Yanlış seçim!..

A -
A +

Bu satırlar yazılırken, ABD'deki başkanlık seçimlerinin resmi sonucu henüz belli değildi. Eğer bu sefer de 2000 yılındaki durumun benzeri vukua gelirse, muhtemelen daha uzun bir süre de kesin sonuçlar belli olamayacak. Bilindiği gibi bir önceki seçimler mahkemede bitmişti. Şimdiki Başkan Bush'un kardeşinin vali olduğu Florida eyaletindeki oy sayımı, bilmem kaçıncı defa tekrarlandıktan sonra, ancak 36 günde bitmişti!.. Sadece oy sayımıyla değil, karşılıklı itirazlar, davalar, müzakereler (Cumhuriyetçi Parti müzakereci olarak Baba Bush döneminin dışişleri bakanı James Baker'i, Demokratlar da Carter'ın dışişleri bakanı Cirus Wance'ı baş müzakereci olarak tayin etmişti...) ve nihayet yüksek mahkeme kararı ile ancak sonuç tayin edilebilmişti. Ve tabii 2000 yılı seçimlerinin sonuçları üzerinde büyük şüpheler vardı! Ancak sonuç değişmedi. Al Gore, G.W. Bush'tan 500 bin oy fazla almasına rağmen seçimi kaybetti. 2000 seçimleriyle ilgili iddialar, belgeler yığınla ortaya döküldü, kitaplar yazıldı, filmler yapıldı. Tartışmalar dört yıl boyunca hiç kesilmedi. Belki bütün bunların sonucu olarak ilk defa bu seçimlerde AGİT gözlemcileri görev aldı. Burnundan kıl aldırmayan Amerika'nın, üçüncü dünya ülkelerine reva görülen bu muameleye maruz kalması, enteresan bir durum... Ama bundan daha önemlisi, Bush'un dört yıllık icraatıyla ABD'nin imajına sağladığı katkı! Irak'ta Ebu Gureyb Cezaevinde yapılan işkencelerin ortaya dökülmesini hatırlayın mesela. Neyse şimdilik bu kısma bir virgül koyup yeni seçimlere gelelim. Şu ana kadar eyaletlerden gelen sonuçlara bakıldığında Bush önde ve seçimi kazanacak gibi görünüyor. Demokrat aday Kerry'nin seçimi kazanması, mevcut tabloya göre ancak Ohio eyaletinde kazanmasıyla mümkün. Fakat burada da Bush'un önde gittiği belirtiliyor. Yine gelen haberlere bakılırsa, bu defa Ohio eyaleti geçen seçimlerde Florida'nın durumuna düşecek. Yani iş yine karakolda bitecek gibi!.. Sizler bu satırları okurken belki durum biraz daha netleşmiş olacak. Eğer Amerikan seçmeni Bush'u ikinci kez işbaşına getirirse, bizce iki kez yanlış yapmış olacak. Birincisi; 2000 yılındaki kuşkulu seçim sonuçlarını kabul etmiş olacak ki, şeffaflıktan yana ve yanlışlara karşı olduğu varsayılan ABD halkı için bu önemli bir çelişki. İkincisi ve en mühimi; Bush ve ekibinin sadece ABD'nin değil; dünyanın başını da sıkıntıya sokan politikalarını onaylamış olacak. Gerçi ABD halkı toplum olarak özellikle dış politik olayları pek de takip eden ve analiz gücüne sahip değil. ABD'de toplumu yöneten ve yönlendiren medya ve think-tank kuruluşları ile büyük sermaye organizasyonları. Dolayısıyla etkilenmeye açık bir kitlenin kararı kolayca yön değiştirebilir... Mesela seçime iki gün kala televizyonlarda yayınlanan Üsame Bin Ladin kasetinin etkilerini düşünün! Evet, dış dünyada ABD imajını tarihinin en berbat durumlarından birine düşüren, içerde de ekonomiyi kötüleştiren Bush'un tekrar kazanması durumunda, sonuçlar uzun uzun analizlere tabi tutulacak. Bunlar o kadar da önemli değil. Önemli olan bundan sonrası... Irak'ta, Orta Doğu'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da ve dünyanın başka yerlerinde, Bush'un "Neo-con" ekibi hangi senaryoları sahneye koyacak? Dünya yeni maceralara ne gibi tepkiler verecek? Bekleyip göreceğiz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.