Trabzonspor tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'ni kucaklayacaktı... Yaklaşmıştı da ... Ukrayna'da kapıyı açmış, "Devler Ligi"ne bir adımı kalmıştı bordo-mavililerin... Neredeyse avucunun içindeydi Şampiyonlar Ligi. Hatta iki haftadır Trabzonspor'un neler yapacağı konuşuluyordu ülkemizde. Tıpkı 1994-95 sezonunda avucunun içindeki şampiyonluk gibi... 5 Mayıs arefesi ile 25 Ağustos 2004 arefesi aynıydı Trabzonspor için. Ve bordo-mavili camiadan canlar alan o günü 10 yıl sonra bir kez daha yaşadı aynı camia.. Daha 30'da yıkıldı Avni Aker. Sanki bir saniyede boşalmıştı stad. Ölü toprağı serpildi Avni Aker Stadı'nın üzerine... Futboldu bu... Futbolu cazip yapan da buydu.... Topun yuvarlak olduğu, hiçbir maçın oynanmadan kazanılamadığ gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Bir de atamayana atarlar gerçeği... O Kiev'de kaçan goller, fırsatlar... Dün, orada 20 dakikada yakaladığının yarısını 90 dakikada yakalayamadı bordo-mavililer. İlk 45 dakikada onlar da, Trabzonspor 'da 4'er korner kullanmıştı. Adamlar ikisini gol yaptı, birini Petkoviç 90'dan aldı. Trabzonspor ise bırakın golü, tek bir heyecan dahi çıkartamadı o kadar kornerden. Golün erken gelmesi moralleri yıktı. En büyük tehlike de buydu zaten. Genç ve tecrübesiz takım bir ande demoralize oldu. Sonrası mı? Trabzonspor son iki aydır ortaya koyduğu futbolun çeyreğini koyamadı sahaya. Dinamo oynadı, Trabzon seyretti. 60'a kadar gol dahi koklayamadı Trabzonspor. Yenen iki gol ve 44'te Yattara'nın sahaya yıkılışı, ilk 45 dakikada 3 önemli darbe vurmuştu bordo-mavililere.. Dün Avni Aker'de ne sahadaki, ne de tribündeki birşey yapabildi... Kılı kıpırdamadı taraftarın. Ateşleyemedi, itikleyemedi Trabzonspor'u. Fatih yetmedi bu kez Trabzonspor'a... Gökdeniz'inden Hüseyin'ine, Lee'sinden Tayfun'una sanki başka bir kimliğe bürünmüş... Uçtu gitti devler ligi. Uçtu gitti trilyonlar. Gidebilir... Bugün gider, yarın gelir o fırsat kapıya... Mühim olan dünün dünde kalmasıdır. Kimse suçlu aramasın. Kimse son bir yıldır inanılmaz başarılara imza atan bu teknik adamı, bu gencecik yürekleri 5 Mayıs'taki gibi asmasın.
