir. Ama Barajlar doldu diye, suyu kesinlikle israf etmememiz gerekiyor. Su kıtlıklarının insanlara büyük dersler verdiğini biliyoruz. Mesela 1980-1987 yılları arasındaki şiddetli kuraklık sebebiyle, Mısır'ın hayat kaynağı olan Nil Nehrinin suları çok azalmış, dahası Asuan Barajı rezervuarındaki 125 milyar metreküplük su üçte iki oranında azalarak, 46 milyar metreküpe düşmüştür. Bu önemli hadise, Mısır halkının su konusundaki dikkat ve hassasiyetini büyük ölçüde etkilemiştir... Halen Ankara'da ASKİ Barajlarının doluluk oranı yüzde yirmiler-otuzlar mertebesindedir. Şayet Kızılırmak projesi olağanüstü bir sür'atle bitirilmemiş olsaydı, Ankara da şimdi çok büyük bir su problemi ile boğuşuyor olacaktı... Halen İzmir'deki içme suyu barajlarının doluluk oranı maalesef yüzde onlar mertebesindedir. Ve ne yazık ki, İzmir'de kuyulardan çekilen sular, yüksek derecede arsenik içermektedir... Demek ki, su konusunda daha çok çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan Türkiye'deki 26 tane su havzasında, bu seneki yağış durumu konusunda istatistikler henüz açıklanmadığı için; reel durumu bilmiyoruz. Fakat Konya kapalı havzasında, yer altı sularının; yağış azlığı ve yanlış kullanım sonucu aşırı miktarda azalmasından dolayı, onlarca obruk meydana gelmiştir. Daha yakında meydana gelen 70 metre çapında ve 80 metre derinliğindeki çökme, Konya Ovasının ne derece büyük tehlike ile yüz yüze bulunduğunu bize çarpıcı şekilde anlatıyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.