Bizim memlekette, 'havadan-sudan konuşmak' genellikle önemsiz; hatta belki lüzumsuz konulardan bahsetmek, yani amiyane tabiri ile 'geyik muhabbeti' yapmak şeklinde anlaşılır!.. Oysa günümüzde hava ve su meseleleri doğrudan ulusal güvenliği (çevresel güvenlik) ilgilendiren konulardır. Dolayısıyla ne kadar çok konuşulup tartışılsa yeridir. Salı günkü yazımıza, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden bir açıklama geldi. Aynen sizlere aktarıyorum: "Bugünkü köşe yazınızda 'Suyumuzun durumu' başlığı ile kaleme aldığınız yazıda, İzmir'de kuyulardan çekilen suların yüksek derecede arsenik içerdiğini belirterek, su konusunda çok çalışılması gerektiğini belirtmişsiniz. İzninizle, İzmir'de yürütülen arsenik arıtma çalışmaları hakkında sizlere özet bir bilgi sunmak istiyoruz. Öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesi, insan sağlığına duyarlı bir yaklaşımı ile süratle konunun üzerine giderek, sorunu çözmüştür. 15 milyon Euro'luk yatırımla, kentin içme suyu ihtiyacının yüzde 60-65'inin karşılandığı yeraltı su kuyularının bulunduğu bölgelerde, 4 ay gibi kısa bir sürede arıtma tesisleri kurulmuştur. Göksu-Sarıkız kaynaklarının bulunduğu bölgede saniyede 3.000 litre arıtma kapasiteli, dünyanın en büyük arıtma tesisi tamamlanarak hizmet vermeye başlamıştır. 1000 litre/saniye arıtma kapasiteli Halkapınar Arsenik Arıtma Tesisi ve Menemen'de kurulan 600 litre/saniye arıtma kapasiteli Menemen Arsenik Arıtma Tesisi de devreye girmiştir. Sevinerek söyleyebiliyoruz ki bugün İzmir'de, şebeke suyundaki arsenik oranı Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen 10 mikrogram/litrenin altındadır. Arsenik sorununu kısa sürede çözen İzmir, bu konudaki altyapısıyla Türkiye'nin en nitelikli kenti haline gelmiştir. Kuraklık ve ortaya çıkardığı sorunların, yalnız İzmir'e özgün olmadığını ve küresel ısınmanın doğal bir sonucu olan arsenik artışının, yeraltı sularıyla beslenen tüm bölgelerde görülebileceğini göz önüne aldığımızda, söz konusu tesislerin diğer illerimizde de süratle kurulması, en büyük dileğimizdir. Saygılarımızla." İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü İzmir Belediyesi'nin gösterdiği dikkat ve hassasiyete teşekkür ederim. Su ve çevre temizliği konusunda yapılan bütün çalışmaları, daima büyük takdirle ve ilgiyle karşıladığımı tekrar ifade edeyim. Türkiye'de mevcut 3215 belediyeden sadece 319'unun arıtma tesisi var... AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten bir ülke olarak, bu rakam; daha ne kadar çok işimiz olduğunu ortaya koymaktadır. Üyelik sürecinde en fazla zorlanacağımız alanlardan biri de çevre meselesidir. Ülkemizde atık sulardan biyolojik ve fiziksel arıtma yöntemiyle çalışan atık su arıtma tesisi sayısı 168'dir. Atık su arıtmada ileri arıtma sistemine sahip tesis sayısı ise, sadece dört tanedir!.. Zaten çevre standartları ile ilgili olarak, hazırlanan yasal düzenlemeler olduğu gibi yürürlüğe girmiş olsaydı; belediye başkanlarımızın kahir ekseriyeti, şimdi mahkemelerde hesap veriyor olacaktı...