Zina-iğfal-ceza vs.

TBMM, bugün olağanüstü toplanıyor. TCK tasarısı ile birlikte, İnfaz Kanunu ve İstinaf Mahkemeleri Kanunu tasarıları da bu toplantıda görüşülüp sonuçlandırılacak. Böylece son bir ayda zina konusunda çıkarılan zoraki kriz, belki geride bırakılmış olacak ama, önümüzdeki dönemde başka ne gibi kriz, buhran, bunalım vs.'nin başgöstereceği hususunda dikkatli olmak gerekiyor. Zira bu konuda şer güçlerinin nasıl çalıştıklarını tam olmasa da; az çok bilebiliyoruz... Evet, kesin olarak ortaya çıktı ki, zina konusunda hortlatılan son kriz, Türkiye'yi istemeyen bazı odakların dış desteğini almış olsa da tamamen bir yerli yapım! Başlangıçta zina ile ilgili düzenlemeye pek de ses çıkarmayan Verheugen ve diğer AB yetkilileri, "Bir Kısım Medya"nın ajitasyon ve provokasyonlarıyla kendi kamuoylarının tahrik edilip harekete geçirildiğini görünce; başlangıçtaki ılımlı tutumlarını değiştirip sertleşme gereği duymuşlar!.. Başbakan Erdoğan, zina konusunda; aslında toplumda azınlıkta olan bir grup kadının sergilediği tavırdan dolayı üzüntü duyduğunu beyan etti. Doğrudur, pek çoğumuz aynı üzüntüyü duyduk. Ama üzülmekten öte belki Başbakan'ın merak etmesi gereken bir başka nokta var: Acaba ekranlarda salya sümük zinanın suç sayılmaması için nasırına basılmışçasına bağıranlar gerçekten neyin peşindeydi? Mesele sadece zina mıydı, yoksa o bahane ile Avrupa'ya kale kapılarını açıp başka goller attırmak mıydı? Sahi ne gibi oyunlar tezgahlandı? Araştırmaya değer doğrusu. Madem ki, AK Parti yetkilileri "Oyun içinde oyun var..." tesbitini yaptı. Meseleyi enine boyuna tedkik etmeli. Yani zinanın suç sayılmamasını savunma uğruna, zihinleri iğfal edenlerin gerçek niyetleri de tesbit edilip halkın bilgisine sunulmalı. Çağdaşlık ve modernlik gerekçesiyle zinanın suç sayılmamasını isteyenler; Sodom Gomore tablolarından hiç rahatsızlık duymuyor. Hatta bunları ilerlemenin göstergesi kabul ediyor. Buna karşılık, mesela başörtüsü en büyük tehlike olarak gösterilmeye çalışılıyor. Bu ikiyüzlülük bazı Avrupalıları dahi çileden çıkardı. Zira düne kadar zinanın suç olmasını isteyen birtakım Hıristiyan demokrat partilerin, bugün tam tersine zinayı gerekçe gösterip Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmasının başka izahı yoktu! Ama en çarpıcı açıklamayı Avusturyalı sağcı lider Jörg Heider yaptı: "Uydurma bahanelerle Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanlar boynuzlu öküzdür!.." Yanlış bilmiyorsak, (boynuz)un zina ile de bir yakınlığı var galiba... Pütürge'nin çehresi değişti Bazıları kolaya kaçarak (Pötürge) şeklinde telaffuz eder ama, yörede bol miktarda biten bir ottan ismini alan; Malatya'nın Şirin İlçesi Pütürge'nin (Eski adı İmron) çehresi tamamen değişti ve yenilendi. 28 Mart seçimleriyle göreve gelen Pütürge'nin enerjik Belediye Başkanı Dr. Necdet Ayaydın, beşbuçuk ay gibi kısa bir zamanda; ilçenin altyapısını ve görünümünü baştan başa yeniledi. İçme suyu şebekesi, kanalizayon şebekesi yenilenmesi; kaldırımların, cadde ve sokakların tanzimi, parke taşlarıyla örülmesi yanında, ilçeye kazandırılan iki modern park ile Pütürge, şimdi eskisinden çok farklı, bambaşka bir manzara arzediyor. Dün törenle açılışı yapılan Pütürge Evi ile Pamukkale ve Kapadokya minyatürlerini barındıran ilginç kamelyalara sahip modern parkları, geçen hafta bugün görme fırsatımız olmuştu. Bir grup gazeteci-yazarla bizi sabah kahvaltısında ağırlayan Başkan Dr. Necdet Ayaydın'ın kısa zamanda gösterdiği başarı gerçekten büyüktü. İlçenin kıt imkanlarıyla asla yapılamayacak olan hizmetleri; Dr. Ayaydın, ağırlıklı olarak Pütürgeli, Malatyalı; hatta Malatyalı olmayan bazı işadamlarının yardım ve destekleriyle ilçeye kazandırmanın heyecanını yaşıyordu. İnsanın memleketine hizmet etmesi, hakikaten apayrı bir tutku. Pütürge'deki bütün binaların baştan başa boyanması için gerekli boyaların teminini bile garanti altına almış... Pütürge yeni görünümüyle başka ilçelere örnek teşkil ediyor. Bu başarılarından dolayı Başkan Ayaydın'ı ve ona destek veren işadamlarını yürekten kutluyoruz. Ayrıca her zaman halkın içinde olan, Malatya ve ilçeleri, beldeleri, köyleri için gece gündüz koşturan Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu'nun da bu çalışmalarda Pütürge'ye katkıları büyük ve gerçekten takdire şayan. Sayın Aslanoğlu'nun gösterdiği gayretlerin benzerini diğer milletvekillerimizden de bekliyoruz...