Terörle topyekûn mücadele...

A -
A +

Terör belası maalesef son aylarda Türkiye'yi yeniden önemli ölçüde tedirgin etmeye başlamıştır. Esasen bu gelişmenin günün birinde yaşanacağı, Irak işgali sürecinin başından beri tahmin ediliyor ve bekleniyordu!.. Zira kontrolsüz bir bölge durumundaki Kuzey Irak'ın belli kesimlerinde yuvalanmış silahlı teröristlere, daha önce etkili şekilde müdahale eden Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bölgenin Amerika'nın işgali ve dolayısıyla kontrolü altına girmesinden ötürü, Mart 2003 tarihinden beri sınır ötesi harekât yapmadı. Halen bu bölgeden ülkemize sızan teröristler; bilhassa uzaktan kumandalı ve çoğu C-4 denilen tahrip gücü yüksek patlayıcılardan oluşan mayınlarla hem güvenlik kuvvetlerimize hem de sivil vatandaşlarımıza zayiat verdirmektedir. Türkiye nice zamandır, kendi sorumluluğunda olan (BM kararı ile tescil edilen işgalci güç olma statüsünden doğan sorumluluk... (İ.K.) Kuzey Irak'taki bölücü örgüt mensuplarına karşı ABD'nin gerekli tedbirleri almasını ısrarla istemektedir. Ancak bugüne kadar beklediği olumlu cevabı alamamıştır! Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ, önceki gün medya kuruluşlarının temsilcileri ile kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Genelkurmay belki de ilk defa bu şekilde değişik bir formatta toplantı düzenliyor. Türkiye'yi yeniden ciddi biçimde tehdit etmeye başlayan terör ve terör örgütleri ile ilgili olarak son derece önemli bilgiler veren Org. Başbuğ, bu konuda alınması gereken tedbirler hakkında da geniş açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar, dünkü basın yayın organlarında yeterli derecede yer aldı. Kısa bir süre önce de Başbakan Tayyip Erdoğan'a Genelkurmay Başkanlığında beş saatten fazla süren bir terör brifingi verilmişti. Onun ardından Bakanlar Kurulu da toplanarak Türkiye'nin güvenlik meselesi ve terör olayları ile ilgili son durumu geniş şekilde müzakere etmişti.Teröre karşı gösterilen bu hassasiyet Türkiye için diğer ülkelere çok daha farklı bir anlam taşıyor. Çünkü ülkemiz son çeyrek asrı terör belası yüzünden büyük maddi ve manevi kayıplarla geçirmiştir. Org. Başbuğ, bölücü terör örgütünün içinde bulunduğu durumu bütün yönleri detaylı şekilde analiz etmiş bulunuyor. Anlaşılıyor ki, bölücü örgütün içindeki karışıklıkları, bölünmeleri ve çözülmeyi önlemek için riski az ama ses getirecek eylemler yapılıyor. Bunun için uzaktan kumandalı mayın patlatma ve yine uzaktan açılan taciz ateşi söz konusu... Teröristlerin Kuzey Irak'ın iç kesimlerinden Türkiye sınırına doğru kayarak, sınır boyunca sızma eylemleri gerçekleştirmeye çalıştıkları bilgisi de veriliyor. Bütün bunların yanında, teröristlerin eğitim seviyesi ile mali durumlarının doğru tesbit edilmiş olması çok önemli. Yüzde altmışı eğitimden yoksun, cahil ve dolayısıyla sosyal ve kültürel kişiliği gelişmemiş, hemen tamamı işsiz ve maddi açıdan bir gelecekten mahrum olan bu zavallı insanlar, kolayca kandırılıp birer suç makinesi haline getirilebiliyor!.. Org. Başbuğ'un da mükerrer şekilde altını çizdiği husus, terörün önlenmesi için güvenlik tedbirleri yanında, ekonomik ve sosyal tedbirlerin de muhakkak gerçekleştirilmesidir. Bunun da en başında, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde okul çağındaki çocuk ve gençlerin yeterli seviyede eğitilmesi ve tabii bunların ve ailelerinin maddi imkanlara kavuşturulması, yani iş ve aş yönünden mağduriyetten kurtarılması, böylece meşru olmayan telkinlere açık hale gelmekten korunmasıdır. Halkımız terörden bıkkın ve bezgindir. Ancak, maddi sıkıntıda olup, farklı telkinlere maruz kalan bilinçsiz insanlar, çok kolay kandırılabiliyorlar ve eğer normal olarak sürdürebilecekleri bir hayat düzenine sahip değillerse maalesef eline silah alıp dağa çıkmayı tercih edebiliyorlar! Teröre karşı topyekûn mücadele için, Başbakanlığa bağlı olarak çok yönlü yeni bir iç güvenlik birimi kurulması teklifi, üzerinde dikkatle durulması gereken bir husustur. Bu yeni birimin; istihbarat, operasyon ile ekonomik ve sosyal alanlardaki mücadeleyi güçlendiren, çabuklaştıran, dağınıklığı ve bürokratik engelleri ortadan kaldıran; dolayısıyla sonuca daha çabuk ve etkili şekilde ulaşmayı sağlayan bir yapı olması gerekir. Aksi halde beklenen neticeye ulaşmak zor olur. Hükümetin bu konuda zaman kaybetmeden, kararlı bir şekilde gerekli bütün tedbirleri alması gerekiyor. Ancak bu şekilde terörün sosyal ve siyasi taban bulmasının önüne geçilebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.