Herhalde pek çoğunuz benim gibi, böyle bir battaniyeyi ilk defa duyuyorsunuz! Battaniye dediysek, bu öyle yorgana destek olmak üzere soğuk kış günlerinde insanların üzerlerine örttüğü cinsten değil. Amerikalılar bazı aletlere, teknik donanımlara ve dahi askerî harekât ve tatbikatlara dikkat çekici, eksantrik isimler vermeyi özellikle tercih ediyor anlaşılan... İşte bu "Yarasa Battaniyesi"- (Bat Blanket) de o cinsten. Belli bir coğrafi alandaki her türlü hareketliliği anında tesbit edebilen, son teknoloji ürünü bir haberleşme veya haber alma sistemi diyelim. Hakkında gazetelere yansıyan bilgiler eğer yeterli ve doğru ise, bu teknik donanım; faaliyete geçtiği bölgeye kızılötesi sinyal ağı atıyormuş. Işınlar söz konusu bölgedeki her türlü hareketliliği derhal tesbit edip merkeze bildiriyormuş. Merkez de ilgili birimlere bu bilgileri ileterek operasyon için hemen harekete geçmek böylece mümkün olabiliyormuş!.. Hani halk arasında şöyle bir söz vardır: "Ben söyleyenin yalancısıyım!" Doğrusunu isterseniz, biz de bu acayip isimli teknik donanım hakkında, medyanın yalancısıyız. Son derece esrarengiz(!) bir ziyaretin beraberinde gelen ve Ankara'nın belli merkezleri etrafında dolaşan söylenti veya fısıltılardan derlenen bilgi kırıntıları bunlar... Daha önce de Amerika'nın başka devletleri, örgütleri, şirketleri veya kişileri dinlemek için geliştirmiş olduğu düzeneklerin adlarını duymuştuk: Mesela "Koca Kulak", mesela "Big Brother" vb. Şimdiye kadar bu tip dinleme tesislerinin yeryüzünde veya gökyüzünde olanları hakkında bazen öyle abartılı hikayeler anlatıldı ki, insanlar ister istemez dehşete kapıldılar. Acaba sır denen bir şey artık olacak mıydı? Acaba deşifre olmamış, açığa çıkarılmamış, tesbit edilmemiş bir şey kalacak mıydı filan... Öyle ya, uzayın bilmem kaç bin kilometre derinliklerinden yeryüzünü tarassut eden haberleşme uyduları, karınca sürüsünü dahi tesbit edebiliyorken, insan veya hayvan cesametinde canlı varlıkların, yahut daha büyük hacimdeki araçların görülememesi imkansızdı... Bu dinleme ve gözetleme konusunda bazen iş o kadar ileri götürülüyordu ki, takipteki insanların düşünceleri dahi okunabiliyor olacaktı! Yani bırakın bir şey konuşup yazmayı, düşündüğü anda bile, hedefteki kişiyi enselemek mümkün olacaktı... Şimdi bütün bunları duyduktan sonra, insanlar merak ediyor; acaba yıllardır aranan Üsame Bin Ladin, neden bir türlü yakalanamıyor?! Üstelik pek çok büyük çaplı terörist eylemin planlayıcısı olarak lanse edildiği ve kendisi dahi zaman zaman video kasetlerle El Cezire televizyonunda arz-ı endam ettiği halde... Demek ki, anlatılan her hikayeye kayıtsız şartsız inanmak gerekmiyor. Doğrudur, teknoloji inanılmaz derecede gelişti. Hakikaten imkansız gibi görünen pek çok şey artık önümüzde kaskatı gerçek olarak duruyor. Ama unutmayalım ki, bütün bu teknolojik vasıtaları geliştiren de, ona hükmeden de insan... Ve onların karşısında, rakip veya düşman durumundakiler de insan!.. Yani her şeyin bir zıddı ve aynı zamanda haddi-hududu vardır. Ne demek istediğimizi anlamışsınızdır herhalde. Neyse biz aslında Yarasa Battaniyesi'nin veya Koca Kulakların teknik inceliklerinden ziyade, başka bir noktaya dikkat çekmek istiyoruz: Amerika'nın hali hazırda dünyanın on ayrı noktasında son derece sofistike dinleme tesisleri bulunuyor. Ama galiba bunlara ilaveler yapmak istiyor. Çünkü "Büyük veya Genişletilmiş Orta Doğu projesi" için bu gerekli... Küresel teröre karşı savaş, Irak'taki direniş, Suriye ve Lübnan'ın durumu, İran kaynaklı tehditler vs. Bunların hepsi bir yere kadar; işin esasını kaçırmamak gerekiyor. Petrol ve enerji kaynakları üzerinde kalıcı hakimiyet kurma, başka süper güçlerin ortaya çıkışını engelleme, en azından geciktirme, İsrail'in güvenliğini garanti altına alma ve böylece tek süper güç olarak konumunu muhafaza etme... Fakat Bush petrol konusunda hayal kırıklığına uğramış!.. Şimdiye kadar 300 milyar dolara yakın masraf yaptığı Irak işgalinin faturasını çıkaracağını düşündüğü ülke petrol gelirinin azlığı; anlaşılan ABD Başkanını fena halde sıkıntıya sokmuş. Yoksa ilgili uzmanlar, istihbarat raporları gibi, bu konuda da mı yanlış bilgi verdiler?! Ne çöl fırtınası, ne koca kulaklar, ne de yarasa battaniyesi kâr etmiyor. Yanlış hesap Bağdat'tan dönüyor... CIA başkanının çantasında getirdiği söylenen Yarasa Battaniyesi'nin desenlerini şimdi bir kere daha tahmin ediniz.