85 bin hayal mi?

A -
A +

İMKB yükselişe doymuyor. Endeks sonunda 5 sent (70 bin) seviyesini de aştı. Yatırımcıların sorduğu en baba soru şu: Bu çıkış nerede duracak? Kısa sürede o kadar çok olumlu gelişme yaşandı ki, borsanın tek kelimeyle başı döndü. Yurtiçinde tartışmalı referandum, %58'lik evet oyu ile sonuçlandı. Siyasi istikrarın devam edeceği beklentisi güçlendi. Yabancı pozisyon arttırdı. Basamaklar hızla çıkılmaya başladı. Halk oylaması öncesinde 59 binde bulunan endeks 1 ayda %20'ye yakın prim yaptı. Ünlü kredi kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notu görünümünü durağandan pozitife yükseltti. Hükümet, Mali Kural'dan daha iddialı hedefleri içeren, Orta Vadeli Ekonomik Programı açıkladı. Seçim ekonomisi uygulanmayacak olması herkese rahat bir nefes aldırdı. Borsaya hücum devam etti. Amerikan Merkez Bankası FED, piyasalardaki para bolluğunu destekleyen açıklamalar yaptı, yurt dışından fon girişinde korkunç artışlar oldu. 1 ayda 5 milyar dolar para girdi. Üçüncü çeyrek şirket bilançolarında yüksek kâr beklentisi, borsayı diri tutuyor. Hisse senetleriyle ilgili ayrıntıları (www.necmettinbatirel.com) adresinden izleyebilirsiniz. İMKB gösterdiği üstün performansla Brezilya Çin gibi büyük borsa kategorisine geçiyor. Şu anda 10.6 fiyat kazanç oranına sahibiz. Bu rakam, gelişmekte olan ülkelere göre oldukça iskontolu, yani düşük. Türkiye büyük borsalar sınıfına yükseldiğinde fiyat kazanç oranı 15'lere yükselecek. Bu durumda endeksin 85 bin puanlara ulaşması işten bile değil. Halka arzların artması, yukarı harekete destek veriyor. Türk Lirasının değer kazanması, fiyat artışlarının sınırlı kalmasını, vatandaşın alım gücünün yüksek kalmasını sağlıyor. Şirket satın alma ve birleşmeleri artıyor. Gayrimenkul yatırım ortaklıklarıyla, cam ve çimento sektörleri cazibesini koruyor. Dikkatli hisse seçimi yapan iyi para kazanıyor. Türkiye'nin en büyük avantajı hane halkı borçlanmasının Avrupa ve Amerika'ya göre çok düşük düzeyde bulunması. Vatandaş eline geçen parayı tüketimde kullanabiliyor. Bu tablo talebin sıcak kalmasına yol açıyor. Yurt dışından sermaye (özellikle portföy) girişleri Türk Lirasına güç veriyor. Türkiye mevcut faiz ortamıyla sermaye akışını çekmeye devam edecek görünüyor. Merkez Bankasının döviz rezervleri artıyor. Türk Lirasının dolar karşısında önümüzdeki 6 ay sonunda 1.330, 1 yıl sonra 1.250 TL seviyesine ineceğini tahmin ediyor, kesinlikle döviz almayın diyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.