Yeni rektörler...

Türkiye'de üniversitelerin başarısı ve eğitim kalitesi rektörlerin yönetim becerisi ve kişisel tavrı ile çok yakından ilgilidir... Gelişmiş ülkelerde elbette böyle değildir. Yani her şey rektörün şahsında düğümlenmez. Ama bizde maalesef gerçek budur ve geçmişte bu yüzden birçok üniversitemiz; gerek huzurlu eğitim ve gerekse üniversite-kent dayanışması, sanayi iş birliği ve ilin sosyal ve entelektüel gelişimine katkı açısından bekleneni veremedi. Yaşanan pek çok acı olay ve bazı rektörlerin siyaset merakı, hatta sayısı az da olsa bazılarının âdeta komitacılık faaliyetleri hatırlardadır. Bir kısım üniversitelerimiz ve bulundukları şehirler, böyle rektörlerden az zarar görmedi!.. Yeni eğitim yılına 21 üniversitenin rektörleri yenilenmiş olarak giriliyor. Bunların çoğunda ilk defa göreve gelen isimler var. Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Cemil Çelik de bunlardan biri. Perşembe günü, MİAD'ın (Malatyalı İşadamları Derneği) İstanbul'da verdiği iftar yemeğine Prof. Çelik de katıldı. Uzun yıllardan beri, ilk defa böyle bir katılım gerçekleşiyordu. Bir önceki rektör döneminde, üniversite yönetimi ile Malatya'nın kent yönetimi ve pek çok sivil toplum kuruluşu arasında âdeta duvarlar örülü idi. Sayın Çelik büyük bir heyecanla, Malatya'nın gelişmesine katkıda bulunacak; yeni üniversite-iş dünyası ve sanayi iş birliği projelerini hayata geçirme hedefi ile görevine sarılmış bulunuyor. Bu çok sevindirici. Sevindirici olan bir diğer gelişme de, Malatya Üniversitesinde rektörlüğe aday olmuş iki tane başka kıymetli öğretim üyesinin de rektörle birlikte aynı iftara katılarak, birlikte kürsüye çıkmalarıydı. Halen Turgut Özal Tıp Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Ramazan Özdemir ile, Prof. Çelik'ten sonra en çok oyu almış ikinci aday olan Prof. Dr. Sezai Yılmaz'ın, yeni rektörle birlikte sergilediği bu birlik ve beraberliğin diğer aday ve aday adayları tarafından da gösterilmesini diliyoruz. Üniversiteler hiziplerin, kliklerin, siyaset ve ikbale dönük çekişmelerin yaşandığı yerler değil; eğitime ve ülke kalkınmasına yönelik hizmet gayretinin hüküm sürdüğü ilim ve irfan yuvaları olmalıdır. Gidenlerin arkasından konuşmuş olmamak için, Üniversite ve eski rektör isimlerini vererek neler yapıldığını tekrarlamak istemiyorum. Ancak ikide bir cüppelerini giyip nümayişe çıkan, askerî cuntalar gibi muhtıralar yayınlayan, üniversite kampüsünü âdeta garnizona çeviren bazı eski rektör ve dekanların; bu memleketin bilimsel alandaki gelişmesine beklenen katkıyı yapamadığı da ortadadır.... Şu halde üniversitelerde, siyaset ve ideoloji artık yerini bilimsel çalışma yarışına ve donanımlı insan yetiştirilmesine bırakmalıdır. Malatyalılar olarak bunu hem yeni rektörden, hem de diğer akademisyenlerden bekliyoruz. Elbette bu çağrı, bütün diğer üniversitelerimiz için geçerlidir. Yeni açılan 21 üniversitenin rektörleri de, kısa süre önce Cumhurbaşkanı tarafından atandı. Onların da heyecanla göreve sarıldığını görmek memnuniyet verici... Bu duygularla, yeni eğitim ve öğretim yılının ülkemiz için daha huzurlu ve başarılı geçmesini temenni ediyoruz...