22 Mart "Dünya Su Günü"dür. Bu vesile ile her yıl ülkemizde ve bütün dünya memleketlerinde çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bu sene Türkiye açısından durum biraz daha farklı ve oldukça yoğun. Çünkü Türkiye, su konusunda yarından sonra çok önemli bir uluslar arası toplantıya ev sahipliği yapıyor. 22 -24 mart tarihlerinde Antalya'da, açılışını bizzat Başbakan Tayip Erdoğan'ın yapacağı; Dünya Su Günü Kutlamaları ile Uluslar arası Nehir Havzaları Yönetimi Kongresi yapılıyor. Bu kongreye 65 ülkeden yaklaşık sekiz yüz bilim adamı katılıyor... Kongre süresince bu konu ile ilgili bir de sergi düzenleniyor. Nehir Havzaları Yönetimi son derece önemli bir konu ve bu alanda, dünyada ve özellikle Avrupa Birliği çerçevesinde, Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiren yaklaşımlar var! Bu önemli konuyu ayrı bir yazıya bırakıp, halen ülkemizde devam eden su ile ilgili diğer toplantılara bakalım: "Beşinci Dünya Su Forumu Hazırlıklarının Başlangıç (Kick Off) Toplantısı" dün İstanbul'da başladı. İki gün sürecek toplantılar, TC Dışişleri Bakanlığı, DSİ, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı ve Dünya Su Konseyi'nin işbirliği ile ortaklaşa yapılıyor. Bilindiği gibi, Beşinci Dünya Su Forumu, 2009 yılında İstanbul'da yapılacaktır. Bu çok önemli toplantıya, su konusu ile ilgili yaklaşık 20 bin kişinin katılması beklenmektedir. Meksika'da yapılan 4. Dünya Su Forumu'nda, 19 Mart 2006 tarihinde, yapılan oylamada; 5. Forumun İstanbul'da yapılması kararlaştırılmıştı. "SU KONUSUNDAKİ FARKLI GÖRÜŞLERİ BİRARAYA GETİRME" teması ile toplanacak olan 5. Dünya Su Forumu'nun hazırlık toplantıları iki yıl sürecek. Bugün (20 Mart 2007) Domabahçe Sarayı'nda, Meclis Başkanı Bülent Arınç ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in de katılımı ile; Dünya Su Forumuna İlişkin Devir Teslim Töreni ve Melen İçme Suyu Projesi Geçiş Tüneli Temel Atma Merasimi yapılacak. Törene Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauhon, İstanbul Büyükşehir Beldiye Başkanı Kadir Topbaş, DSİ genel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu ve 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Prof. Dr. Oktay Tabasaran da katılıyor. Su Vakfı Başkanının Açıklamaları Diğer taraftan önceki gün, Su Vakfı Başkanı ve IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change - Hükümetlererarası İklim Değişikliği Paneli) üyesi Prof. Dr. Zekai Şen, bir basın toplantısı düzenleyerek, su kıtlığı ve iklim değişiklikleri konusunda önemli uyarılarda bulundu: Prof. Şen, daha önce bu köşede de dikkat çekmeye çalıştığımız; su konusunda internet sitelerinde dolaşan bilgilerin yetersiz ve geçersiz olduğunu belirtti. Dış kaynaklı verilere temkinli yaklaşmamız gerektiğini bildiren Su Vakfı Başkanı, Su ve Çevre Enstitüsü gibi kurumlara ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi. Şen, ayrıca su meselesi için kendi senaryolarımızın olması gerektiğini hatırlatarak; "Kuraklık izleme ve araştırma merkezi kurulmalı ve ulusal su modeli oluşturulmalıdır." dedi. Porf. Şen'in üzerinde en çok durulması gereken uyarılarından biri de şu olsa gerek; "İklim değişikliği bahane edilerek, dış güçlerin bazı talepleri olabilir..." Son günlerde dünya gündeminin baş konusu haline gelen küresel ısınma, sera gazları etkisi ve özellikle de iklim değişikliğinin ülkemizde hazır internet bilgileri ile değerlendirildiğini ve Türkiye için gerçek verilerden yararlanma ve her bölgesi için ayrı ayrı yorum yapılması yoluna gidilmediğini üzüntü ile kaydeden Su Vakfı Başkanı Prof. Şen; iklim değişikliği ile ilgili olarak yayınlanana bazı ulusal bildirgelerde bile uluslar arası bilgilerin yansıtıldığını ve özel olarak ülke ilgili sadece geçmiş verilere dayanan envanter bilgilerinin yer aldığını söyledi. İklim değişikliği, çevre ve su kaynaklarının korunması konuları ile ilgili kurumlar arasında yeterince işbirliği ve koordinasyonun bulunmamasından yakınan Zekai Şen; Türkiye'nin su varlığı konusunda genellikle geçmişe ait rakamların tekrarlandığını; oysa ülkenin su kaynakları ile ilgili olarak coğrafi bölge, su toplama havzaları, şehir, ay ve hatta gün bazında ayrıntılı olarak tespitler yapılması gerektiğini ve ilgili rakamların düzenli olarak güncellenmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Su kaynaklarının son derece sınırlı ve kıt olduğu Orta Doğu bölgesinde, iklim değişikliği meselesinin de zaman zaman abartılarak; petrolün yerine su sorununun konulmak istenebileceğini ve halen su sıkıntısının en fazla hüküm sürdüğü Filistin, Ürdün ve İsrail üçgeni dışına taşırılarak, Türkiye'nin de bu meselenin içine çekilmek istenebileceğine dikkat çeken Su Vakfı Başkanı, kamu ve özel sektör ile gönüllü kuruluşlarca yapılması gereken çalışmalar üzerinde ayrıntılı biçimde anlattı. Prof. Şen'in de açıklamaları da bir kere daha gösteriyor ki; su meselesinde Türkiye'nin bu alanda kat etmesi gereken çok mesafe var. Halihazırdaki çalışmalar çok yetersiz ve önemli bir kısmı amatörce...