Yine mi aynı teraneler?!.

A -
A +

Bugün aslında Mısır'da toplanan Orta Doğu Barış Konferansındaki gelişmeleri ele alacaktık. Ama asparagas haberler üzerine kurulu yorumlar o kadar rahatsız edici boyutlara vardı ki, kayıtsız kalamadık... Mecburen içeriyi dışarıya tercih ettik! Efendim "asparagas" yani aslı astarı olmayan haberlerde artık yerli basın yetersiz kalmış olcak ki, ecnebi medya organları da işin içine dahil oldu. Bir Alman Gazetesi, güya Başbakan Tayyip Erdoğan'dan başörtüsü hakkında bir beyanat almış; buna göre meselenin çözümü için yeni bir çalışma başlatılmış mış... Ve bunun üzerine gelsin yorumlar, eleştiriler, örtülü örtüsüz ikazlar, gözdağı vermeler. Yani yıllarca toplumun zararına olacak şekilde bile bile körüklenen ve kasıtlı olarak hep saptırılan, halkın zihnini karıştırmak için her türlü yalana başvurulan bir konu, yeniden ısıtılıp gündeme taşınmak isteniyor. Acaba neden? İktidarı bir şekilde köşeye sıkıştırmak için düşünülen bir taktik mi, yoksa birileri bir yerlerden bir şeyler istedi de alamadı mı? Yoksa bilmediğimiz daha başka şeyler mi sözkonusu?.. Herhalde bunun kokusu çok geçmeden ortaya çıkar. Ama bazı kalemşorlara bakılırsa, irtica yeniden hortlamak üzere! Bunlara göre, İktidar Partisi ve Hükümet geçmişten hiç ders çıkaramamış, çünkü toplumu yeniden gerecek bir çalışmayı başlatmak istiyor... Acaba gerçek nedir? Başbakan Erdoğan, Tayland'da konu ile ilgili olarak sorulan soruya verdiği cevapta, aslı astarı olmayan, derleme-toplama bilgilerle bir tartışma başlatılmak istendiğini söyledi. Demek ki, birden bire koparılan ateşli tartışmaların temelinde; aslı astarı olmayan bir haber yatıyor. Bakınız Türkiye'de çok ciddi meselelerin hangi zeminde ve ne gibi şartlarda yürütüldüğü bir kere daha ortaya çıkmış oldu. Bu ve bunun gibi durumlar, bir kısım medya için hakikaten yüz karası! Umarım toplumumuz çok uzak olmayan bir gelecekte, kendisine bunca hakareti reva gören malum medyayı hizaya getirir. Çifte standardı ve ikiyüzlülüğü kendilerince geçer akçe kabul eden ve bunu pişkince ve kesintisiz bir şekilde sürdüren, üstelik bunu özgürlük-demokrasi, fikir hürriyeti ve toplumsal barış adına yaptıklarını iddia eden zihniyetin aslında ne kadar çağ dışı kaldığı bir kere daha anlaşılmış oldu. Bu çarpık zihniyet bilgi ve ihtisas sahibi olmadığı her alanda, fikir serdetme hakkını kendinde görür. Hatta bu konuda öyle cür'etlidirler ki, kendileri cahil oldukları sahada, uzmanları pekala eleştirebilirler. Bunlar mesela hiç anlamadıkları dini konularda diyanet görevlilerinin açıklamalarını da yanlışlamaya kalkarlar. Beğenmedikleri görüşlere derhal veryansın ederler. En kolay yaftalamaları ise, irtica ve çağ dışılık yaveleridir. Yıllardır aynı sazı çalıyorlar. Çünkü onların küçük kafalarının almadığı konular, onlara göre doğru değildir. Kopenhag Kriterleri, Avrupa Birliği normları, İnsan Hakları Beyannameleri vs. hiçbiri bunları kesmez. Bunlar, kendilerinin tesbit ettiği "Türkiye'ye özgü şartlar"dan başka bir şey kabul etmezler. Onların hoşuna gitmeyen her şey laikliğe aykırıdır ve tehlikelidir!.. O kadar ki, Yargıtay Genel Kurulu'nun "Laikliğin korunması ceza vermekle sağlanamaz..." diye özetlenebilecek son kararı da yeni bir tehlikeye kapı açmaktadır. Çünkü yine onlara göre bu kararı istismar ederek laikliği yıkmak için bazıları sırada beklemektedir! Ve bunlara göre, dini tahsil yapmış yani din konusunda belli derecede bilgi sahibi olan Başbakanın dinden inançtan bahsetmesi zinhar doğru değildir. Onlar hiç anlamadıkları din ve inanç sistemi hakkında her gün ahkam kesebilirler ama; din konusu hakkında bilgi sahibi olan bir kişinin kendi düşüncelerini ifade etmesi kabahat olur... Bu ne saçma görüşler böyle! Bu ne süfli düşünce böyle! Bunlar kendilerini ne zannediyorlar?! Bereket versin toplumun büyük kesimi artık bunları gerçek yüzleri ile tanıyor. Bakalım bunların toplum değerleri ile zıtlaşması daha ne kadar sürecek ve kendilerine ne kazandıracak? Reytinglerinin hızla düştüğü belli, eskisi kadar kolayca ortalığı karıştıramıyorlar ama, gene de dikkatli olmak lazım. Son örnek de açıkça gösterdi ki, bunlar fırsatı buldu mu, her türlü tezviratı yapmaktan geri durmayacaklar. Bu fırsatın kendilerine verilmemesi gerekiyor... Zira bunlar şimdiye kadar, ülkemize haddinden fazla zarar verdiler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.