Neymiş efendim, şiddet var, diye seyirci tribünden kaçıyormuş... Neymiş efendim, bu şiddeti önlersek taraftarlar tekrar tribüne dönecekmiş... Geçin onları beyler, geçin ... Bana önce sahalarımızda futbol adına ne var, ondan bahsedin... 22 hafta geçmiş, ligde acaba şu maçı "kasetten bir kez daha izleyeyim" diyebileceğimiz kaç tane demiyorum; bir maç var mı acaba, Şöyle adamakıllı zevk ve keyif alabileceğimiz?.. Sanırım bu kaçışın sebebi şiddetten önce oynanamayan o "futbol" olsa gerek... Zaten maça gelenin de yüzünden düşen bin parça. İşte size örnek, dünkü 90 dakika.. İşte ligin zirvesindeki en iyisi diyebildiğimiz G.Saray'ın hâli... Haftalardır puana bir gole hasret bir takım karşısında tir tir titreyen G.Saray'ın hali... Üç pası yapamayan bir Samsun karşısında o usta ayaklara rağmen 4 pası becerip de yapamayan G.Saray'ın vaziyetiydi bu. Kopya çeken talebeler gibi bel bağlamışlar hiç sekmeyen, sektirmeyen o gerideki süper ikiliye... Olimpiyat Stadı'ndaki rüzgâr paneli neyse, G.Saray için de Song ve Tomas aynı şeyi ifade ediyor. Düşünüyorum da, ya onlar da olmasa? G.Saray'ı da ufak bir rüzgâr alıp götürecek. Orta saha mefhumu diye bir şey kalmamış takımda. Ya topu Song, Hakan'a şişirecek, ya da Ribery bir geri, iki ileri topu alıp götürecek. Sol kanat Hasan Şaş'a emanet edilmiş ama dünkü hali emanete hıyanet eder gibiydi. Kaleye gönderdiği tek şutun dışında pozitif hiçbir şey gösteremedi. Ligin ikinci yarısında Ribery takviyesine rağmen adamakıllı 3 puan alamayan G.Saray'ın seken lastiği dün Samsun'da patladı. Geçen hafta yine bu sahada Rizespor'a boyun eğen bir takım karşısında terledi durdu G.Saray... Tabii ki Samsunspor savunmasından da büyük harflerle bahsedilmesi gerek. Yeni olmasına rağmen Bulgar Petkov oturmuş takıma... Hava topu vermediler dev adam Hakan'a... İyi kapandılar; orta sahaya iyi top taşıdılar. Ve sonunda da emeklerinin semeresini gördüler. Ya hakem Oktay Demiray'a ne demeli? Hem kararları birbiriyle çelişti, hem de kendi ekseni etrafında dönüp maçı yönetmeye kalkıştı... Pozisyonlara hep uzaktı... Futbolcuların karşısında dik duramadı. Kendisine onca lâfı sayan, kaldırdığı elini aşağıya iten Hakan'a dönüp de bir sarı gösterme cesaretinde bulunamadı. Bu yüzden her çaldığı düdükten sonra etrafına futbolcular doluşuverdi. Nedense kararlarının çoğu Samsun aleyhineydi. Not: Şike ve teşvik primi bulgusuna rastlayamadık...