Top patlak, cacık ekşi!..

A -
A +

Erman Toroğlu, sivri dilli bir futbol yorumcusudur... Belki de bu yüzden reytingi oldukça yüksektir! Ama peşin peşin söyleyeyim, Toroğlu'nun doğruları seslendiren "HARBİ" tavrını takdir etmekle beraber, onun argo ağırlıklı üslubunu yadırgarım. Lakin Toroğlu'nun üslubu bazen de gerekiyor! Kendisi eski futbolcu ve hakemdir. Ama aynı zamanda kıdemli bir kabzımaldır. Herhalde sokak dili alışkanlığı, biraz buradan da kaynaklanıyor... Neyse sadede gelelim: Son üç gündür, toplum olarak yine futboldaki şike ile yatıp kalkıyoruz... Yaklaşık on aydan beri devam eden soruşturma vs. nihai olarak duvara tosladı. Yani bu defa top gerçekten patladı! Başından beri şike meselesinin üzerine cesaretle gidemeyen Futbol Federasyonu, beklendiği gibi bütün pislikleri halının altına süpürüvermeye başladı. Dediği şu: Şike hem var hem yok... Şike yapılmış ama, bu sahaya yansımamış!.. Hani halk arasında yaygın bir deyiş vardır: Yarım hamilelik olmaz... Trabzonspor Kulübü Başkanı soruyor: Federasyon hangi aletlerle şikeyi ölçmüş? Galatasaray Kulübü de Federasyon Yönetimini istifaya davet ediyor. Peki, Federasyon ne yapıyor? "Süper Lig"de oynayan 18 takımdan 16'sını Disiplin Kuruluna sevk ediyor... Bunu yaparken de, hiçbirinin ceza almayacağını önceden ilan ediyor! Yani tam bir şaşkınlık, tam keşmekeş ve tam bir kepazelik... İşte bu durumu Erman Toroğlu, Kanaltürk TV'deki spor programında kendi üslubuyla ve canlı yayında cacık yaparak anlattı. Toroğlu'nun bu şekilde Federasyon Yönetimine yüklenmesi gerçekten çok çarpıcı idi. İzleyenler için tekrar olacak ama, görmeyenler için özetleyelim. Toroğlu, Gökmen Özdenak'ın yardımıyla, dört yüz sayfalık şike iddianamesini (onun ifadesiyle futboldaki rezillikleri anlatan metin), pazarcı terazisinde patlıcan, domates ve salatalıkla tarttıktan sonra, şöyle dedi: "Bundan artık hiçbir cacık olmaz. Onun için ben burada cacık yapacağım..." Ve başladı cacık yapmaya. Önce yoğurdu kaba boca etti. Sonra hıyarları içine doğradı. "Ben cacığın koyusunu severim ama, bunu sulandıracağım. Çünkü Federasyon iddianameyi (Etik Kurulunun hazırladığı iddianame) sulandırdı..." İyice sulandırdıktan sonra kepçeyle Gökmen'e uzattı: "Yerrr misin?.." Erman'ın diliyle tekrarlayalım: Yemezlerrr! Kulüplerin şirket değeri düşmesin. Yayıncı kuruluş zarar etmesin... Kimsenin geliri azalmasın, kârı düşmesin derken, hepsini birden aşağıya çekecek neticeye gelindi. Futbol Federasyonu kendi kendine gelin güvey oluyor, ama bakalım UEFA buna ne diyecek? FİFA ne diyecek? Türk takımları, beynelmilel müsabakalardan tard edilecek mi, edilmeyecek mi? Velhasıl, kim ne kazanacak, ne kaybedecek? Fakat şurası kesin: Türk futbolunda yapılması çok gerekli olan temizlik yapılmadı, yapılamadı. Toroğlu'nun dediği gibi, bundan böyle Türk Futbolundan bir cacık olmaz. Kalite zaten yerlerde idi. Şimdi büsbütün çamura battı. Bakalım bu tahribatın etkisi kaç yıl sürecek? Durumu tam olarak anlatmak için, mecburen Erman Toroğlu'nun sözlerini ödünç alacağız. Şöyle dedi: "Geçmişte ve bugün, görevini dürüstçe yapanları bir kenara ayırıyorum. Bugünkü Federasyonun Yöneticilerinin bir kısmının gözlerinden öpüyorum. Alınlarınızdan öperim, yavrularımmm benim!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.