67 bin fırtınası!

Bütün gözler ABD'de... Açıklanan veriler tabiri caizse mercek altında. Yetkili ağızların konuşmaları, hazırlanan raporlar çok ciddi biçimde inceleniyor. Kurulu düzene göre (Amerikan halkı tüketecek, dünya ekonomisinin çarkları dönecek). Aksi halde kriz ikinci dip yapacak. Bunun için perakende satışlar ve tüketici fiyatları yakından izleniyor. Amerika'da büyüme hızı yavaşladı, ama %1.6 düzeyinde de olsa devam ediyor. Tüketici güven endeksinde iyileşme var. İşsizlik oranı %9.5 düzeyinde. Yalnız emlak sektöründeki tablo felaket. Milyonlarca Amerika'lının evi haciz pençesinde... Mortgage (konut kredi) faizleri tarihinin en düşük seviyesine indi, yine de kullanan yok. Avrupa'nın durumu daha iyi görünüyor. Euro bölgesinde üretim artıyor, büyüme hızı yıllık %1.6 düzeyinde... İşsizlik değişmedi, %10... Sorunlu ülkelerden Yunanistan ve İspanya'nın aldıkları sert tedbirler sonuç verdi, bütçe açıkları %50 azaldı. Ülke CDS'lerindeki (sigorta risk primleri) artış eğilimi durdu. Yatırımcılar önce panikledi güvenli limana koştular. Altının onsu 1255 dolara tırmandı. Tahvil faizleri yoğun alımlarla 2.48'e düştü. Ama açıklanan imalat sektörü endekslerindeki düzelme moral verdi. Risk iştahı artmaya başladı. Özellikle Çin'de 3 ay aradan sonra imalattaki artış çok olumlu algılandı. Dikkat! Altın düşebilir... Faizler yükselebilir. Türkiye'de dış ticaret açığı büyüyor. Temmuzda 6.4 milyar dolar, ilk 7 ayda 35 milyar dolara dayandı. Düşük döviz kuru sayesinde otomotivdeki alımların yoğunlaşması ithalattaki patlamaya yol açtı. Ama %35'lik ara malı ithalatını unutmamak lazım. Türkiye ağırlıklı olarak Avrupa'ya ihracat yapan bir ülke olduğundan ekonomilerin yavaşlamasından kaçınılmaz olarak olumsuz etkileniyor. ABD ve Avrupa'da ekonomiler ikinci çeyrekten itibaren yavaşlama eğilimi gösterdi. Bu yüzden ağustos ihracatı 8.5 milyar dolarda kaldı. İMKB, son 1 yıldır gösterdiği performansla dünyanın en iyi 3 borsasından biri oldu. Bizi, Endonezya ve Kolombiya, Peru ve Şili izliyor. Bu gelişme yurt dışından pozitif ayrışmamızı sağlıyor. 12 Eylül referandum sonuçları piyasada henüz satın alınmadı, %60 EVET çıkarsa, yeni bir RALLİ yaşanacak. Para Politikası Kurulunun 19 Ağustostaki toplantı tutanaklarında, (gerekirse faizler inebilir) mesajı, bankalara yönelişi artırdı. Endeks 13 eylülden sonra 67 bin puana yükselebilir. Hisse senetleriyle ilgili ayrıntıları (www.necmettinbatirel.com) adresinden izleyebilirsiniz.