2007 yılı turizm sezonu başlamak üzere. Herhangi bir olumsuzluk baş göstermediği takdirde; Turizm şirketleri bu sene, yurdumuza gelecek turist sayısında ortalama yüzde 30 civarında bir artış bekliyor. Bu da sektörde 2005 yılı rakamlarının yakalanması anlamına geliyor. 24-26 Mart tarihlerinde Antalya Lara'da yapılan Altıncı Türk -Alman Sempozyumunda; Almanya'nın Dönem Başkanlığında Türkiye - AB ilişkilerinin göstermesi muhtemel seyir çizgisinin analizleri yanında; Türkiye'nin Avrupa'daki imajı ve turizm sektöründeki gelişmeler de ele alındı. Ülkemizin önde gelen turizm firmalarından Kayı Group'un ev sahipliği yaptığı sempozyumda, konuşmacılar genel olarak olumlu bir tablo çizdi. Beş yıldızlı sekiz adet oteli yanında; GTI, Sky airlines, DTI, KAYITUR gibi sektörde önemli yeri olan şirketleri bünyesinde barındıran Kayı Group İcra Kurulu Başkanı Tahir Görgülü, yurdumuza her sene ortalama dört -dört buçuk milyon turist gönderen Almanya yanında; Rusya'dan gelen turistlerin de giderek hem sayı yönünden, hem de ülkemize bıraktıkları para miktarı açısından büyük önem kazandığını belirtti. 2006 yılı itibariyle, iki buçuk milyon civarında olan Rus turistlerin sayısında bu yıl yaklaşık yüzde 26 oranında bir artış bekleniyor. Moskova'da düzenlenen Turizm Tanıtım Fuarının başarılı ve verimli geçtiğini kaydeden Görgülü; orta vadede Rusların da Almanlar kadar bir potansiyele sahip olacağını söyledi. Şimdiye kadar ağırlıklı olarak; güneş - kum ve deniz konseptinde yürütülen turizm faaliyetlerine, Antalya bölgesinde artık yavaş yavaş sağlık turizmi de katılıyor. Mesela bu bölgede dialize giren böbrek hastaları için önemli organizasyonlar yapılıyor. Türkiye'de turizmin daha çok çeşitlendirilmesi gerektiği konusunda hemen herkes görüş birliği içinde. Bunların başında AKTOB (Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği) Başkanı Osman Ayık geliyor. Dünya Su Günü dolayısıyla Antalya Belek'te düzenlenen Nehir Havzaları Yönetimi Uluslar arası Kongresinde, DSİ'nin düzenlemiş olduğu; "Derelerimi Geri İstiyorum" proje yarışmasında üçüncülük ödülünü alan Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, Kapadokya'nın tanıtımı ve tarih - kültür ve inanç turizminin geliştirilmesi konusunda gerçekten sevdalı. Başkan Ünver'in, 2004'de göreve geldikten sonra; Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çeşitli uluslar arası kuruluşlar nezdinde gerçekleştirdiği faaliyetler hakikaten takdire şayan. Aynı zamanda başarılı bir gazeteci olan Ünver'i bölgenin tanıtımı konusunda yeni atılımlar yapmanın heyecanı içinde gördüm. Şehircilik, çevre ve imaj Türk- Alman Sempozyumunda bir konuşma yapan Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş de, kentlerin tarihi ve kültürel dokularının korunması ve çevreye karşı duyarlı olan bir şehircilik anlayışı üzerinde durdu. Başkan Ödemiş de; Güneş - kum ve deniz üçlüsünün yanında, tarih - kültür, yayla ve termal turizmi alanlarında da ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurguladı. Geçtiğimiz Pazartesi günü TGRT Haber'de, Çerçeveden Yansımalar programına konuk ettiğimiz Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi, Denizli ve çevresinde termal turizmi geliştirmek için önemli hazırlıklar içinde olduklarını ve kısa zamanda bu alanda büyük hamleler yapabileceklerini ifade etti. Türk - Alman Sempozyumda turizmle ilgili görüşlerini açıklayan yerli ve yabancı konuşmacılar; turistik bölgelerin dışında kalan yerleşim bölgelerinin de her yönü ile modern şehircilik anlayışına göre dizayn edilmesi gerektiğini özellikle belirttiler. Şehirlerimizin alt yapı yönünden yeterli ve kültür ve medeniyetimizi yansıtacak mimari özelliklere sahip olması, ülkenin imajı açısından büyük önem taşıyor. Özellikle turistik bölgelere komşu olan şehirlerin durumu bu anlamda büyük önem taşıyor. Çevre kirliliği, görüntü ve gürültü kirliliği turisti en fazla rahatsız eden ve uzaklaştıran etkenler. Sadece turistik otel ve restoranların değil; şehir, kasaba ve köy yerlerindeki normal tesislerin de temizlik ve hijyenik şartlar açısından gerekli standartlara kavuşturulması gerekiyor. Bu yapılabildiği takdirde, turistin otellerden dışarıya çıkması; çarşıya ve yöreye inmesi sağlanabilecektir. Aksi halde mevcut şikayetlerin devamı kaçınılmaz görünüyor. Bütün bunların toplamı zaten ülkenin imajı olarak tanımlanıyor... Türkiye'nin tanıtım ve imaj bakımından kat etmesi gereken daha epey mesafe var. Ancak gelinen seviye de memnuniyet verici. Yirmi yıl önce Rahmetli Turgut Özal tarafından başlatılan turizm hamlesi ile bugün; Türkiye yalnızca Akdeniz Bölgesinde 345 bin yatak kapasitesine ulaşmış bulunuyor. 2007 yılı sonuna kadar bu rakamın 400 bine çıkması bekleniyor. Bu hakikaten büyük bir başarı. Ama bir şeyi unutmayalım. Ülkemizin, turizm yönünden sayılamayacak kadar zenginlikleri varken; biz hala daha 18 - 20 milyon turist sayısını yakalamaya çalışıyoruz. Beri tarafta İspanya elli milyon, Fransa altmış milyon gibi rakamlara yıllar öncesinden ulaşmış durumda...