Yeni hedefler koymak...

A -
A +

Türkiye'de doğru dürüst gündem olmadığı zaman, derhal sun'i gündemler oluşur. Yani tetikte bekleyenler hemen boşluğu doldurur... Onun için özellikle iktidarın siyasi anlamda boşluk bırakmaması gerekiyor. Çünkü iktidar kendisi gündemi belirlemediği veya belirleyemediği dönemlerde, başkaları tarafından adeta dayatılan gündemlere angaje olmak durumunda kalıyor. Misal mi istiyorsunuz; işte 17 Aralık öncesindeki zina tartışmaları!.. Bugün de benzer durumlar cereyan etmiyor değil; mesela AB için bir başmüzakereci tayini, aylardır rahatsız edici bir biçimde hükümetin önündeki en önemli siyasi gündemmiş gibi ısıtılıp ısıtılıp sunuluyor. Bunun üzerine kurulan başka senaryolarla da, hükümet içindeki görüş ayrılığından tutun da, iktidarın yorulduğuna, yahut en azından heyecanını kaybettiğine kadar çeşitli iddia ve ithamlar peş peşe diziliyor. İktidar mensupları bu vadideki gri rivayetleri ve bunu malzeme yapan bazı odakların propagandasını bastıramayınca da, halkın kafası karışıyor, piyasaların morali bozuluyor. Aslında işlerin normal seyrinde gittiği, ekonomik göstergelerin son derece olumlu gerçekleştiği bir ortamda bakıyorsunuz birden bire kırılganlıklar meydana geliyor. Bu tedirginliklerin, tereddütlerin temelindeki sebep, gündem belirlemede iktidarın yeterince etkili olamaması veya gerekli inisiyatifi alamamasıdır. Böyle bir ortamda, zaten beklenen bir gelişme olan bazı istifaların da birden bire çok farklı bir hava estirebildiğini ve meselelere yabancı olan insanların (Ne oluyoruz?) diye telaşa bile kapıldığını görebiliyoruz. Yani yok yere meydana gelen bir heyecan ve tabii insanların konsantrasyonunu bozan bir gereksiz durum. İktidarın bu tür moral bozucu gelişmelere karşı tedbirli olması gerekir. Yani olayların gerisinde kalmaması lâzım. Ceza Kanununun yürürlüğe girmesinin ertelenmesi meselesinde bile iktidar futbol deyimiyle ofsayta düştü!.. AK Parti'nin Kızılcahamam toplantısında, yönetim kadrosunun bir süredir bazı yazarlar tarafından da seslendirilen; (Toplumun önüne yeni hedefler koyma...) konusunu değerlendirdiği ve bununla ilgili çalışmaların başlatılmasının gereğine işaret ettiği medyada haber konusu oldu... Elbette hedef belirleme ve hedef yenileme noktasında, iktidar partisinin çok dinamik olması gerekir. Boşluğa düşmek veya gevşemek iktidarla asla bağdaşacak bir durum değildir. Erdoğan, Kızılcahamam'daki açılış konuşmasında, iktidara gelmeden evvel hazırladıkları "acil eylem planı"ndaki 205 başlıktan 150'sinin tamamlandığını, geriye kalan 55 başlığın ise kısmen devam ettiğini, bir kısmına da henüz başlanamadığını açıkladı. Burada dikkat çekici bir husus var: Eğer iktidar gerçekten acil eylem planının dörtte üçünü gerçekleştirmişse, o zaman bunu yeterince halka anlatamamış demektir!.. Zaten iktidarın genel sıkıntısı da galiba burada. Bu yüzden birçok önemli adımı ya atamadı, yahut teşebbüs safhasında geri adım atmak zorunda kaldı. Üniversitelerle ilgili reform çalışmaları böyle oldu mesela. Aynı şekilde (2B) diye kısaca adlandırılan orman vasfını kaybetmiş arazilerin halka satışına dair kanunun hâlâ daha çıkarılamamış olması da... Halbuki bu arazilerden 20-25 milyar dolar gibi çok büyük bir gelir elde edilebilecekti. Türkiye'nin hâlâ daha normalden yüksek bir faizle borçlanmaya çalıştığı bir ortamda, böyle bir gelir kaynağından yararlanamaması kabul edilebilir bir şey değil. Üçüncü yıl, iktidarlar için en yorucu ve yıpratıcı yıldır... AK Parti bu süreci yaşıyor. Onun için kendisine prestij sağlayacak ve toplumun heyecanını ayakta tutacak büyük projeleri realize etme noktasında iktidar partisinin kararlı davranması şart! Ama bundan da önce, bu önemli meseleleri halka yeterince anlatma yoluna gitmelidir. Bu hususta AK Parti'nin çok etkili olduğu söylenemez. Baksanıza rekor büyüme hızı bile tam anlatılamamış olacak ki, DYP Lideri Mehmet Ağar, gerçek büyüme hızının yüzde iki olduğunu iddia ediyor! Sadece Başbakanın konuşması yeterli değil anlaşılan. Partinin diğer yetkililerinin de hem icraatı, hem de yeni projeleri ve hedefleri halka anlatması gerekiyor. Aksi halde siyasi gündemi başkaları belirlemeye devam edecek. AK Parti kendi hesabına ne düşünür bilemem ama, ülke için bu faydalı olur...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.