Yılbaşından bu yana dolar karşısında yaklaşık yüzde 10 değer kaybı yaşayan Avrupa'nın ortak para birimi euro, Yunanistan'daki krizin, İspanya ve Portekiz'e de yayılacağı endişeleri nedeniyle sert düşüşünü sürdürüyor. Avrupa Merkez Bankasının faizleri değiştirmeyen kararından sonra 1.27 sentle son 16 ayın en düşük seviyesini gördü. Euro, piyasaya çıkalı 11 yıl oldu. 1 Ocak 1999 yılında gözünü açtı, 1.1837 sent seviyesinden işlem görmeye başladı. 1 yıl sonra tarihinin en güçsüz seviyesi olan 0.8230 sente düştü. Yunanistan 1 Ocak 2001'de Euro bölgesinin 12'nci üyesi olarak birliğe katıldı. Ekonomik krizin ABD'de ortaya çıktığı Temmuz 2008'de euro 1.6038 sentle rekor düzeye yükseldi. Uzun süre 1.30 ile 1.50 sent aralığında dalgalandı. Ama Yunanistan'da geçen yıl sonunda patlak veren bütçe açığı dolayısıyla günden güne fire verdi. Şimdi 1 dolar 1 Euro olur mu soruları soruluyor. Olursa AB çökecek. Zira bütün bu durumda varlık fiyatları küçülecek. Global olarak birbirine bağlı bulunan dünya ülkeleri yeni ve daha büyük bir krizin içine girecek. Buna izin verileceğini sanmıyorum. İşte bakın, ünlü kredi kuruluşu Moody's, ülke kaynaklı risklerin Portekiz, İspanya, İtalya, İrlanda ve İngiltere bankacılık sistemine yayılabileceğini açıkladı. Kuruluş tarafından yayımlanan araştırma raporunda Yunanistan, Portekiz ve bir ölçüde İtalya bankacılık sistemi hakkında, bu sistemlerin maruz kaldığı ülke riski dolayısıyla endişe oluştuğu belirtiliyor. Moody's'in uyarısı üzerine Avrupa Merkez Bankası, tüm silahlarını kullanmaya başladı. Borsalar toparladı. Bakalım bu tedbirler kaybolan güven ortamını geri getirecek mi? Türkiye'nin durumu çok farklı. IMKB endeksinde şu ana kadar oluşan teknik görünümde zayıf da olsa bir boğa (sert yükseliş) eğilimi güçlendi. Bakın Citi grup yayınladığı son raporda Türkiye için Ağırlık Artır tavsiyesinde bulunarak şu görüşlere yer veriyor: (Türkiye için tavsiyemiz Ağırlık Artır çünkü değerlemeler cazip, kârlar, büyüme ve fiyat momentum faktörleri pozitif. Enflasyon çift haneli fakat Merkez Bankası hâlâ savunmacı ve faiz oranları çok düşük; 2010 sonuna kadar 200 baz puanlık artırım bekliyoruz. IMF anlaşması söz konusu değil. Sanayi ve finansal şirketleri tercih ediyoruz.)