Vakitsiz ve gereksiz bir tartışma…

Olup olamayacağından önce, erken seçimin bugünkü siyasi tabloda ülkeye ne kazandıracağına bakmak gerekir değil mi? Hani CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halkın erken seçimi istemesinden bahsediyor ya. Halk neden erken seçim istesin? Üstelik seçimlerin üzerinden henüz bir yıl geçmişken… Yasamada, yürütmede bir tıkanma mı var? Türkiye’nin mevcut problemleri ve çözümleri gayet belli. Bu istikamette kararlılıkla ilerleyen bir iktidar var. Genel seçimler sonrasında, hayata geçirilen orta vadeli programla hedefler tek tek yakalanıyor. İçeride ve dışarıda olumlu gelişmelerin sonuçları da peş peşe geliyor. Kredi derecelendirme kuruluşları, ülke ve kurumlar bazında, Türkiye’nin notunu art arda yükseltiyor… Bunların sonucu piyasalara da yansıyor… Bu arada Singapur’da toplanan Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force); kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geri kaldığı gerekçesiyle; Türkiye’yi, 2021 yılından beri, dâhil edildiği “gri listeden” çıkardı. Bu karar çok çok önemli. Zira gri listede bulunan ülkeler çok sıkı mali denetimlere tabi tutuluyor… Gri listeden çıkmakla ülkemizin mali itibarı daha da artacak. Böylelikle yabancı yatırımların, özellikle büyük fonların ülkemize gelmesinin önü de açılmış oluyor. Kısacası Türkiye çok önemli bir eşiği daha atlamış oldu. CHP ve diğer muhalefet partilerinin iktidarı sıkıştırmak için, birtakım sıkıntıları argüman olarak kullanması (asgari ücret, emekli maaşları, tarım faaliyetlerine verilmesi gereken teşvik ve destekler vs.) siyasetin tabiatı icabıdır. Ama muhalefet söyleminin de rasyonel olması gerekir.

 

Özgür Özel’in 5 Kasım 2023 tarihinden yani genel başkanlık koltuğuna oturduğu günden beri, şansının yaver gittiği; beklentilerinin ötesinde ve üstünde olumlu gelişmelerle yani siyasi şansıyla, kısa zamanda liderlik yürüyüşünde önemli bir mesafe katettiği ortada… Ancak elde ettiği avantajları cömertçe harcamaktan da geri durmuyor. Galiba bunu çok da isteyerek yapmadığı belli. Rakiplerinden gelen baskılar sonucu, bazı acele ve iyi düşünülmemiş çıkışlar yapıyor. Özel’in oturduğu koltuğun talipleri oldukça kalabalık!.. Bugün için hepsi meydana çıkmış değil. Lakin ilk fırsatta boy gösterecekler. Hâlen Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ve dahi Mansur Yavaş isimleri ön planda. Bunlara yenilerinin eklenmesi şaşırtıcı olmayacak. Bu durum karşısında da, Özgür Özel yeni çıkışlar yaparak konumunu güçlendirmek ve eleştirilere karşı pozisyon almak için çalışıyor. Siyaseten yumuşama veya normalleşme adımlarından sonra, bunu ters yüz eden söylemlerle bir nevi Kılıçdaroğlu’nun açıkça dayattığı “müzakere değil mücadele” yöntemine dönmüş oldu. Bunun akabinde de, daha ziyade İmamoğlu’nun yaklaşımı ve talebi olduğu belirtilen erken seçim konusunu gündeme getirmekle, bir yanlış hamle daha yapmış oldu. Ki, Özel’in kendisi de bu hamlenin boşa çıkacağını gördüğü için; çok çok erken bir seçimin imkânsızlığını bizzat kabul ederek, bir buçuk yıl sonrasına bir peşin erteleme yaptı…

 

Erken seçimin hangi şartlarda gerçekleşebileceği belli. Anayasanın 116. Maddesi gayet net hüküm getiriyor. Meclis'in en az beşte üç ekseriyetle (Bu da 360 milletvekili demektir) seçimlerin yenilenmesi kararı alması veya Cumhurbaşkanının erken seçim kararı almasıyla, vaktinden öncesine çekilebilir. Her iki hâlde, aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılmak zorunda. Meclis'in erken seçim kararı alması durumunda, şayet 2. Dönem için seçilmiş bulunan cumhurbaşkanı görevde ise, bir defa daha aday olma hakkı vardır… Bu da başlı başına bir konu. Bugün için CHP’nin Meclis’te 127 milletvekili var. DEM Parti'nin 57 milletvekilini de buna eklersek 184 eder. Diğer partilerin erken seçim istemeleri için herhangi bir sebep yok. Onlar mevcut durumlarını bir müddet daha korumanın hesabı içinde. Dolayısıyla bugün için erken seçimi gündeme taşımak havanda su dövmektir. Gelgelelim Sayın Özel konu sıkıntısı çekmekten midir, nedir durup dururken seçimi gündeme taşıdı… Fal bakar gibi şunları söyledi:

 

“Bence beş yıl tamamlanmaz, tam ortasında bir erken seçim olur. Bugünden bir buçuk yıl sonrası bir erken seçimi olası görüyorum. İstiyor muyum? Valla gelecek hafta olsun istiyorum erken seçim…”

 

Evet, ayağı yere basmayan bir erken seçim polemiği. Bugün için son derece gereksiz. Ana muhalefet partisinin daha realist söylem ve eylemlerle siyasete yön vermesi memleket yararına olur. Velakin kendi aralarındaki parti içi mücadele bir türlü gevşemediği için galiba buna sıra bulamıyorlar. Şayet CHP hakikaten iktidara gelmek istiyorsa, 2028’e kadar olan zamanı iyi değerlendirmeli ve hazırlığını iyi yapmalı. On yıllardır iktidara hasret olan CHP, galiba iktidar olabilme şartlarını da çokça unutmuş gibi!..