Beşiktaş bastırdıkça bastırıyor “ille de yabancı hakem” diyor. Destekçileri de her geçen gün giderek artıyor. Fenerbahçe’si de Galatasaray’ı da birçokları da yabancı hakem istiyor.
Beşiktaş’ın resmî başvurusu federasyonun masasının üzerinde duruyor. Riva‘dan hâlâ cevap yok. Aslında karar belli ama millî maçlar var ya, gündem kaymasın. Bu kaygı yüzünden federasyon resmî cevabını öteliyor.
TFF eğer yabancı hakem talebine evet diyecek olsaydı millî maçı filan beklemez “evet” der şimdiden getireceği yabancı hakem için çalışmalarına başlardı. Zaten böyle bir düşüncesi olsaydı ki bana göre yok, bunu şimdiye kadar açıklamalıydı ve çalışmalara da başlamalıydı.
Ne çabuk unuttuk derbi maçına gelen hakemin hangi şartlarda ve alternatifinin kim olduğunu?
Bundan 4-5 hafta öncesiydi ve ligler bugünkü gibi daha kritik noktada değildi.
TFF, 24 Şubat tarihinde oynanacak olan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi için iki hafta öncesinden çalışmalara başladı. 12 Şubat‘ta bunu karara bağladı ve resmî olarak açıkladı.
Tek tek yabancı ülke federasyonlarının kapılarını çaldı. Bütün kapılar tek tek yüzüne kapandı. Buna Slovenya Futbol Federasyonu dahil. Slovenler, Slavko Vincic’e kritik bir maç planladığı için önce “hayır” dedi. Bir tek Bosna-Hersek Futbol Federasyonu’ndan “olur” cevabı geldi.
Peki ne yaptık? UEFA Başkanı’ndan rica ettik. “Ülkenden, vatandaşından rica eder misin bizim adımıza?” dedik. Deyim yerindeyse yalvar yakar Slavko Vincic’i getirdik.
Hangi Slavko Vincic’i? Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesi son beş günde iki farklı ülkede iki maç yönetmiş, âdeta posası çıkmış bir Vincic’i getirdik.
O gün (derbide) zar zor hakem bulabilen federasyonun, ligde kritik haftalara girildiği şu süreçte hakem bulma şansı var mıdır? Bulursa, nasıl bir hakem bulabilir?
O yüzdendir ki Türkiye Futbol Federasyonu, 12 Şubat tarihinde “Bundan sonraki kritik maçlarda yabancı hakem düşünebiliriz” kararını da bir derbi maçına hakem getirirken yaşadığı sıkıntılardan dolayı rafa kaldırmıştır.
Kaldı ki bugün Beşiktaş’a “evet” demek, bundan sonraki bütün takımlara “evet” demek anlamına gelir. Haklı olarak hepsi “Bizim başımız kel mi?” der.
Hâliyle, TFF yabancı hakem talebini gerçekleştirebilecek (karşılayabilecek) bir durumda olmadığından buna “hayır” diyor…
Asıl sıkıntı ülke federasyonlarının bize hakem göndermekte nazlanıyor olması.
VAR’lar ortada. Çünkü kulüp başkanından yöneticisine, teknik adamından futbolcusuna, medyasından taraftarına, bu ülkenin hakeme bakışını biliyor ve hakeminin Türkiye’de bir maça atandığında çocukluğuna kadar inileceğini görebiliyor.
Geçen yıl Alman hakemin başına gelenler, bu yıl Danimarkalı hakemin yaşadıkları, Avrupa’da dilden dile dolaşıyor.
Kusura bakmayın ama kimse hakemini ateşe atmaz.
Tahir Kum’un önceki yazıları...