Türkiye tek yürek!..

Sesli Dinle
A -
A +

Kurtulan her can, milletçe bizi bahtiyar ediyor… Enkazdan gelen her müjdeli haber ümitleri arttırıyor. Kahramanmaraş’taki Masal Bebek gibi… Hatay’da, molozların altından çıkarılan 80’lik Abdurrahman amca gibi…

 

 

 

İlim adamlarının anlamakta ve anlatmakta zorlandığı korkunç felaket (Türkiye coğrafyasının bütünüyle bir anda 3 metre hareket ettiği veya kaydığı belirtiliyor!) sonrası, milletçe seferberlik hâlinde, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz… İlk saatlerden itibaren, AFAD’ın 3.500 kişilik ekibi görev başında idi. Bu satırların yazıldığı sırada (57 saat sonra), arama ve kurtarma çalışmaları için deprem bölgesinde; AFAD koordinasyonu altında, 96 bin 670 kişinin görev yaptığı bildiriliyordu. Asayiş ve güvenlik güçleri bu sayının haricinde... Bölgeye 5 bin 434 araç ve iş makinesi sevk edilmiş durumda. Bu rakam her geçen dakika artıyor. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 121 hava aracı ve on adet gemiyle havadan ve denizden, bölgeye ikmal ve sevkiyat yapılıyor.  Elbette bu çalışmaların düzenli ve verimli bir şekilde yapılması çok önemli… Bazıları deprem sonrası müdahalede geç kalındığını iddia ediyor. Kusura bakmasınlar ama bu vatandaşlar, galiba saha şartlarını yeterince dikkate almadan, afaki konuşuyorlar. Deprem bölgesindeki kara yollarının kış mevsimi şartları ve deprem dolayısıyla ulaşıma kapandığı, keza demir yolunun İslahiye ve Türkoğlu ilçeleri arasında, yine depremden dolayı âdeta yay gibi kıvrıldığı bir durumdan bahsediyoruz… Malatya ve Hatay Havaalanlarının pistleri de aynı sebeple kullanım dışı kalmıştı.

 

Dolayısıyla birinci gün, ulaşımın sağlanması için yolların onarımı ile uğraşıldı. Başka türlü o şartlarda bölgeye geniş bir intikal zaten mümkün değildi. İkinci husus da şu: İngiltere’nin toplam yüzölçümü genişliğinde, (130 bin küsur km2) bir alanı kaplayan on ayrı vilayette, teyit edilmemiş sayıya göre 11 bin küsur bina yıkılmış… Bu hâlde, her bir yıkık binanın başına ekip yetiştirmek mümkün olabilir mi? Böyle bir şeyi dünyanın süper güçleri de yapamaz. Ama Türkiye Cumhuriyeti devleti, felaketin hemen akabinde afet yönetimi için gerekli düzenlemeleri büyük bir hızla hayata geçirdi. Afet yönetiminde görev yapmak üzere; 31 vali, yetmişten fazla kaymakam ve 68 il müdürünü tayin etti. Olağanüstü Hâl'in ilan edilmesiyle birlikte, ülkenin mevcut imkânlarıyla; hem arama ve kurtarma hem de afetzedelerin acil ihtiyaçları ve barındırılması için gerekli bütün çalışmalar her seviyede, düzenli biçimde yürütülüyor. Şüphesiz en büyük öncelik, enkaz altında sıkışmış ve giderek dayanma gücü tükenmekte olan insanlarımızın bir an evvel kurtarılmasıdır. Zaten en başından beri öncelik bu idi. İaşe ve barınma için de çalışmalar aralıksız devam ediyor. An itibarıyla yüz bine yakın çadırın kurulması tamamlanmış durumda. Yaralıların ilk tedavisi için 77 adet sahra hastanesi de kurulmuş bulunuyor. Evet, bütün bunlar çetin kış şartlarında ve aynı zamanda en az 700 artçı sarsıntının meydana geldiği bir ortamda yapılmış bulunuyor.

 

Tabii en büyük acı ve üzüntümüz, her geçen dakika can kayıplarının artıyor olması!.. An itibarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen rakam şöyle:

 

8 bin 574 vefat, 49 bin 133 yaralı... Hayatını kaybeden cümle vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Kederli ailelere de sabır ve metanet niyaz ediyoruz. İnşallah bu felaketin açtığı büyük yaraları, millî dayanışmayla hep birlikte saracağız. İnsanlarımız bütün samimiyetiyle bu sıkıntılı günleri atlatabilmek için gayret gösteriyor. Maddi-manevi emeği geçen herkese bunun için teşekkür borçluyuz… Enkazdan bir can daha kurtarmak için, canhıraş biçimde çalışan bütün gönüllülere şükranlarımızı sunuyoruz. Fedakârlıkları her türlü takdirin üzerinde…

 

Diğer taraftan deprem felaketini dahi istismar eden, her biri farklı bozuk tıynette yaratıklar, kendi rezil dünyalarında boş durmuyorlar. Kimisi şeytanın bile aklına gelmeyen yöntemlerle dolandırıcılık yapıyor… Merhum Necip Fazıl’ın ifadesiyle, “fikir fahişesi” tipler de, deprem felaketi üzerinden İslâm dinine ve Müslümanlara saldırıyor!.. İnsan kılıklı bu alçak yaratıklar, istedikleri kadar it misali ürüsün, kervan yürüyecek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.