Tek kişilik tiyatro...

A -
A +

Deniz Baykal'ın dünkü grup konuşmasını hayretle izledim... Sadece hayretle değil, dehşetle izledim. Tiyatral kabiliyet açısından Sayın Baykal, gerçekten bir kere daha CHP'deki rakipsizliğini ortaya koydu. Ancak "iyi polis" rolü açısından mükemmel olan dünkü konuşması, aynı zamanda Baykal'ın artık hiçbir ciddi siyasal açılım yapamayacak noktada olduğunu da bize gösterdi!.. Zira, vizyonunun Ankara sınırlarını aşamadığı açıkça görülüyor. CHP Lideri, Başsavcının iddianamesini çok beğenmiş. Objektif bulmuş... Pek güzel! Zaten tersini söylese şaşmak gerekirdi. Şayet, dünyanın dört bir tarafından gelen tepkilere, bir nebze kulak vermiş olsaydı; kendi kısır döngüsünden kurtulması belki mümkün olabilirdi... Ama buna niyeti yok. Baykal'ın pek başarılı bulduğu savcılık iddianamesi için, bu köşede yorum yapmadığımızı; yapmaya değer bulmadığımızı ilk günden beri biliyorsunuz. Zira bütün yorumcular, Başsavcıyı ve iddianameyi belli bir noktadan ele alıyor. O da şu: Bu iddianame, sadece kapatma davası için bir girişim değil... Bu işte Başsavcı da, asla tek başına değil. Bu projenin bir parçası! Devamı nasıl gelecek, bekleyip göreceğiz. Hadiselere ve siyasal gelişmelere derinlemesine bakmasını bilenler; bu proje için, çok uzun zamandır hazırlık yapıldığının farkındalar!.. Bu iddianamenin en az üç tane savcı eskittiği de biliniyor... Lakin bütün derin hazırlıklara rağmen, ortaya çıkan iddianameyi; Baykal ve partisi ile birkaç eski tüfek kalemşor ve nevzuhur köşe sahibinden başka, kimse beğeniyle veya ciddiyetle karşılamıyor. Kapatma davasını davul zurna ile karşılayanlar, öte yandan bu komikliğe tepki gösterenleri de bir biçimde susturmaya ve sindirmeye yelteniyor! Bu beyler, "hukuka ve yargıya saygı" gibi kılıflarla, birilerine; (Hakkınızda verilecek hükmü, boyun bükerek sessizce bekleyin. Hiç gıkınızı çıkarmayın. Sonra çok fena olur...) gibisinden tehditte bulunuyorlar... Yine bu beyler, ülkenin bunca zarara ve gerilime sokulmasından, kendilerinin hiç etkilenmeyeceği gibi bir havadalar... Lakin, ülkenin esas sahibi olan milletin hakkını gasbetmeye kalkışanların; sonlarının pek iyi olmayacağını hiç ama hiç düşünmüyorlar!.. Netice: Küresel krizin etkilerinden korunmaya çalışan Türkiye'yi, durduk yerde bir siyasi buhrana ve istikrarsızlığa sürükleyerek; buradan geleceğe dönük hasat bekleyenler, hüsrana uğrayacaktır. Burası kesin... Vatandaş, olanı biteni büyük bir dikkatle izliyor. Günü geldiğinde de, sorumlulardan hesabını soracak. Evet... Bu ülkede, Türk Milletinden daha büyük güç yoktur ve olamaz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.