Altın "para"landı!

Küresel belirsizliğin artması emtia fiyatlarını düşürdü ama altın gündemdeki yerini koruyor. Bundan önceki dönemlerde emtia ve altın fiyatları paralel hareket ederdi. Ama son dönemde altın farklı tablo çiziyor. Kıymetli metal artık başlı başına müstakil bir para birimi haline geldi. Merkez bankalarının altın talepleri yükseliş trendini güçlü tutuyor. Altın emtia sepetinde sınıflandırılmasına rağmen aslında resmî olarak tanınan bir değişim aracı... Dünyanın en büyük merkez bankalarının, altını, rezervlerinin vazgeçilmez parçası olarak tutmasından dolayı resmen para birimi statüsüne kavuştu. Tüm dünyada ekonomik durgunluğu aşmak için gevşek para politikası uygulanıyor. Tarih boyunca piyasalar hiç bu kadar para bolluğu yaşamamıştı. Faizlerin sıfır düzeyinde tutulması altını alternatif seçenek haline getirdi. Bu yüzden onsta yukarı eğilim, doların ciddi anlamda değer kazanmasına rağmen kaybolmuyor. Geçen sene eylül ayında 1923 dolarla tarihî zirve yapan ons için yıl sonu tahminleri 2 bin dolar olarak görülüyor. ABD Merkez Bankasının, 3. tur tahvil alım programını ilan etmesinden sonra altın 1780 dolarla yılın zirvesine tırmandı. Parasal genişleme beklentilerinin sürmesiyle birlikte yavaş yavaş gündeme gelen enflasyon yanında Euro bölgesindeki ekonomik sorunların devam etmesi, altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor. Ayrıca, Orta Doğu'da tansiyonun yükselmesi güvenlik endişelerinden kaynaklanan talebi sıcak tutuyor. Bunlarla beraber Merkez Bankası'nın para politikasını gevşeteceği ve faizdeki aşağı hareketin süreceği beklentisi dövizi kısmen yukarıda tutarak TL bazındaki altın fiyatını olumlu etkiliyor. Bu veriler ışığında özellikle yılın son çeyreğinde altın "güvenli liman" olarak kabul edilmeye devam edecek gibi gözüküyor Halkın son zamanlarda altın hesabı açtırmasında ve farklı altın ürünlerine yatırım yapmasında bankaların başlattıkları yenilikler etkili... Bugün Türkiye'de yastık altında 5 bin ton civarında altın olduğu hesaplanıyor. Kabaca 280 milyar dolarlık bir potansiyel. Bu altınların ekonomiye kazandırılması için büyük bir uğraş var... Merkez Bankası'nın bankalara TL mevduatlar karşılığında ayırması gereken karşılıkların (zorunlu karşılık) yüzde 30'unu altın olarak tutma imkânı vermesi ile beraber bankalar bu alandaki çalışmalarını daha da hızlandırdı. Altının son dönemdeki yükselişiyle yatırımcıların gözdesi haline gelen B Tipi Altın Fonu ile insanlar altını fiziki anlamda saklama külfetinden kurtularak istedikleri zaman piyasa fiyatları doğrultusunda alıp satabiliyor. Orta ve uzun vadede istikrarlı bir getiri sağlamayı hedefleyen B Tipi Altın Fonu'nda, portföyün en az yüzde 51'i devamlı olarak altın ve altına dayalı finansal araçlarla değerlendiriliyor. B Tipi Altın fonu, vergi olarak da beyannameye tabi olmaması nedeniyle bireysel yatırımcılara ekstra bir avantaj sunuyor...