Terörün kökü kazınıncaya kadar!..

Sesli Dinle
A -
A +
Son dört beş günden beri, Irak ve Suriye’nin kuzey bölgelerinde, bölücü terör örgütü PKK’ya karşı devam eden yoğun bombardıman ve imha harekâtı çok önemli sonuçlar doğuruyor… Bölücü örgüt ve türevlerinin kökünü kazımaya kararlı olan Türkiye Cumhuriyeti, bu hedefe varmak için ne gerekiyorsa icra ediyor. Şöyle ki, terör örgütünün Kasım 1978’de, Lice’nin Fis köyünde fiilen faaliyete başlamasından bu yana, özellikle hainlerin kitlesel katliamlara başladığı Ağustos 1984 yılından beri, terörle mücadelede değişik taktik ve stratejiler uygulandı. Bunların bir kısmı etkili oldu, bir kısmından ise beklenen sonuç alınamadı. Hâl böyle olunca, terörist örgütün dış desteklerle güç devşirmesi ve ayakta kalabilmesi ne yazık ki önlenemedi. Bölgesel ve küresel güçlerin, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelen bu ihanet şebekesini ısrarla desteklemesi, işimizi fena hâlde zorlaştırdı. Bu zorluklar artarak devam ediyor. Ama Türkiye bütün risk ve bedelleri göze alarak, kendi millî birlik ve bütünlüğü için ne gerekiyorsa yapmaya devam ediyor. Elbette çok ağır faturalar ödendi… Velakin bölücü terörle mücadelede, Türkiye Cumhuriyeti, belki de başka devletlerin yapamadığını başardı. Bunu bir kenara kaydedelim… Ve gelinen safhada, ülkemiz yüksek kapasitesiyle, geçmişe göre çok daha etkili ve sonuç alıcı darbeler indirmeyi sürdürüyor.
 
Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, “Terör örgütünün tüm yetenek ve gelir kaynakları yok edilecek…” diyerek, nihai hedefe doğru atılan önemli adımı duyurmuş bulunuyor. Uzun yıllar terör örgütüyle, daha ziyade ülke toprakları içinde mücadele eden Türkiye, içerideki temizliği büyük ölçüde gerçekleştirerek, artık sınırlarımızın dışındaki yuvalanmalara karşı gerekli operasyonları yoğun şekilde icra etmeye başladı. Esasen kırk küsur seneden beri, Birleşmiş Milletler Statüsünün 51. Maddesine göre, “Sıcak Takip” hakkını kullanarak, bilhassa Irak coğrafyasında bu mücadeleyi devam ettirdi. Ne var ki, Birinci Körfez Savaşı sonrasında, Saddam rejimini cezalandırmak için BMGK’nın aldığı uçuş yasağı kararıyla, Irak’ın kuzeyinde doğan otorite boşluğu, terörle mücadelemizi çok zora soktu. Daha sonra Irak’ın işgali ve Suriye’de başlayan olaylar her bakımdan terörle mücadelemize büyük zararlar verdi. Fakat yukarıda da belirttiğimiz üzere, Türkiye; devletlerarası ilişkilerin de etkili olduğu bu zorlukları tek tek aşarak bölücü örgütün belini kıran bir performans ortaya koydu. Teröristlerin silah bırakmayı kabul etmeyip yeniden eylemlere başlamasından dolayı, “Çözüm sürecinin” fiilen bittiği Temmuz 2015 itibarıyla, Türkiye, terörü kaynağında yok etme stratejisini her yönüyle uygulamaya koydu. Bu strateji kesinlikle çok etkili oldu ve bir müddet sonra, teröristler yurt içinde artık eylem yapamayacak hâle getirildi. Yurt içindeki terörist sayısı en az seviyeye indi. Kısacası bölücü örgüt, içeride bitme noktasına geldi. Gelgelelim, başta Amerika olmak üzere, koalisyon güçlerinin Suriye’de PKK terör örgütünün uzantılarına yeni zemin açması, bambaşka bir problemi karşımıza dikti. ABD resmen bir terör örgütüyle iş birliğine girerek, Suriye topraklarında bir terör devletçiği kurmaya çalışıyor.
 
Bu sebepledir ki, ABD; Başta Deyr-i Zor olmak üzere, Suriye’nin yer altı kaynakları bakımından zengin topraklarını, PKK/YPG terör örgütünün kontrolüne verip, buradan çıkan petrolü satarak (bir kısmı da Suriye rejimine satılıyor!) onlara gelir temin ediyor. İşte son iki üç günden beri, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki terör barınaklarına ve örgütün gelir kaynaklarına yönelik olarak başlattığı hava harekâtı, bütün hızıyla devam ediyor. Bu operasyonun mutlaka geniş sonuçları olacak besbelli. Hemen kestirmeden söyleyelim; Şu ana kadar icra edilen harekât dahi, ABD’nin uzun zamandır terör örgütüyle birlikte yapmaya çalıştığı pek çok şeyi alıp götürdü!.. Nasıl ki, daha önce Bahar Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtıyla; PKK/YPG garnizon devletçiği adına açılmak istenen koridor paramparça edilmişse, aynı şekilde diğer bütün teşebbüsler de boşa çıkarılacaktır. Amerika Birleşik Devletleri, kendi askerî üssünün 500 metre yakınına kadar sokulan drone'un taşıdığı mesajı doğru anlamıştır herhâlde… Bilinmelidir ki, sadece bir üs değil, birden fazla üssün civarında bulunan terör örgütüne ait hedefler tek tek vuruldu.
 
Evet, Türkiye kesin kararlılığını ortaya koymuş bulunuyor… Sadece teröristleri fiziki olarak ortadan kaldırmak değil, terör örgütünün bütün yeteneklerini ve gelir kaynaklarını da yok etmek üzere harekete geçmiş bulunuyor. Bu yepyeni ve bitirici bir hamle. Herkes hesabını ona göre yapsa iyi olur. Bölücü terör örgütünün kökü kazınacak. Başka yolu yok!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.