Resesyon balonu!

Global piyasalar, kötü göstergelerin ağırlığı altında hacimsiz geçen bir haftayı geride bıraktı. Tatil sezonu devam ettiği için, aynı hava bu hafta da etkili olabilir. Cuma günü Almanya Merkez Bankası Başkanı Axel Weber'in 2011'in ilk çeyreğinde parasal genişlemenin geri alınması için adımların atılması gerektiğini söylemesi dolara değer kazandırdı. Wall Street sınırlı satışlarla haftayı tamamladı. Amerika için son yayınlanan raporlar ümit vermiyor. Aşırı durgunluk kaygıları artıyor. Peki gerçekten ABD'de Japonya'daki gibi bir resesyon yaşanabilir mi? İsviçre'nin en büyük bankalarından Credit Suisse bu konuyu masaya yatırdı. Bakın ne sonuçlar ortaya çıktı: 1) ABD Merkez Bankası hazine tahvili alımına başladı. Japonya Merkez Bankası ekonomide deflasyon ortaya çıktıktan tam dört yıl sonra bunu uygulamaya koymuştu.. 2) ABD'de ücretler düşmüyor... Maaşlar yükselmeye devam ettikçe ABD, Japonya benzeri bir deneyim yaşamayacak. 3) Japonya'da ev fiyatları % 76 düşerken, ABD ev fiyatlarındaki düşüş % 27 seviyesinde gerçekleşti. 4) ABD bankaları tahmini zararlarının % 85'ini silerken, Japon bankalarını bu orana 11 yıl içerisinde ulaşabildi. 5) Japonya'da işgücü azalırken, ABD'de işgücü giderek artıyor. Nitekim bakın ABD Çalışma Bakanlığı, Temmuz'da 37 eyalette istihdamın arttığını açıkladı. Evet bu tabloya bakarak konuşursak, senaryolar tamamen hayali. Bu yüzden Borsalardaki düşüş kalıcı olmuyor. Bu hafta Euro bölgesi ve ABD'de imalat endeksleriyle ikinci çeyrek büyüme verileri önemli. Yurtiçinde Merkez Bankası reel kesim güven endeksi ve Ağustos ayı kapasite kullanım oranı var. İMKB yurtdışı piyasalara bağlı hareketini sürdürüyor. Ama zaman zaman pozitif ayrışıyoruz. Endekste 58 bin ve 57 bin 500 destek. 59 bin 400 ve 60 bin direnç olarak görünüyor. Enerji, demir çelik ve çimento sektörleri cazip. Geri çekilmelerde alım yapın, yön yukarıyı gösteriyor. Hisse senetleriyle ilgili ayrıntıları (www.necmettinbatirel.com) adresinde bulabilirsiniz. Türk bankalarıyla, şirketlerin yurtdışından kolayca borçlanmaya gidebilmeleri Türk Lirasının değer kazanmasını sağlıyor. Dolar 1.500 ile 1.520 TL aralığında kaldı. Altının onsu 1240 doları aşamazsa, 1200 dolara dönebilir. Fiyat istikrar buluncaya kadar alım tavsiye etmiyorum.