97 milyar dolar!

Çağlayan saldırısı, görülmemiş elektrik kesintisi, Emniyet müdürlüğüne saldırı, Fenerbahçe otobüsünün kurşunlanması.. Savcının şehid edilmesindeki birinci amaç; emniyet içindeki derin yapıların ortaya çıkarılmasını engellemek. Elektrik kesintisi, iş dünyasına ağır darbe indirmek. İstanbul'un en güvenli merkezi emniyet müdürlüğüne saldırı, polisi aciz durumda göstermek. Türkiye'nin en büyük taraftarına sahip futbol takımı Fenerbahçe'yi kurşunlamak, hükümete büyük bir isyan başlatmak... Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden birine girerken ülkedeki istikrar bozulmak isteniyor. Bunun için her yol deneniyor. Karanlık odaklar düğmeye bastı. Bunun için taşeron örgütler kullanıyorlar. Olağanüstü olaylar yaşanıyor. Ama bugüne kadar yapılan bütün yıkıcı teşebbüslerde istedikleri sonucu alamadılar, aksine hükümet her darbe girişiminden güçlenerek çıktı.
Yabancı yatırımcılar seçim sonucunu gördü, bugünden satın almaya başladılar. Geçen hafta hisse senetlerine 200 milyon dolar yatırdılar stokları 52 milyar dolara ulaştı... Ayrıca 52 milyon dolarlık tahvil topladılar, stokları 45 milyar doları aştı. İkisini toplayın, tam 97 milyar dolarlık portföyleri var...
Bu kadar büyük bir para bloku, AK Parti'nin tek başına iktidarı devam ettireceği için ülkede tutuluyor. Yabancı seçimden sonra ekonomideki canlanmanın başlayacağını, şirketlerin kazançlarını arttıracağını görerek, hisse senetlerinde kalmayı sürdürüyor, yani para kazanacağına inanıyor. Estirilmek istenen kaos ortamının hayal olduğunu çok iyi biliyor. En ufak bir korkusu olsa, yıldırım hızıyla ülkeyi terk eder. Unutmayın, yaşanan ekonomik ve siyasi olayların en iyi yorumcusu piyasalardır.. Bir bozulma yoksa işler rayında gidiyor demektir, bu kadar basit.
Türkiye'de sistem değişti... Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle yeni bir devir başladı. Muhalefet kelimenin tam anlamıyla aciz kaldı. Erdoğan'ın 400 milletvekili istiyorum sözüne takıldılar. Tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanı nasıl bir talepte bulunur, diyorlar. Beyler, Erdoğan 12 yıl AK Parti'nin genel başkanlığını yaptı, hatırlatırım. Erdoğan'ın amacı, rakiplerine gözdağı vererek, muhalefeti çaresizliğe mahkûm edip, yeni anayasa için sayısal çoğunluğa ulaşmak. 400 diyerek 350 milletvekilini garanti altına almak istiyor. Bu sonuca ulaşılır mı, diye sormayın. Bugüne kadar elde edilen başarılar, bundan sonrakilerin teminatı değil de nedir?