Ümit Özdağ çakma Talat Paşa mı olacak?!.

A -
A +

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, rüzgâr önündeki yaprak misali bir uçtan diğerine savruluyor! "Kılıçdaroğlu kazanırsa iç savaş çıkar" diyen Özdağ, bugün bakanlık koltuğu karşılığında kendisine destek veriyor...

 

 

 

“İçişleri Bakanı olarak Suriyeli mültecileri ben geri göndereceğim” diyen Zafer Partisi Başkanı, ne ara bu makama geldi?.. Veyahut soruyu şöyle soralım: "İçişleri Bakanlığı, neyin karşılığında böyle alışveriş masasının üstünde?"

 

Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olma hayaliyle, önceden bol bol “YARDIMCI” mansıbını dağıttı. Millet İttifakı’ndaki beş genel başkan, bu sayede ‘Cumhurbaşkanı yardımcısı’ olarak sözde bir koltuk kapmış oldu… Ama yetmedi ve ilave olarak İstanbul ile Ankara Belediye başkanları da, daha üst bir konumla aynı makama terfi ettirildi! O da yetmemiş ki, ayrıca CHP’den Engin Özkoç, Kılıçdaroğlu’nun (belki de hiçbir zaman göremeyeceği) başkanlık mevkiinde YARDIMCI rolünü üstlenecekmiş. Vay, vay vay!.. Dünyanın başka bir ülkesinde, bu kadar mebzul miktarda cumhurbaşkanı yardımcısı, kesinlikle olabilemez… Neyse, fazla mal göz çıkarmaz derler. Kılıçdaroğlu, sırf cumhurbaşkanı olabilmek uğruna, elinde ne varsa dağıtıyor. Kendi partisinin listelerinden seçilen tam kırk milletvekilini, toplam oyları yüzde 2-2,5 mertebesindeki dört partiye dağıttı. Sık sık “BEN HESAP UZMANIYIM” diyen Kemal Bey, herhâlde kendine has (ince) hesaplarla bu adımları atıyor. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” sözünü de hatırda tutuyor mu?

 

Kılıçdaroğlu son olarak, Ümit Özdağ’ın desteğini alabilmek için kendisiyle bir protokol imzaladı. Hayli gölgeli bu protokolde hangi şartların yer aldığı açık değil. Ama zamanla hepsi ortaya çıkacak merak etmeyiniz… Çok da önemli sayılmaz. Çünkü mahut protokol şartlarının hayata geçmesi için, başka sonuçların tezahür etmesi gerek. Yani Ümit Özdağ’ın alelacele uhdesine aldığı içişleri bakanlığı, öyle haraç mezat alınıp satılacak bir meta değil!  Diğer bakanlıklar gibi, içişlerinin de kim tarafından tedvir edileceği, 28 Mayıs’ta altmış milyon vatandaşımızın, vereceği karara bağlı. Ümit Özdağ, âdeta ‘ÇAKMA TALAT PAŞA’ edasıyla “BEN İÇİŞLERİ BAKANI OLARAK Suriyeli mültecileri geri göndereceğim” diyor. Herhâlde, Dâhiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) koltuğundaki Talat’ın Almanların telkin ve teşvikleri sonucu Ermeni Tehciri kararına öncülük etmesi, sonra da bunu bir tamim (genelge) ile yürürlüğe koyması gibi, kendince ‘TARİHSEL’ bir rol devşirme peşinde. Özdağ’ın politik görüş ve programının başı da, ortası da, sonu da ırkçı dürtülerden oluşuyor ve bunun merkezinde de mülteci ve sığınmacılar yer alıyor… Bütün dünyanın ortak derdi olan sığınmacı-mülteciler, maruz kaldıkları talihsizlikler yetmiyormuş gibi, bir de yabancı düşmanı ırkçı ve faşistlerin savunmasız hedefi durumundalar. Özdağ ve benzerleri bu zavallı insanlarla uğraşarak nereye varacaklarını düşünürler, ayrı bir mesele. Ama yaptıklarının insanlıkla bağdaşır bir tarafı yok...

 

Gelelim Özdağ’ın Millet İttifakı’na dair, bugüne kadarki yaklaşımlarına… Kendisi daha önce aynen şunu söylemişti: “Kılıçdaroğlu kazanırsa, HDP’li belediyeler PKK’nın desteğini isterler ve iç savaş çıkar…” Şimdi Özdağ, içişleri bakanlığı koltuğuna karşılık, Kılıçdaroğlu’na destek verdiğine göre, kendi ifadesiyle, iç savaş çıkma tehlikesine karşı nasıl bir tavır takınmış oluyor? Keza Ümit Özdağ’ın şu sözleri de yerinde duruyor: “AK Parti gider, Altılı Masa gelirse, FETÖ de geri döner…” Yine herkesin bildiği üzere, Özdağ; İyi Parti’deki FETÖCÜLERE karşı siyaseten savaştığı için İP’ten ihraç edildi. Sonra mahkeme kararıyla geri dönüp istifa etti. Peki, Özdağ bütün bu maceralara neden girişti? Ne oldu da dün FETÖCÜ dediği kişilerle, bugün el ele vererek Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapmaya çalışıyor. Tabii Kılıçadroğlu’nun ne ara milliyetçi olduğunu da sormak gerekiyor… Veyahut Özdağ’ın milliyetçiliğinin nasıl mutasyona uğradığını. Kılıçdaroğlu ideolojisiyle aynı çizgide buluşma hikâyesinin tuhaflığına mutlaka yakından bakmak lazım! Bu işin aslı nedir? Kim veya hangi güçler ne şekilde devreye girdi de, taraflar bu kadar kolay birbirini ikna etti?

 

Bu arada şu hususu da belirtelim; Kılıçdaroğlu-Özdağ alışverişinden fena hâlde rahatsızlık duyan kesimler, sandık başında başka türlü davranacak… Millet İttifakı bileşenlerinden oldukça sert tepkiler geliyor. Gelecek partisinden Selim Temürci, “Kazanmak için her yol mubâh değil” diyor. Temurci gibi tepki veren çok sayıda insan var. Diğer taraftan HDP cenahından da, Ümit Özdağ’a tepkiler yükseliyor. Özellikle kendisini içişleri bakanı olarak ilan etmesine çok kızmışlar belli ki. HDP’li Erol Katırcıoğlu Özdağ’ı çapsız olmakla ve Kılıçdaroğlu’nu da kendisi gibi “çapsızlaştırmakla” itham ediyor. Bakalım ‘Neo İttihatçı’ Özdağ, Talat Paşa’nın izinde nereye varacak?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.