Ucuz politika bunlar, ucuz politika!..

Dün Meclis Genel Kurulu'nda yapılan bazı konuşmaları dinlerken gerçekten utandım. Koca koca adamların bu kadar ucuz, bu kadar içi boş ve bu kadar anlamsız laflarla, milyonların önünde tiyatro yapması, bu ülkeye yapılacak en büyük haksızlıktır. Böyle bir tavır, Türk milletine en büyük hakarettir. En hafif deyimle, vatandaşın zekâsı ile alay etmektir. 21. asırda, bilgi akışının böylesine kolaylaştığı ve hızlandığı bir çağda; dünyada fikir ve düşünce seviyesinin geldiği noktalardan çok ama pek çok gerilerde, demokratik gelişmelerden kesinlikle habersiz, hamaset ve taassubun hakim olduğu bir anlayış ve samimiyetsiz bir tavırla, bağıra çağıra, halkın moralini bozmaya dönük, fitne ve fesadı körükler şekilde konuşan vekilleri bir vatandaş olarak protesto ediyorum. Onları kınıyorum. Daha da önemlisi onları bu kadar ufuksuz, bu kadar temelsiz fikri yapılarından dolayı ayıplıyorum. Onların isimlerini burada tek tek yazacak değilim. Zaten vatandaşlarımız onları Meclis televizyonundan canlı yayınla izledi ve notunu da verdi... Yetmiş küsur seneden beri Atatürk'ün ismi üzerinden siyasi ticaret yapanlar, şunu artık anlamalıdır ki, bu istismarla bir yere varamayacaklardır... Yine şunu da açık ve net olarak ifade edelim ki, yerli yersiz Atatürk'ün arkasına sığınanlar, her lafının başına ve sonuna Atatürk'ün ismini sıkıştıranlar, her şeyden önce dersini çalışmayan, bu ülkenin meseleleri hakkında doğru dürüst fikri olmayanlardır. Evet, aynen böyledir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dün cereyan eden tablo maalesef hiç de iç açıcı değildi. Ülkenin en önemli meselesi olan iç barış ve huzuru sağlamak maksadıyla yapılacak çalışmalara engel olmak için, Cumhuriyetin Kurucusunun ölüm yıl dönümünü bahane etmenin hiçbir geçerli ve inandırıcı tarafı yoktur. Sözüm ona Atatürk'ü yüceltmek için, gerçeklerle yüzleşmekten kaçınmak, hiçbir ciddi siyaset tarzı olamaz. Dün o boş konuşmaları yapan kimi yaşını başını almış adamların ne yazık ki, tarihten de hiç haberi yoktu. Şayet ciddi bir tarih birikimine sahip olsalardı, on yıllardır tekrarlanan klişe ve sloganlarla bağırıp çağırmak yerine, ülkenin içinde bulunduğu durumu; dünü ve bugünü doğru bir şekilde kıyaslayarak analiz ederlerdi. Fakat heyhat, onlar hayalet taşladılar, slogan attılar. O kadar!.. Ama milletin bu gayri ciddi tavırdan hiç hoşlanmadığı kesin. Onlar bu ucuz politikalarına devam etsinler. Nasıl olsa söz sırası vatandaşa geldiği zaman gerekli cevabı en iyi şekilde verecektir. Netice olarak, dün bazı siyasilerce sahnelenen provokatif hal ve hareketler Türkiye Cumhuriyetinin siyasi müktesebatına asla yakışmamıştır. Milletin kendisine de, Meclis'e de yapılmış büyük bir hakaret ve saygısızlıktır. Daha fazla bir şey söylemeye de lüzum yok.